Sabah uyandığımda karnımda bir sızı vardı. Midem bulanıyordu ama bulanmakla kalmıyor ayrıca acı çekiyordum.
Sanırım evde olmadığımı daha farketmemiştim.
Bembeyaz ve güzel kokulu bir yataktaydım. Odada ki herşey çok özenle yerleştirilmiş gibiydi. Eşyalar gri ve beyaz uyumuna göre düzenlenmişti. Bulunduğum yatak büyük ve beyazdı. Ayaklarımı yataktan aşağı sarkıtıp ayağa kalkmak istedim. Fakat kendimi çok kötü hissettiğim için değil adım atmak, yere bile değmemişti ayak parmaklarım. Ayağımı tekrar hareket ettirmeye çalıştığımda tekrar canım acıdı ve istemeden bağırmıştım.Odanın kapısı tıklandığında biraz heyecanlandım. 'gir' diye seslenene kadar içeri gireceği yoktu Taehyung un. Endişeli ve kocaman gözleri ile beni süzdü.
'iyi misin Jungkook?'
Onun gibi bende şaşkındım. Tek hatırladığım en son o depodan birisinin beni kurtardığıydı. Birkaç şey düşündüğümden cevap vermemiştim. Cevap bekler gibi tek kaşını kaldırıp kafasını hareket ettirdi. Bana birkaç adım yaklaştı ve:
'eğer istersen Namjoon ve Jimin senin için endişelendi ve mesaj atmıştı, onlara bak. Telefonun hemen yanındaki çekmecenin içinde.'
'oh çok saol Taehyung'
Telefonu elime aldım ve gelen onlarca mesajla karşılaştım. Aklım karmaşıktı ve yorgundum. Bundan dolayı ekranı tekrar kapattım. Taehyung mesajlarla uğraşmamı bekliyordu herhalde. O daha sormadan:
'şimdilik bakarsam onların sorularından kurtulacağımı sanmıyorum. Bu arada ayağa kalkmama yardım eder misin?'
Olur der gibi kafasını yukarı aşağı hareket ettirdi. Bana yavaşça yaklaştı. Koluma tuttu ve ayağa kaldırdı. Ayağımı yere bastırdığımda karnıma giren sancı daha da baskın oluyordu. Acı çektiğimi farkettiğinde beni tekrar oturttu.
' bekle geliceğim hemen'
Hızla odadan çıktı. Benim gözüm o gittikten sonra da kapıdaydı. Adım seslerini buradan duyabiliyordum. Birkaç tıkırtı tüm koridor boyu yankılanıyordu. Tekrar koşarak yanıma geldi. Ona merakla bakıyordum ve Taehyung bakışlarımı görünce küçük bir tebessümü ile kalbimi hızlandırmıştı. Gözlerime bakarak endişeli ve ayrıca titreyen derin bir nefes verdi. Gülümsüyordu. Fakat bu gülüşü daha çok endişelenen birisine ait gibiydi.
'jungkook şuan iyi bir durumda değilsin. Gel hastaneye gidelim. Sadece bir görünmeni istiyorum. Sen, daha ayağa kalkarken bile canının acıdığının farkındasın.'
'çok acımıyor hyung. Ayrıca birazdan geçer.'
'hyung mu? Neyse şuan konumuz bu değil, daha böyle ne kadar kalmayı düşünüyorsun Jungkook?'
Tek kaşını kaldırmış ve kafasını yana eğip itiraz ediyordu. Hastaneye gitme konusunda ısrarcıydı ve ben gitmek istemiyordum. Ama bana böyle masum ve endişeli baktıkça hayır demekte zorlanıyordum.
'hyung, biraz daha zaman geçsin. Acımaya devam ederse gideriz. Lütfen ısrar etme. Gitmek istemiyorum.'
'pekala. Dediğin gibi olsun. Madem hastaneye gidemiyoruz. Benim pansuman yapmam sorun olmaz o halde. Değil mi?'
Benden herhangi bir cevap beklemez gibi bir soruydu. Gülümsedim ve olumlu anlamda kafamı salladım. Birkaç adım ilerideki dolabı açtı ve küçük bir çanta çıkardı. Çanta eskimişe benziyordu. Beyaz ve mat bir rengi vardı. Tekrar yanıma geldi ve dizimin ucuna duvara yaslanmış sandalyeyi çekti.
Çantayı oturduğum yatağa, hemen yanıma koyup açmıştı. Kendisi karşımdaki sandalyede tamamen çantanın içindeki eşyalara odaklanmıştı. Çantanın içi farklı farklı eşyalar ile doluydu. Ve bunların hepsi pansuman malzemesiydi. İlk önce gözünü yüzümde gezdirdi. Hemen eline nemli bezi alıp yüzümü narin dokunuşlarla sildi. Oysa ben gözlerine bakmakla meşguldüm . Çok güzellerdi. O kadar odaklanmıştım ki onun, benim ona baktığımı farkedip gözlerime baktığını farketmemiştim. Tabi farkettiğimde utanmaya başladım ve hemen gözümü eliyle birlikte havada tuttuğu nemli beze çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
save me | taekook
Fanfiction"yardımına ihtiyacım var..bu kadar kötülüğü hak ettiğimi düşünmüyorum." uyarı : şiddet,argo,zorbalık,küfür içerir❗️ bxb rahatsız olanlar okumasın lütfen❗️ Başlangıç : 1 Nisan 2021 Bitiş : 24 Haziran 2021 #37-fanfic /20.07.21 🎉 #18-hayrankurgu /18.0...