oy ve yorumlarınız bekliyorum, keyifli okumalar..)
''Eğer yerime başkasını koymadıysan oturabilir miyim çağçağ"
Ağlamamak için çok zor tutuyordum kendimi, kurduğum cümle soru çok şey barındırıyordu.
Burası bizim ikimizin yeriydi!
Ama artık ikimizin yeri olup olmadığından emin değildim ve bizim yerimiz değilse bile diyecek sözüm yoktu, ben demiştim yerime başkasına koymak istersen koy diye.
Arana beş dakika kadar geçti ama şaşkın ve gözlerinde ki yaşlar firar ederken hala daha bana ne diyeceğini bilemez gibi bakıyordu.
Ama ben cevabımı almıştım.
Yerime yani zamanın da benim olan yere oturmak yerine kumların üstüne oturdum ve denize çevirdim bakışlarımı güneş batmak üzereydi yıllar öncede buradan beraber oturup güneşin batmasını izlerdik.
Ama çok değişmiştik ve çok zaman geçmişti.
Çağın görmeyeceğini bildiğim için gözlerimden firar etmesine izin verdim gözyaslarimin, burası artık ikimizin yeri değildi yani artık benim yerim değildi!
Gözlerimden yaş akmaya devam ederken artık konuşmam gerektiğini fark ettim.
"Özür dilerim çağın, seni tanımadığım sana bir yabancıymışsın gibi davrandığım için özür dilerim. O gün senin kim olduğunu öğrendiğimden beri senden nasıl özür dileyeceğimi düşünüyorum. Gerçekten ben çok özür dilerim. Ben senin çocukluğum her anında olan arkadaşım sanmıyordum çünkü sen farklı davranıyordun"
Gözlerimi kapatıp bir kaç saniye hıçkırmamak için sakinleşmeye çalıştım gözlerimi açmadan derim bir nefes alarak devam ettim.
"O gün derin beni gruba aldığında yalan yok sadece barlas ve alinda olduğu için mutlu hissetmiştim çünkü seni başkası soyadi alaz olan birisi sanıyordum ve öyle sanmaya devam ettim sonra konuşmaya başladığımızda sen bana karşı soğuk davranıyordun kısa kısa cevaplar veriyordun ve benim anlamadigim bir konuda sürekli diğerlerini susturmaya çalışıyordun"
Derince bir nefes daha aldim
"Evet samimi değildik ve yeni tanışmıştık yani ben öyle sanıyordum ama hiç bir zaman senin benim çağcağ'm olduğunu düşünmedim, çünkü benim tanımadığım çağın bana soğuk davranmazdi benimle konuşurken mutlu olurdu ama sen değildin onun için sana bir yabancıymışsın gibi yaklastim"
Hala sessizce duruyordu bir şey demesini de beklemiyordum zaten.
"Ve hiç bir zaman seni merak etmedim, biliyor musun 4 gün öncesine kadar yüzünü bile bilmiyordun pp fotoğrafına bile bakmamıştım çünkü yapımda soğuk davranmak ve merak etmemek var. haliyle instagramdan da takipleşmediğimiz için senin kim olduğunu bilmiyordum aynı şekilde derinde bana bir şey söylememişti"
Gözlerim hala kapalı aklımdan geçen her şeyi söylüyordum.
"Ama 4 gün önce gözlerimiz kesiştiği an o yeşil gözlerin bana tanidik gelmişti ve o zaman pek dikkatli bakmamıştım sana sonra seni eve götürmek üzere yola çıkacağımızda barlasın bana tarif ettiği ev benim bahçesindeki erik ağaçlarından inmedigim benim çocukluk arkadaşımın eviydi, senin evindi"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buğlem / Texting (Düzenlenecek)
HumorBirbirinden uzak olanların hikayesi... 0547**: bilir misin birini kendinden bile çok seversen o kişi sana emanet sayılırmış 0547**: ben seni kendimden çok sevdim ama ben emanetimi koruyamadım ama yinede korkak aciz bir adam olmama rağmen sana bir şe...