B/1

742 25 13
                                    

OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN....

BURAYA BAŞLAMA TARİHİNİZİ YAZABİLİRSİNİZ...

KEYİFLİ OKUMALAR...:))))

Son beş yılda olduğu gibi doğum günüme girmeme dakikalar varken, ben londranın sokaklarında kulağımda cem adrianın sözleriyle  ağlaya ağlaya yürüyorum.

her sene olduğu gibi bu senede ailemden uzakta yeni yaşıma girecektim, bundan beş sene öncesine kadar arkadaşlarımla ailemle birlikte girerdim yeni yaşıma, en önemlisi ise aynı pastaya beraber dilek tutup üflediğim kendimden çok sevdiğim, bu dünyada ki benim için en değerli kişi olan ikizimle beraber girerdim.

ama artık kimse yoktu yanımda!

ikizim bile...

gözlerimde biriken yaşlar yüzünden bulanık bir şekilde görüyordum ama yinede elimin tersiyle silmedim, daha doğrusu artık göz yaşlarımı silemeyecek kadar yorulmuştum.

Ben Erva Doğa Karalar , bundan on yedi sene önce muğla'da gözlerimi açtım hayata. Karalar ailesinin tek erkek oğlu olan Tamer karalar ve güzeller güzeli karısı İlke karalar'ın dünyaya gelmiş ikiz kızlarından biriyim. Annemin canından çok sevdiği üçüz kardeşi Erva teyzemden almışım ilk adımı, ikinci adımı da hayatı boyunca hep bir kız çocuğum olursa adını doğa koyacağım diyen dedem koymuş. ikizimin adını da annemin diğer kardeşi yani Ela teyzemden almışlar benimki gibi onunda ikinci adını dedem koymuş böylelikle Erva Doğa karalar ve Ela Derin karalar olarak karalay ailesinin ilk torunları olarak dünyaya gelmişiz .

Ben annemin ki gibi sapsarı saçlara sahipken tek yumurta ikizim her şeyimiz aynı olan kardeşim derin simsiyah saçlara sahiptir , bizi birbirimizden ayıran tek fiziki özelliğimiz budur bunun dışında ikimizi ayırmak imkansızdır.

bizi birbirimizden ayırmak  imkansızdır derken tam tamına beş senedir birbirimizden ayrı farklı ülkelerde kilometrelerce  uzakta yaşıyorduk. ve sadece yılda iki kez onlar benim yanıma gelince görüşebiliyorduk.

beni sevmedikleri için değil, zorunda oldukları için değil, sadece ben böyle olmasını istediğim için ayrıydık !

ve ayrı kalmaya devam edecektik...

cebimdeki telefonun titrediğini hissetmemle yüzüme buruk bir gülümseme takındım, daha bakmadan derin görüntülü aradığını biliyordum, her sene görüntülü saat on ikide konuşarak yeni yaşımıza giriyorduk ve telefon kapandıktan sonra ben bir yerde derin bir yerde ağlamaya başlıyorduk.

telefonun çıkardıktan sonra gözümdeki yaşları zorla silip yüzüme sahte bir gülümseme takıp cevapladım.

''iyi ki doğduk ikizimmmm!''

derinin mükemmel sesiyle birlikte gülümseyerek ona baktım, arkasında annem babam da durmuş bana bakıyorlardı bana her zaman ki buruk ama sıcak gülümsemeleriyle.

çok özlemiştim onları... özellikle derin'imi

'' benim güzel kızım, doğa'm iyi ki doğdunuz babacım iyi ki benim kızlarım oldunuz''

babamın sözlerinden sonra ne kadar gülümsesem de ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.

'' annemmm bebeklerim , yaşama sebeplerim iyi ki doğdunuz iyi ki doğurmuşum sizi bana verene kurban olurum ben!''

anneminde sözlerinden sonra iyice ağlama raddeme gelmiştim, hızla gülüp derinime baktım.

