36

3.2K 173 185
                                    

'günaydın minik tavşan'

Yanı başımda durup beni öylece izleyen ve gözlerimi araladığımda derin sesiyle beni karşılayan Taehyung'tu. Minik bir esneme bırakıp kollarımı ve vücudumu olabildiğince germiştim.

'hadi ama! Okula geç kalıcaksın'

Zar zor açtığım gözlerimi ellerimle ovuşturup üstümdeki örtüyü ayaklarımla bir kenara ittirip, fırlatmıştım.

Taehyung ayağa kalkıp perdeleri kenarlara ittirmiş ve pencereyi aralamıştı. Hiç bir şey demeden minik bir kıkırdama bırakmıştı sessiz olan odaya. Birkaç adımda vardığı kapının kolunu indirip odadan çıkmıştı.

Sonunda yataktan kurtulup ayaklanabildiğimde, formalarımı dolaptan çıkartmak için gardıropun önüne geçip kapağını aralayıp kıyafetlerin arasından kurtarmıştım formayı.

-------------------------

'kahvaltını tam yapmadın. Miden bulamıyor değil mi? Eğer istersen yemekhaneye gidebiliriz hemen.'

Demir olan okul kapısını aralamamızın üstünden geçen birkaç saniyeye rağmen yol boyu yaptığı gibi bana saçma sapan sorular soran Taehyung, son sorularına da olumsuz baş sallamam gördüğünde aramızda bir sessizlik olmuştu.

Dersin başlamasına daha vardı ve okulda çok fazla kişi yoktu. Binanın içine girdiğimizde herkesin bana olan bakışları... Yüzlerinde derin bir gülümseme olsa da, gözleriyle içindekileri kolaylıkla anlayabiliyordum.

Taemin, Bogum ve Mingyu karşıdan koşar adımlarla yanımıza gelmişti. Mingyu'ya artık güvenim sonsuz, fakat diğerleri hakkında aynı şeyleri söyleyemem...

Yanımızda nefeslerini düzenlemeye çalışan ve farklı yerlere dağılan Taemin, Bogum ve Mingyu'daydı gözlerim. Bir süre sakinleşmelerini bekleyip ayakta dikilmiştik.

'hadi ama, noluyor?'

Sonunda bir soru yöneltip aramızdaki sessizliği bozan Taehyung'un ve benim önümde duvar gibi sıralanıp ellerindeki minik kutuları uzattılar.

Muzlu süt <3...

'zor zamanlar yaşattık sana ve gerçekten üzgünüz. En azından birlikte geçirebileceğimiz son anlar güzel olsun istedik'

Mingyu elindekini uzatırken sözünü bitirmiş ve gitmek için diğerlerinin de elindeki sütleri uzatmalarını beklemişti.

Muhtemelen daha önceki yaptıklarından dolayı olacak ki; Taemin ve Bogum başlarını yere eğmiş öylece duruyorlardı. Bir şey demek ister gibi, fakat söylemeye utanır gibi. Ki zaten öyleydi de...

'jungkook. Biz gerçekten bilseydik asla yakınlaşmazdık bile sana. L-lütfen bizi affet. Yaptığımız hataları a-ffet'

Bir kaç kez önümde eğilip özür dileyen Taemin'deydi tüm koridordaki kişilerin bakışları. Fakat ne onun dilediği özür ne de benim gözümün yaşarması bu koridordaki kimseyi umursamıyordu.

'Taemin'

Elimle hafif omzuna dokunup durdurmayı denesem de takmamış, ismini söylesem de umursamamıştı.

Taehyung da en az benim gözlerim kadar dolmuş gözlerini parmaklarıyla yumuşak ve hafif ovuşturmuştu. Hiçbir şey demeden öylece izliyor, yüz ifadesiyle de içindekileri açığa çıkarabiliyordu.

Birkaç özür daha diledikten sonra eğildiği yerde dikilip elindekini bana uzatmıştı Taemin. Şu durumda bile aklımdan geçen tek şeydi: BUGÜN MUZLU SÜT KRİZİNE GİRİCEEEMM..

save me | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin