Hepinize merhabalar canlarım!
Şarkıyı dinlemeyi unutmayın! Bu arada Alper'in en sevdiği şarkıdır ;)
Yeni kitap çıkardım, onu okumayı da sakın unutmayın! :))
Keyifli okumalar. :))
-----
*Bir hayat arkadaşı, en kötü gününde bile yoluna ışık tutandır.*
Bir orman düşün şimdi...
Kuşların melodisi... birbirlerine çarpan yapraklar... saçlarını savuşturan rüzgar... yere uzanıp dinlendiğin yemyeşil çimler... daha saymakla bitmeyen güzellikler.
Fakat şu an, Alper'le bulunduğumuz orman hiç güzel değildi. Orman çok ürkütücüydü... Karanlıktı...
Ne kuşlar ötüyordu, ne de doğanın yeşilliği vardı...
Orman ölmüştü...
Alper ile tam on dakikadır yürüyorduk fakat hala yoklardı. Arkamdan Alper'i getiriyordum, ve hala elini tutuyordum.
"Siktir! Oğlum neredesiniz lan!" Alper'in bağırmalarından sinirle gözümü kapattım.
"Küfür etme!" Alper durunca durdum. Arkamı döndüm. Birleşmiş olan elimize bakarken utançla elimi çektim.
"Küs olduğumuzu sanıyordum." Gözlerimine baktı. Gözlerimi kaçırdım.
"Ben insanlara küsmem, darılırım." dedim. Yirmi yaşıma kadar hiç kimseyle küsmemiştim...
"Kuzu! Hele şükür bulduk sizi!" Suna'nın sesini duyunca hızla arkama baktım. Allah'ıma şükürler olsun hepsi tek parçaydılar. Dilara da, Suna'nın arkasından geliyordu ve tabi ki Yiğit ve Onur da. Suna ve Dilara'nın yanına koşup onlara sarıldım. Sımsıkı sardım kollarımı. Tuttuğum gözyaşlarımı da serbest bıraktım.
"Şükürler olsun tek parça halindesiniz!" Acıyla gülümsedim.
"Vallahi bunlar gezmek istedi, sonra adam görünce çığlık attılar. Bu kızları hiç anlayamıyorum. Sanki adam bizi yiyecek!" Onur konuşunca ona döndüm. Adam mı? Orman da?
"Kuzu adamı görecektin elinde balta vardı!" Suna endişeli bir şekilde söylerken Alper'e baktım.
"Sunacığım adam odun kesiyordu, bize seslenince neden çığlık atıyorsunuz anlayamıyorum."
"Ya Yiğit! Adam elinde balta ile bize saldırmayacağını nasıl bilebiliriz? Sonuçta tanımıyoruz etmiyoruz." Dilara benden bir adım gerileyip Yiğit'e baktı.
Bense hala anlamış değilim. Bir adam ormandaydı. Neden oradaydı? Niçin bu karanlık ormandaydı? Neden arkadaşlarıma seslenmişti? Bütün bu cevapları öğrenmek için cesurca ormana ilerledim. Birkaç adım atınca Suna durdurdu.
"Bilge nereye gidiyorsun? Yoksa o adama gidiyorum deme şuracıkta kalp krizi geçiririm." Şu anlık gitmemeye karar verip Sunaya ilerledim.
"Abi araba nerede?" Yiğit'in sorusuna, Alper ile bakıştık.
Cevap vermeyip yürüdük. Hava kararmaya başlıyordu. Suna ve Dilara erkeklerle konuşurken yine Alper ile yalnız kalmıştım. Telefonum çalınca Onur korkudan bir küfür patlatırken gülümsedim. Barış?
![](https://img.wattpad.com/cover/263062052-288-k613660.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZ
Mystery / ThrillerKar ile beyaza bürünmüş küçük bir şehir. Bu şehire yeni taşınacak olan bir kız ve arkadaşları. Bilge ve arkadaşları Suna ve Dilara, beraber üniversiteyi bitirince bu şehire taşınırlar. Şehirde yeni tanıştıkları kişilerle bir bilinmeyene imza atan B...