'' iyi ki doğduk ikizim, iyi ki doğdun!'' dedim ama içimden keşke sadece sen doğsaydın diyordum. derin her zaman ki sulu gözlerle bana bakmaya başlayınca daha fazla dayanamayacağımı anladım.

'' neyse biriciklerim orda saat gece iki hadi daha fazla yormayın kendinizi sabah uzun uzun konuşuruz'' dedikten sonra hepsinin yüzünün bir anda düşmesiyle son bir kez daha derinime baktım.

'' seni seviyorum ikizim''

''seni seviyorum canım ikizim'' dedikten sonra hızlıca aramayı sonlandırdım ve sokağın ortasında duvar dibine çöküp ağlamaya başladım.

onlardan ayrı kalmak daha da zor geliyordu ve benim artık dayanacak gücüm kalmamıştı,yaşamak için gücüm kalmamıştı.

aramadan sonra tekrardan kulaklarımda cem adrian' ın sözlerini duyunca daha şiddetli ağlamaya başladım.

İçimde bir şey kanıyor
Keskin bir vedanın yarası sızlıyor
Yüzümde bir şey soluyor
Aynı değil, umudun rengi kayboluyor.

benimde içimde bir şeyler kanıyordu yıllardan beri, belki birinin beni dinlemesiyle kapanacak değildi ama bana sırdaş olacak birisi belki az da olsa yaralarımı kapatabilirdi.

Kalbimde bir yerde bir orman yanıyor
Bıraktığın şarkılar sahipsiz susuyor
Şiirler hep dargın, dualar şifasız
Ömrüme mıhlanmış bir cümle

benim ömrüme mıhlanmış bir cümle değil, benim ömrüme mıhlanmış bir görüntü vardı

Kül olur kalbindeki zamanla
Yana yana, yana yana
Yana yana, yana yana

 kül olan kendim olmuştum beş sene önce ki görüntüyle, ben o gün orda kül olmuştum! ama hala yüreğimdeki harlı ateş geçmiyordu.

Kül olur kalbindeki zamanla
Yana yana, yana yana
Yana yana, yana yana

dedi bir kez daha cem adrian ardından Mark Eliyahu girince artık neredeyse kendimi taşıyacak gücüm tamamen tükenmişti. sözler bitip kamança'nın yürekleri yakan melodisini telefonuma ardı ardına gelen bildirimler bölmüştü.

kimseden mesaj beklemediğim ve ardı ardına mesaj geldiği için bakmaya karar verdim. ilk olarak kilit ekranında ki saate baktığımda saatin 00:00 olduğunu görmüştüm.

yeni yaşıma girmiştim. 

ekranda whatsapp bilrimlerine tıklayıp gelen mesajları okudum.

0547**: bilir misin birini kendinden bile çok seversen o kişi sana emanet sayılırmış

0547**: ben seni kendimden çok sevdim ama ben emanetimi koruyamadım ama yinede korkak aciz bir adam olmama rağmen sana bir şey söylemek istiyorum.

0547**: iyi ki doğdun güzel kızım, iyi ki seni sevmişim ,iyi ki varsın.... ve iyi ki benim Buğlem'imsin.

0547**:seni çok seviyorum,çok Buğlemim

 yazılanları hızlıca okurken ilk başka sebepsizce gülümsemiştim ama sonra gözlerimi kapatıp ağlamaya başladım.

ben buğlem değildim ki. ama şu anda onun  yerinde olmak isterdim.

hemde çook!

....

EVET YENİ BİR KURGUYLA GELDİM.... İLK TEXTİNG DENEMEM OLACAK ONUN İÇİN ÇOOK HEYECANLIYIM. İLK BÖLÜM HAKKINDA Kİ DÜŞÜNCELERİNİZİ PAYLAŞIRSANIZ MUTLU OLURUM.

YENİ BÖLÜMDE GÖRÜŞÜRÜZ:)))

ASİLİZAMANDAYASAYAN

Buğlem / Texting (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin