Bölüm 10

1.7K 101 10
                                    


                 Ben geldimmmm.. Keyifli okumalar dilerimm :) :)

                         O günün, o akşamın üzerinden iki gün geçmişti. Bir yandan sipariş aldığı elbisenin etek kısmını dikerken bir yandan da sabah kendisi ile tekrardan helalleşmeye ve vedalaşmaya gelen Seher ile konuştukları düştü aklına  Nur Sultan'ın..

-------

        Ertesi sabah Nur Sultan terzi dükkanını açmış önceki günden siparişlerini kontrol etmiş ve kapısının önündeki sardunyaları  sulamış ve şöyle bir suladıktan sonra kendisine aldığı zeytinli açma ve demli sıcacık çayını içmeye niyetlenmişti ki kapısına vurulan tık tık sesi ile bu gün için iştahının kaçtığını anlamıştı. 

          Kapının eşiğinde hafif gülümseyen ama gözlerinde bolca utanç ve mahcubiyet taşıyan Seher ile göz göze gelmişti. Hiç girmesine müsaade etmeden hadi canım naş deyip yollamak istese de içinden bir ses, diğeri makul ol ve geliş sebebini sor diyordu. Genç kız o an Ali'si ile bunca zaman geçirmiş genç kızın meramını öğrenmekten yana kullandı şansını. Hafifçe selam verir gibi başını eğip nazik olmaya çalıştığı  sesi ile "Buyur "dedi. 

        Seher ise yüzünde büyük bir yerden davet almış gibi bir büyük gülümseme ile 

"Seninle konuşmak istiyorum. Müsaaden olursa bir kere de beni dinlemeni isterim." demişti yüzünde büyük bir beklenti ile..  

            O an o gün Şüheda vergi işleri için dışarıda olmasa bir naş da o demek ister hatta çat diye derdi ama o gün Şüheda terzi de değildi.  Nur Sultan geçen günlerin getirdiği duygusal yorgunluk ve her şeyin vermiş olduğu o garip his ile oturduğu şirin ahşap masanın karşısında ki boş sandalyeyi eli ile göstererek ama tek kelime etmeyerek içeri davet etti Seher'i.. Sonra da kendisi gibi genç kız için ince belli bardağa çay koyarak ikramda bulundu. 

    Derince bir nefes içine çeken Seher'in gözlerinde üzerinden büyük bir yükü atacak olmanın rahatlığı vardı sanki. Sanki bir konuşmaya devam ediyormuş gibi konuşmasına başladı..

    "Bizim Ali ile dertlerimiz o kadar benzerdi ki ben senin de O'nun gibi olduğunu düşünüp tavrımı ona göre takınmıştım. Çocukluk etmişim Ali ile konuşunca anladım bu sabah" 

Nur Sultan ikidir Ali Ali demesine sinir olmuştu. Kıskanıyordu ne yapsındı. Göz göze geldikleri anda  Seher yüzünde buruk ama tatlı bir gülümseme ile "Ben de O'nu bu kadar sever ve kıskanırdım biliyor musun? Ferdi benim dünya üzerinde ki varım yokum her şeyimdi. Zannetmiştim ki senin Ali'yi körü körüne bile isteye reddettiğini evlilik teklifini kabul etmediğini.. Yine de o tavır ve hareketlerim haddime değildi. Çok özür dilerim.."

Nur Sultan'ın gözlerine bakıp konuşmaya devam etti genç kız. Sıcacık havada sanki elleri üşüyormuş gibi çay bardağının etrafına sarılıydı. 

"Bu sabah konuşunca Ali anlattı bana.. Nelere yaşadığını, neler yaşadığınızı. " yutkunan Seher ona en zor gelen cümleleri kuracakmış gibiydi. 

"Ali ile yaşadıklarımız birebir gibiydi. Ben onun gibi evlilik teklifi etmedim tabii ama evlilik masasında terk edildim. O dönemde bana ağabeylik yapan Ali idi. Ondan bu halim sanırım" 

Nur Sultan ağzını açıp ta tek kelime etme yetisini bulamadı kendinde. İçinin bir yanında o var olan o his, Seher'e olan kızgın yanını dindiremiyorsa da bir yanı genç kızın yaşadıkları için çok üzülmüştü ki bunu bakışlarına yansıtmasına engel olamadı Nur Sultan.. 

Terzi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin