FOSTER FAMILY

XI

"Üst sınıflardan Ashley'nin de seni beğendiğine dair dedikodular var"

Harry bıkkınlıkla nefesini verip arkadaşına baktı.

"Hayır Niall! Vajinalılar için ne diyorduk?"

"Harry'den ne kadar uzak o kadar iyi"

Niall arkadaşını yanıtlarken Ashley'le beraber on yedi kızın daha adını tek tek karaladı.

"Bana acilen birini bulmalıyız. Kocaman okulda kimse mi yok?"

Niall kalemi dişlerinin arasına götürüp 'hmm' ladı.

"Bizim Edward var ya. Geldiğin ilk gün sana yumruk atan. Canın çıkana kadar seni sikmekten zevk duyacağını söylemişti"

Harry sinirle arkadaşının elindeki defteri aldı.

"Evet ama benim de zevk alacağım bir türden bahsetmiyor...yine de olabilecekler listesine girsin"

Çocuğun yanına yıldız koyup diğer isimlere baktı.

"Gerçekten Oliver'ı buraya yazmış olamazsın"

"Nesi var ki?"

"Sapsarı dişleri var. Sürekli terli ve çok sesli nefes alıyor. Olmaz"

Harry çaresizce isimlerin nerdeyse hepsini karaladı. Louis'den mükemmelini bulamayacağının zaten farkındaydı ama en azından bari vasat olmasalardı.

"Harry, ben zaten bir türlü anlamıyorum. Sevgiliyi ne yapacaksın ki? Louis'yle harika giden bir cinsel yaşantınız var"

Harry başını sallayıp arkadaşını onayladı.

"Evet, gerçekten harika..."

Daha sabah okula bırakırken park halindeki arabada adama oral vermişti. Buldukları her fırsatı değerlendiriyorlardı ama bunlarla orantılı olarak Louis ve Danielle'in arası da mükemmel ilerliyordu. Karısına duyduğu vicdan azabından dolayı onu yemeğe çıkardığı gün sayısı artmıştı mesela. Sürekli iltifatlar yağdırıyordu. Ayrıca Niall'dan eve geç döndüğü bir gün karı kocayı resmen oturma odasında basmıştı. Sonuç olarak Harry harika giden cinsel yaşantılarına odaklanıp diğer gelişen olayları bir türlü görmezden gelemiyordu.

"Bilmiyorum Niall. Yani hem benimle bir ilişkisi var hem de Danielle'le. Benim niye olmasın ki?"

Arkalarında oluşan gürültüyle defteri kapatıp sınıfa giren kalabalığa baktılar. Harry'nin yıldızladığı Edward burnu kanlar içinde sırasına ilerlerken etrafındaki kalabalık, yapandan intikam alması için çocuğu gazlayıp duruyordu. Harry Niall'ın şoka girmiş bakışları altında sırasından kalkıp kalabalığa ilerledi.

"Fena dayak yemişsin Edward"

Kalabalık susup Edward'ın önünden çekilerek karşı karşıya gelmelerini sağladı.

"Ölmek mi istiyorsun Styles? Defol git"

Harry dudaklarını bastırıp parmaklarıyla burun kemerine bastıran çocuğa baktı. Arkasına dönüp geri sırasına ilerlerken kafayı yemiş olabileceğine dair konuşanları duyabiliyordu.

"Harry sen ne yap-"

Arkadaşına gülümseyip çantasından aldığı peçeteyle tekrar Edward'ın yanına döndü. Peçeteden koparıp çocuğun burnuna doğru eğildi. Edward çatık kaşlarıyla kendini çektiğinde samimi olduğunu düşündüğü bir gülümsemeyle çocuğa baktı.

"Kanamanı durdurmak için"

Peçeteleri çocuğun iki burun deliğine tıkayıp doğruldu.

"Sağ ol"