MEDYA: DEMİR KORKMAZ
Geçmiş, geleceğin malzemesidir.
************************************
Kızların bana şok içerisinde bakmalarını aldırmadan kantinden çıktım. Kimsenin bakışını umursamadan sınıfa doğru gittim.
Tam sınıfın kapısının önündeyken ders zili çalmıştı. Kimsyei takmadan sırama geçip kantindeki o anı düşünmeye başladımPeki şimdi ne olacak , aynı okulda iki yabancı gibimi olacağız. Ama ben onu her gördüğümde geçmiş aklıma gelicek yaptığım hata hep karşımda olacak peki ben buna dayanabilirmiyim?
Dayanamamki ona yaptığım o hata yüzünden hep pişman oldum. O hata karşımda oldukça ben kendimi tutamam ağlarım , ama kendime söz verdim birdaha bu konu üzerine ağlamayacağım için.
Geçmiş ve o karşımdayken ben nasıl dayanacağım. Onun bana nefret ile bakan bal rengi gözlerine nasıl dayanacağım. Ben bu düşünceler içinde boğuşurken sınıfa gece ve dolunay girdi.
Tam bana neler olup bittiğini soracaklarken sınifa hocanın girmesiyle soruları yarım kaldı. Şansıma gülümseyip hocaya dönmüştümki sınıf kapasından içeri giren üçlü ile şansıma küfür ettim. Aynı okulda olmamız yetmezmiş gibi bide aynı sınıftaydık.
Demir ve diğer ikisi benden tarafa hiç bakmadan direk sıralarına geçtiler. Onlardan bakışlarımı almamı sağlayan hocanın sesi ile otarafa dönďüm. "Sınıfa yeni ögrencimiz gelmiş. Kısaca kendini tanıtırmısın kızım" başımı sallayıp ayağa kalktım.
"Adım afra kaya, antalyadan geliyorum. Bu okula gelme sebebim dedemin isteği olduğu için. Bu kadar" diyerek yerime oturdum. Hocada fazla uzatmadan derse geçti. Ders matematikti hocanın yazdıklarını deftere geçirirken bi anda gözüm demirlerin sırasına kaydı.
Demir sırayı kararken hiç bu tarafa bakmıyordu. Bora telefonla oynarken barut kafasını sıraya koymuş uyuyordu. Bora bi anda kafasını telefondan kaldırıp benimle göz göze geldi. Burukça gülümseyip kafasını geri telefona gömmüştü. Ah o gülümsemedeki gerçekler, gerçekten çok can yakıcı.
Bir süre sonra ders bitti. Hocanın sıniftan çıkmasıyla olduğum yerde gerildim. Kulağıma gelen sesiyle ufak çaplı bir şaşkınlık yaşadık. Demir geceye sıradan kalkmasını söyledi. Gece son kez bana baktıktan sonra sıradan kalktı.
Onun kalkmasıyla ben kolumdan çekilerek sınıftan çıkarıldım. Demire anlamsız bakışlar atarken o beni umursamadan peşinden sürüklemeye devam etti. Kolumu sıktığı için kolum acımaya başlamıştı. "Demir kolumu acıtıyorsun bırak kolumu"
Beni duymadan aynı şekilde sürüklemeye devam etti. Okuldakilerin bakışları üstümüzdeydi , bazıların konuştukları kulağımıza kadar geliyordu.
"Acaba ilk günden demire ne yaptıki demir bu kadar sinirlendi"
"Kiz ilk günden okula geldiğine pişman olacak."
"Ilk gunden inş kiza cok kötü birsey yapmaz"
Onların dediklerini umursamayıp kolumu demirden kurtarmaya çalıstim. Ben ne kdar çalıstiysam demir okadar sıktı. Sonunda kurtulamayacağimi anlayinca uğraşmaktan vazgeçtim. Kesin moraricakti ya.
Merdivenlerden çıktıktan sonra bir demir kapınin önünde durduk. Demir cebinden çıkardığı anahtarla kapıyı açıp kapıdan girdi benide peşinden sürüklemeyi ihmal etmedi. Nereye geldiğimize bakinca burasi okulun terasi olduğunu fark ettim.
Demire dönerek "neden beni buraya getirdin." Demir benim sorumu umursamadan başka birşey sordu.
"Neden geldin?"
Ne dediğini ilk başta anlamayarak "ne" dedim .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞ VE GELECEK
Teen Fiction"Sen geri dönmüşsün" "döndüm." yıllar önce tanışıp beraber büyüyen iki kişi zamanında yaşadıkları olaylardan sonra birbirleri ile görüşmeyi kesip hayatlarını başka ülkede devam etmeye başladı. Tabi ikisi de hayatın onları karşı karşıya getireceğin...