38

3.2K 185 233
                                    

00.39 .saniyede çok güzel bir hal alıyor şarkı
Gerçekten güzel...

Ha bide bana anlamı güzel olan yabancı şarkı önerir misiniz?
En güzelini bir sonraki bölümde medyaya koyucam...

-------------------------

Hastaneye giden yolun neredeyse yarısını atlatmış ve geri kalanını yürümeye devam ediyorduk. Jimin ve Yoongi fazla samimi olmuşlardı, aralarında bir şey geçtiğinden adım gibi eminim.

Önde; ben, Taehyung ve Hoseok. Arkamızda da geri kalanı vardı. Hastane pek uzak olmadığından (çaktırmayın bu sadece bahane, amacım son kez de olsa etrafı görmek) yürüyerek gidiyorduk.

Hastanenin karşısına gelince derin bir nefes verdim, verdiğim son nefeslerimden birini...

Açılan kapıdan geçip danışmanın yanına giden Taehyung'taydı gözüm. Bir süre danışman ile konuştuktan sonra tekrar yanımıza geldi.

'tamam hemen şimdi alıcaklarmış. Bi 10 dakika kadar bekleticekler jungkook'u, o sırada serum vericeklermiş. Siz burada bekleyin, ameliyat çıkışında görüşürüz'

Cevap beklemeden hızla konuşan Taehyung, kendisiyle beraber yavaş yavaş merdivenlere doğru sürüklüyordu beni. Arkamızdan Jimin'in sesi gelince olduğumuz yerde durmuştuk.

'bekle, ben de geliyorum'

Elindeki minik çantayı orada bulunan bekleme koltuklarından birine fırlatıp yanımıza gelmişti.

-------------------------

'Tae, bana bir su alıp gelir misin lütfen?'

Jimin ile konuşmam için bahane bulduğumu biliyordu, minik tebessümle kafasını salladı ve odadan çıktı.

Jimin, yandaki minik sandalyelerden birini çekmiş ve oturmuştu. Kolumdaki serumdan dolayı pek hareket edemiyor, sadece ayaklarımı ve kafamı oynatıyordum.

'jungkook'

'hm?'

'bu son konuşmamız mı?'

Minicik parmaklarıyla oynuyordu aynı zamanda. Her ne kadar onu üzmemek için bir şeyler uydursam da, söylediklerim içimden geçenlere çelişiyordu her zaman.

'hayır tabi ki, burdan bir an önce kurtulucam. Sadece minik bir ameliyat ve sonrasında daha güzel geçireceğimiz günler.'

'peki ya bugün son gününse?'

'şöyle düşünme Jiminsshi~'

Minik bir tebessüm sunmuştu, fakat ikimiz de biliyorduk. İçinde aşamadığı milyonlarca engel ve milyonlarca sorun vardı.

'biliyor musun jungkook?'

'hm?'

'Yoongi çıkma teklifi etti. Çok klişe değil mi?'

Alaycı tonla konuşuyor ve olması gerekenin aksine mutlu görünmeye çalışıyordu.

'evet, evet kesinlikle çok klişe. Sen ne dedin peki?'

Onun tonunda söylemiştim, hiç bozuntuya vermeden o nasılsa ben de öyle görünüyordum.

'elim ayağıma dolaştı başta, benden cevap beklediğini söyledi Yoongi. Ben de evet dedim cevap olarak. Çok, çok mutlu hissettim kendimi jungkook'

Yavaş yavaş yaşaran gözlerine ve sürekli stresten uğraştığı parmaklarının ritminin aksine, üzmemek için iyi görünüyordu sadece.

'jimin'

save me | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin