Küçük kovalamaca oyunundan sonra toparlanmaları biraz sürmüştü. Harry aklından 'tam şuan öpsem en fazla ne kadar enteresan olur ki' diye düşünürken Louis mesafeyi açmış artık eve gitmek istediğini söylemişti. Harry'e de sadece başıyla oynaylayıp arkasından gitmek kalmıştı. Eve yürüdükleri on dakikada Harry baya düşünmüştü. Düşüncelerinden de şu sonuca ulaşmıştı. 'Louis çok yakışıklıydı.'
Louis ise o on dakikada ortamı bir an önce toparlaması gerektiğini düşünmüştü. Öncellikle kesinlikle bir daha Harry'le kovalamaca oynamayacaktı. Çocuğun saçma fikirlere kapılması Louis'nin isteyeceği son şey bile değildi.
Eve vardıklarında Louis sanki acelesi varmış gibi kapıya koştu. Aynı hızla sürekli vurdu kapıya. Üst üste zili çaldı.
"Bu da ne?!" içeriden Danielle'in bağırışı işitildi.
Louis 'güzel karısı' kapıyı açar açmaz kadının dudaklarına yapıştı. Kadının alt dudağını yavaşça öpüp bıraktı. Harry'nin iyice görmesinden emin olmak mı istemişti? Hayır canım sadece karısını öpmek istemişti. Harry öpüşen çiftlerin yanından hızla geçip eve girdi. Hangi odaya gideceğini bilmediği için de direkt tuvalete daldı.
'Ben güçsüz bir baba mıyım Harry?' Mavi gözler...kıpkırmızı dudaklar...yüzünü yıka Harry...kırmızı dudakları yalayan davetkar dil...koyu maviler...çok yakından gelen nane kokusu...daha soğuk su-daha soğuk suyla yıka yüzünü Harry.
Harry musluğu kapatıp sırılsıklam olan yüzüne baktı. Yüzünden düşen damlalar tişörtünü ıslatıyordu. Dışarıdan gelen Louis'nin Danielle'e neler yaptıklarını anlatan sesi çocuğun kulaklarını doldurdu. Harry bu tuvalleten hiç çıkmamak istedi. Kalçasını lavaboya yaslayıp derin derin nefes aldı. Gözleriyle bir süre tuvaleti inceledi. Kapının arkasında asılı olan mavi bornoza takıldı gözleri. Yakasına L harfi işlenmişti. Harry bornoza bakarak gülümsedi. Kapının tıklatılmasıyla düşüncelerinden sıyrılıp toparlanmaya çalıştı.
"Harry?"
Louis'nin sesi. Harry midesinin kasılmasına küfür etti.
"İyisin değil mi?"
"Evet evet" sifona bastı. "çıkıyorum."
Gidip hemen kapıyı açtı. Louis bir süre gözleriyle içeriyi inceledi. Harry lavaboya eğilip tekrar ellerini yıkadığı sırada Louis'nin gözlerinin üstünde olduğunu hissediyordu. Bakışlarını ellerinden çekip aynadan Louis'e baktı. Bakışları birleşince genç adama gülümsedi.
"Hoşuna mı gitti Louis?"
"Anlamadım."
"Hiç. Bakıyordun da..."
Harry gülerken Louis kaşlarını çattı.
"Bakıyorum. Evet bakıyorum çünkü tuvalete girmeliyim ve sen bir türlü çıkmıyorsun!"
Louis kapının eşiğinden hızla içeri daldı. Kollarını birleştirip ayağıyla ritim tuttu.
"Tamam çıkıyorum." Harry ellerini Louis'nin bornozuna kuruladı. Arkasına dönüp Louis'e baktığında adamın şaşkınlıktan açılmış ağzını görünce gülümsemesi daha da büyüdü. Genç adamı son kez süzüp tuvaletten çıktı.
Danielle salonda oturmuş oje sürüyordu. Harry de karşı koltuğa kuruldu.
"Ee Harry nasıl beğendin mi buraları?"
Harry bakışlarını kadına yöneltti. Beyninin arkasında "New York'a gitmek istiyor" cümlesi tekrarlanıp durdu.
"Tabii güzel. Bir New York değil ama." Harry gözlerini kısarak Danielle'i izledi. Kadının ojeyi tutan eli birden durdu. Kafasını hızla Harry'e kaldırdı. Heyecanla yerinden kalkıp Harry'nin yanına oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FOSTER FAMILY
RomanceHarry 16 yaşında. Babası, annesini öldürdüğü için hapiste. Kimsesiz Louis 25 yaşında Oregon eyaletine bağlı Ashland'de bir şerif. Karısı Danielle'le beraber Harry'nin koruyucu ailesi oluyorlar. **** Niall kahkaha atarak işaret parmağını arkadaşının...