YALNIZ

-5-

Multi Medya: Without Me 

Öncelikle kısa keseceğim canlarım. :)

Acaba kitabımı okuduktan sonra bir de oylayıp yorum bırakır mısınız? Gerçekten okunmalar fazla olsa bile oy ve yorum çok az geliyor. :( Sizden ricam beni desteklemek için oy ve yorum bırakmanız yeterlidir. 

Bu arada bölümün sonlarına karşı büyük bir olay oluyor. :))

Şimdi yeni bölümü okuyabilirsiniz. Keyifli okumalar :)

-----

*Kabul ediyorum! En büyük hatam, yüzüme gülen herkesi kendim gibi sanmamdı.*

                                                                                                -Paulo Coelho

"Alper! Nereye gidiyorsun, eğer hastaneye gidiyorum diyorsan gidemezsin. Zaten önemli bir şeyi yokmuş. Bırak dinlensin, belki sabah kötüleşirse gideriz. Ama şimdi olmaz."  Gözlerimi açmak istedim, fakat göz kapaklarım sanki yük taşıyormuş gibi kapanıyordu. Midem çok ağrıyordu. Fakat felç olmuşçasına elimi de oynatamıyordum.

Karanlıktı.

Bana ne olmuştu?

Alper'in Anlatımıyla:

(1 Saat Önce)

"Abi Bilge kan kusuyor!" Onur'un söylediği şeyle dona kaldım. Dilara ve Suna'nın çığlık attığını duydum fakat yanına bile gitmiyorlardı. Şu an adam bile umurumda değildi. Bu aptal adam az önce neyi kastetmişti? 'Seni de mi öldürmemi istiyorsun?' demişti. Şu anlık umursamayarak Bilge'ye yaklaştım.

"Kim lan bunlar Dicle! Eve erkek mı alıyorsun lan. Şimdi senin kafanı-" Elimdeki silahı ona doğru tuttum. 

"Asıl ben senin kafanı dağıtacağım! Şimdi buradan siktirip gitmezsen beynini parçalarım!" Adam bir kaç tane daha küfür havaya savuşturunca pes etti. Dicle'ye baktı.

"Yine geleceğim Dicle hanım! Şimdilik kıl payı kurtuldun." 

Adam dışarıya çıkınca bir el daha havaya sıkıp gözden kayıp oldu. Dicle sessizce ağlarken hızlıca göz yaşlarını sildi. Nasıl bir işe düştük hala anlayamıyorum. Bilgenin yanına gittim, tişörtünde az da olsa kan olmuştu. Yerde de kan vardı, Dicle hızlıca bir odaya gidip bir çanta getirdi hala ağlıyordu fakat belli etmiyordu. Çantada bazı aletler ve ilaçlar vardı. Steteskop çıkardı ve kulağına taktı. Doktor muydu?

"Doktor musun?" Onurun sorusuna gülümsedi.

"Hayır bir yıl öncesine kadar hemşire idim yani bir süreliğine görev yaptım. Sonradan mesleğin benlik olmadığını anladım. Bu yüzden şimdi çalışmıyorum." Dicle konuşurken Bilgeye daha da yaklaştım. 

Elimi yanağına koydum. Alev gibi yanıyordu, titrediğini fark ettim. Geri çekilip Dicle'ye baktım. Hızlıca kalbini dinledi sonra da çantadan bir iğne ve sıvı ilaç çıkardı. Sıvıyı iğneye hızlıca doldurup koluna uzandı, iğneyi yaptıktan sonra bir tane daha iğne ve ilaç çıkardı. Umarım ne yaptığını biliyordur diye içimden geçirdim. Onuda aynı şekilde uyguladıktan sonra yara bandı çıkarıp iğneyi yaptığı bölgeye yapıştırdı.