𝙟𝙤𝙡𝙚𝙣𝙚, 𝙟𝙤𝙡𝙚𝙣𝙚, 𝙟𝙤𝙡𝙚𝙣𝙚

957 51 37
                                    

-"lanet olsun itadori! adam gibi oyna şu oyunu!"

-"PUHAHAHAHAH"

-"gülme apt-ahahahaha"

-"GOOOOL!" beni oyalayıp kazandığı için koluna yumruğumu geçirdim.

-"aghhh ne vuruyorsun kızım."

-"hilekar piç."

-"ağla."

-"saat 15:00 olmuş! 10 dakika sonra gojo-sensei okulun önünde olun demişti!" itadori ayaklandı ve benim kolumdan tutarak koşmaya başladı.

geç kalmadan gittiğimiz için sevinip, nefes nefese yumruk tokuşturmuştuk. herkes sıraya dizilmişti bende megumi'nin yanına ilerledim.

-"naber?"

-"iyi sen?"

-"iyi."

-"iyi." tavırlı şekilde önüme döndüm ve gojo-sensei'e baktım. o bir şeyler anlatmaya başlamışken megumi'nin sesini duydum. nobara ile konuşuyordu. güzel bir sohbet gibi görünüyordu.

ikinci kız olmak yoruyordu. kendi hayatımda bile ana karakter ben değildim. en çok yoran da, birinci kızın benim özgüvensizlik yaşadığım her şeye sahip olmasıydı.

kafamı eğip burukça gülümsedim. gojo-sensei gitmiş, itadori benim ve panda yanıma gelmişti.

-"bugün tokyo revengers yeni bölüm var. izleyelim mi?"

-"olu-"

-"hey yuuji! hadi alışverişe gidelim!" nobara'nın sesini duyar duymaz bana dönüp,

-"yarın izleyelim. olur mu?"

-"o-olur." dolu gözlerimi görmemesi için kafamı tekrar eğmiş ve koşarak odama gitmiştim.

anime izlemiş, ders çalışmış, uykum geldiği için pijamalarımı giymiştim. tam yatağa girerken 'mükemmel oda arkadaşım' nobara, elinde poşetlerle içeri girmişti.

-"yatıyor musun?"

-"hıhı" mırıldanarak cevap vermiş, ardından yatağa girip yorganı üstüme çekmiştim.

-"uyumadan kıyafetlerimi puanlayacaksın! heeeey uyuma akane!"

-"tamaaam." bıkmış şekilde ofladım. nobara üstünde pembe bir bluz ve kot pantolonla içeri girmişti.

-"nasıl?"

-"pek benim tarzım değil ama güzel." gözlerini devirmişti.

-"tamam. bekle şimdi hemen diğerini giyeceğim." banyoya tekrar girmişti. kafamı yastığa koyuyordum ki tekrar sesini duydum.

-"uyumaaa! hissediyorum bak yatıyorsun kesin!"

-"üstüme iyilik sağlık! ne zaman yattım ben?" mor tişört ve siyah bir etekle içeri girmiş,

-"nasıl?"

-"güzel."

-"off erkek fatma! düzgün yorumla şunları!"

-"tamam kokoş. güzel." yatağından bir yastık alıp bana fırlatmıştı. kahkaha atıp yastığı tekrar ona fırlattım.

-"tamam tamam. tişört güzel ama bir tık daha bol olsaydı daha hoş dururdu. etek üstüne tam olmuş, boyu falan süper."

-"ayy beğenmene sevindim! son bir tane daha var hemen geliyorum."

-"tamam."

birkaç dakika sonra tekrar banyodan çıkmıştı. bu sefer üzerinde beyaz bir büstiyer, siyah dar bir pantolon vardı. fiziği gerçekten güzeldi. yüzü de öyle. ve saçları.

-"göğüslerin güzel. büstiyer yakışmış o yüzden."

-"ayyy eveet!" hayatta en çok merak ettiğim şeylerden biri kendini sevmenin, aynaya bakınca güzel olduğunu hissetmenin nasıl bir duygu olduğuydu.

-"bu pantolondan vardı sanırım sende?"

-"bu yüksek bel. diğeri normal siyah pantolondu."

-"ha anladım. bu da güzel."

-"bittiii."

-"yatayım mı?"

-"sana bir şey vereceğim sonra yat." hemen poşetlere eğilip bir kutu çıkardı. yanıma koştu ve kutuyu elime tutuşturdu.

-"sana aldım." deyip gülümsedi. şaşkınlıkla kutuyu açtım.

rüya kapanı şeklinde bir küpe ve gri renk güzel bir tişört almıştı. neyi beğeneceğimi biliyordu.

-"beğendin mi? yani bunları seversin diye düşündüm. bence oldu." ayağa kalktım ve ona sarıldım. karşılık verdi.

-"teşekkür ederim. çok beğendim." ondan ayrılıp samimi bir şekilde gülümsedim.

-"ohh rahatladım!" tekrar gülümsedim. tişörtü dolabıma, küpeyi çekmeceme koydum. ardından yatağa girdim.

-"iyi geceler akane."

-"iyi geceler nobara."

◤𝙟𝙤𝙡𝙚𝙣𝙚◢Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin