Bölüm Şarkısı: Melek
İyi Okumalar...
DÜNYA MARAL...
"Uyuyalım o zaman.
Sanki uyuyabilecekmişim gibi gözlerimi kapattım ve bugün yaşadıklarımızı düşündüm. Onu restoranda gördüğüm gün ile karşılaştırırsak gerçekten çok yol kat etmiştik.
Düşüncelerimden sıyrılıp gözlerimi araladığımda Özgür'ün sırt üstü ellerini kafasının arkasında birleştirmiş bir şekilde yattığını fark etmiştim. Yandan yüz hatlarını incelerken bu adamı merak etmemenin elde olmadığını bir sefer daha anlamıştım.
Karakter olarak çok gizemli olması bir yana, dış görünüşünü bile insanda tanıma isteği uyandırıyordu. "Neden uyumuyorsun ?" diye sorup dirseğimin üstüne doğruldum ve yanağımı avcuma yasladım.
Bakışlarını yavaşça bana çevirip " Sana sebebini söylemiştim Dünya." dediğinde kaşlarımı çatıp sorarcasına baktım. "Sensiz uyuyamadığımı söylemiştim." Söyledikleriyle birlikte olduğumuz konumu inceledim.
O getirdiği bir minderde uzanmış yukarı bakarken bende sağ tarafıma dönmüş cenin pozisyonunda yatıyordum. Film izlediğimiz geceyle uzaktan yakından alakası yoktu. Söylediği şeyi biraz düşündükten sonra içimden geleni yapıp minderden kalktım ve minderi yanına doğru sürükledim. Ne yaptığımı anlamaya çalışır gibi beni izliyordu.
Kafamı göğsüne yaslayacak şekilde uzandıktan sonra kafasının arkasına sabitlediği kolunu çekip belime sardım. Ben de kollarımı onun bedenine sarmadan önce pikeyi üstümüze çektim.
"Rahat mısın ? Değilsen kalkabilirim." diyerek nabzını yokladığımda belimdeki elini sıkılaştırıp "Sakın." dedi. Buna karşılık tebessüm edip gözlerimi kapattım. "Artık uyuyabilirsin. " diye mırıldandığımda çenesini kafama yaslayıp iç geçirdi.
" Üç haftadır bu anı bekliyordum Maral." Gözlerimi açtım yavaşça. "O zaman rahat bir uyku çekebilirsin." diyerek tekrar gözlerimi kapattım.
"Bir sonraki gün nasıl uyuyacağım? Ya da ondan sonraki gün?" diye bir soru yönelttiğinde cevaplamadım. Çünkü ben de bu sorunun cevabını bilmiyordum.
"Maral? Uyudun mu?" Uyumamıştım ama cevaplayamayacağım için uyuyor gibi yapmaya devam etmiştim. "Tamam o zaman bunu daha sonra konuşabiliriz." dedi ve ekledi. "İyi geceler Gecemin Parıltısı."
********
Gözlerimi yavaşça araladığımda güneşin daha yeni yeni doğuyor olduğunu fark etmiştim. Erken uyumuştuk bu yüzden de erken uyanmıştık. Başımı yukarı kaldırıp Özgür'e baktığımda gözlerinin açık olduğunu gördüm.
Hatta bana bakıyor oluşu da beni şaşırtmıştı. "Günaydın." dedim gülümseyerek. "Sabahın köründe telefonun çalmasıyla uyandım." diyen Özgür ile kaşlarımı çattım. "Kim aramış?"
Gözlerini devirerek "Gece." dediğinde gülmemek için kendimi sıktım. Ağzımı açarsam gülecektim. "Niye aramış?" diye sordum gülmemeye çalışarak. Kaşlarını çattı. Sonra dişlerini sıkarak "Biz gidiyoruz demek için." dediğinde kendimi tutamayıp kahkahamı bastım.
"Ne?" dedim gülerken. Özgür hala sinirle bana bakıyordu. "Çok komik değil mi, iki saattir uyumuyorum!" Gülmeyi kestim. "Ne yapıyordun?" diye sordum.
"Seni izledim." dediğinde yutkundum. "Ve fark ettim ki uyurken daha güzelsin." Şaşkınlıkla yüzüne bakıyordum işte şu an. Az önceki gülüşümden eser kalmamıştı. Biraz sonra kendime gelip doğruldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Parıltısı
General FictionUYARI❗❗❗ İLK KİTABIM FAZLASIYLA ACEMİYİM BİRAZ UTANÇ VERİCİ OLABİLİR ***** Dünya Maral, annesiyle beraber kaldığı o evi geçindirmekle uğraşan, bir yandan da okuyan, hayatındaki bütün zorluklara rağmen gülümseyen, etrafa pozitif enerji yayan bir kız...