Şimdi ne yapmalı idi elini kolunu nereye koymalıydı?. Yüzünde kocaman bir gülümseme ile aptal bir sırıtış ile ona baksa izlese izlese.. Sabaha kadar sonra geceye kadar sonra yine sabaha... Bu böyle devam etse.. Hiç bitmese..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir eli dudaklarının üzerinde engel olamadığı gülümsemesini gizlemeye çalışırken aslında gözlerindeki o masum tatlı neşe Ali'nin aşık gönlüne bütün sırrını ortaya döküyordu da Nur Sultan'ın haberi yoktu. Göz göze geldikleri an hızla başını eğip tabağına aldığı kızarmaları bir iki bir iki hızla ağzına atıyordu ki..
"Na'ber komşu kızı?."
diyen Ali ile hızla başını kaldırıp o canına kattığı az mavilerin karıştığı yeşil gözleri ile karşılaştı. Hızla ağzındaki lokmayı çiğneyip yutunca üzerine bir yudumda ayran içince hızlıca
"İyiyim şükür Ali.. Hoş geldin.." dedi. Sesi hafif kısık çıksa da yavaş yavaş aklı da başına geliyordu genç kızın bu adama kızgındı o be kırgındı bir de.. Yüzü hafiften düşerken genç adamın ona göz kırpıp yemeğini yemeye devam etmesi üzerine oda hızla başını yemeğine geri çevirdi.
Konuşulacak milyon tane mesele konu vardı lakin Ali ve ailesi bunun yerine şuan için sadece özlem gidermeye ve sanki hiç bir şey olmamış gibi iş konuşup neler yaptıklarından bahis ettiler tüm akşam boyunca.
Ali'nin mırıl mırıl söylenmesi ile başını kaldıran genç kız söylenirken bir yandan da tabağına onun yaptığı soğan halkalarını normalinden fazla koymasına ve aynı zamanda kız kardeşinin de engel olmasına kocaman gülümseyerek izledi.
"Şunları ne çok özlemişim be " diyen ama Menekşe'nin bir soğan halkası almak istemesine izin vermeyen Ali
"Sanki hiç yemedin!." demesine
"Yemedim tabii." deyip gülerek yemeye devam etmişti. Ki herkes bunun sadece bir şaka olduğunu düşünse de Ali hakikaten yememişti. Ne Soğan halkası ne o parmak gibi sarmalardan..
Şu adamın şu hallerini ne çok özlemişti. Elbette biliyordu bu haller bu akşam içindi. Yarın olunca gün yeni güne yerini bırakınca Ali'nin de bu halleri yerini sinirli kızgın hale bırakacaktı. İşte o sebepten engel olamadığı gülümseme ile tüm akşam izledi genç kız onu. Bazen gizli gizli bazen alenen. Ama çay faslına gelince vakit. Herkse ne kadar kalması için ısrar etse de o sadece Ali'nin kal demesini beklemiş ama genç adam "İyi geceler " deyip başkada bir şey demeyince. Tüm akşam üzerinde olan gülümseme yerine buruk bir gülümseme ile küçük adımlar ile evine geçmişti. Olsundu o kadar zaman sonra Ali'si ile karşılıklı oturmuş yemek yemiş gözlerine bakmış kokusunu duymuş aynı havayı solumuştu ya daha ne isterdi ki Allah'tan..
-----------------
Bir yanı sabahı sabah ederken diğer yanı yaşadıklarının rüya olasından korkup ne yapacağını bilememiş bir diğer yanı ise Ali'nin normal haline dönen nemrut suratını görmek istemediğine karar verip evden dışarı bile adım atmak istemiş olsa bile Nur Sultan içinde farklı farklı sesler çıkartan tüm yanlarını susturup hızla hazırlanıp alt sokakta olan fırına doğru hareket etmişti.
