save me | taekook

20

Bilinmeyen numara :
Hastalığın ne?
Merak ettim bak şimdi

'yok artık'

Gelen mesaja verebildiğim tek tepkim buydu. Kafamı telefondan kaldırıp etrafta göz gezdirdim. Şüphelenebileceğim kimse yoktu görünürde. Gerçi ne bekliyordun ki Jungkook? Sen etrafa bakınca hemen birini görüceksin ve onun olduğunu anlı aksın falan mı?

Tekrar titreyen telefonuma baktım. Aynı kişidendi gelen mesaj.

Bilinmeyen numara :
Hadi ama ya
Ciddi olamazsın
Cidden etrafta beni aramadın değil mi lxnspsmspsmspsmspmdpdöd

Jungkook :
Yarın zaten yanına gelmiyecek miyim?
Ne diye takip ediyorsun?

Bilinmeyen numara :
Takip etmiyorum
Sadece karşılaştım ve baktım
O kadar..

Jungkook :
Beni korkutuyorsun...

Bilinmeyen numara :
Amacım da bu zaten :)

Jungkook:
Bak hyunglarım eğer seni öğrenirse hoş olmaz dedim sana
Uzak dur!
Cidden hoş olmuyacak

Bilinmeyen numara :
Bırakta orasına ben karar vereyim
Şimdi git içeriye ve belli etme eğer öğrenmelerini istemiyorsan :D
Görüldü

Bu arada
Hala hastalığını merak ediyorum
Yarın öğrenirim ne de olsa :)
Görüldü

'Jungkook hadi gel artık yanımıza'

Kapıdan çıkıp yanımda beliren Jimin'i görünce elim ayağım dolandı ve telefonu nereye fırlatacağımı bilemedim. Görmesini istemiyordum çünkü...

'hm?, hmhm g-gelicektim zaten şimdi'

Görüldü atmak zorunda olduğum mesaj kutusundan titreyen ellerimle çıkmaya çalıştım. Ama bir insan en fazla bu kadar belli edebilirdi bir şey sakladığını...

'Jungkook ne vardı telefonunda? Göster bana'

'hayır Jiminsshi bir şey yok.'

'Jungkook ver bana telefonu!'

'annem gibi davranıyorsun Jimin biliyor musun. Annem de hep böyle yapıyor'

'Jungkook konuyu değiştirme ve bana ver telefonu!'

'Jiminsshi lütfen boşver. Bir şey yok diyorsam yoktur işte'

'ama var.... Değil mi?'

Söylediği son cümleyle birlikte kafamı eğdim ve sadece susmasını, belki de unutmasını istedim. Ama hayır vazgeçmiyor ki arkadaş!!!!

'Jungkook, son kez söylüyorum. Ver telefonu!'

Bıkkın bir nefes verip telefonu ona uzattım. İçerideki sakin havanın aksine, dışarısı gergin bir hal alıyordu. Jimin her bir mesajı okuduğunda daha çok kaşlarını çatıyor, yüzü beyazlıyordu.

'şaka mı bu ya? Kim oluyor bu? '

' jiminie, lütfen hyunglara bundan bahsetme. Lütfen!'

'Pekala. Ama sen de yarın atacağı konuma gitmiceksin!'

'ama Jimin....'

'ciddi misin Jungkook? Gitmeyi cidden düşündün mü bir de? Şaka yapıyorum de nolur. Gitmiyorsun! Bitti.'