Louis kapının açılma sesini işittiğinde filmini durdurup oraya kısa bir bakış attı.
"Merhaba Niall."
Çocuk anahtarı çıkarıp cebine attıktan sonra gülümseyerek elini kaldırdı.
"Merhaba şerif."
Louis kısaca başını sallayıp Harry'nin odasında olduğunu mırıldanıp ağzını patlamış mısırla doldurdu.
"Kapısı kitli. 1 haftadır çıkmıyor. Umarım içeri alır."
"Oh-"
Niall diğer cebinden Harry'nin odasının anahtarını çıkardığında genç adam kaşlarını çatarak çocuğun eline baktı.
"Bir tane sen de alsan iyi edersin."
Louis bu çocuklara 'sınırın' ne demek olduğunun acilen öğretilmesini düşünürken sarışının Harry'nin odasına ilerlemesini izledi. Kapının kilidinin açıldığını duyduğunda Niall'ın arkasını dönüp gülümseyerek ona bakmasına yapmacık bir sırıtmayla karşılık verdi. Aralık kapıdan Harry'yi görebilmenin umuduyla biraz başını kaldırıp odanın içine bakmaya çalışsa da Niall'ın bedeni gidince tekrar beyaz kapı görüş alanına girdi. Sıkkınca nefesini üfleyip filmini tekrar başlattı. Ağzına mısırları tıkarken filme odaklanmaya çalışsa da aklı yine tamamen Harry'ye kaymıştı ve geçen haftaya.
***
"Seni seviyorum"
Louis şaşkınlıkla açılan gözleriyle Harry'nin yüzünün görünen kısmına baktı. Çocuk da gözlerini sıkı sıkı kapamış anlaşılan az önce kurduğu cümlenin pişmanlığını yaşıyordu.
"Beni seviyor musun?"
Harry hışımla kalkıp yüz yüze gelmelerini sağladı. Heyecandan kalbi deli gibi atıyordu.
"Hayır öyle demek istemedim. Yani demek istedim ki senden aşırı hoşlanıyorum."
Louis'nin büyüyen gözlerine şaşkınlıkla kalkan kaşlar da eklendiğinde Harry 'ne yapıyorum ben' diye söylendi. Resmen beyni bu durumdan kurtulması için cinsel bahaneler üretirken dili hiç oralı değildi ve ondan bağımsız bu cümleleri sarf ediyordu.
"Nasıl yani ? Hoşlanmak gibi hoşlanmak mı?"
Hoşlanmak gibi hoşlanmak da ne oluyordu? Louis'nin, ritmi iyice bozulan kalbiyle mantıklı cümle kuracak hali mi vardı sanki. Harry'nin gözünde ondan daha ergen bir duruma düştüğü için kurduğu cümlenin pişmanlığıyla dudaklarını birbirine bastırdı. Harry ona ondan hoşlandığını söylemişti! Harry ona ondan hoşlandığını söylemişti...
"Yani hoşlanmak gibi hoşlanmak işte...hep seni düşünüyorum. Her zaman ve sadece cinsel anlamda da değil yani-gözlerini mesela."
Sus Harry. Bunları kendine kabul ettirememişken nasıl oluyor da Louis'ye söyleyebiliyorsun? Korkuyla karşısında gerçekten çok şaşkın görünen genç adamın bir karşılık vermesini bekledi. Onun da hislerinin olduğunu söylemesini bekledi ama Louis artık bakışlarına verdiği karşılığı da kesmiş ellerinin altındaki yorgana bakıyordu.
"Çok sessizsin."
Sesindeki kırgınlığı gizlemek için çalışmadı. Zaten denese de yapamazdı.
"Ben-beklemiyordum."
Louis Harry'ye kısa bir an için bakıp hafifçe gülümsedi.
"Bende."
Harry gözlerine hücum eden yaşları çadırın tepesine bakarak geri gönderdi. Zaten oldukça küçük düşmüştü değil mi? Birde ağlayarak bu durumunu taçlandıramazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FOSTER FAMILY
RomanceHarry 16 yaşında. Babası, annesini öldürdüğü için hapiste. Kimsesiz Louis 25 yaşında Oregon eyaletine bağlı Ashland'de bir şerif. Karısı Danielle'le beraber Harry'nin koruyucu ailesi oluyorlar. **** Niall kahkaha atarak işaret parmağını arkadaşının...