Bölüm 9

65 4 0
                                        

Shot through the heart, and you're to blame, darling
You give love a bad name

Sabah bonjovi eşliğinde dişlerimi fırçalarken komşuları mükemmel sesimle uyandırmayı ihmal etmedim. Köpüklü ağzıma doğrulttuğum diş fırçasıyla adeta aynada kendime konser veriyordum. Bugün yine çalışma vaaar, yine onu göreceğiiiim, yine konuşuruz belkiii.

Islak saçlarımı havluyla sarmıştım. Ağzımda fırçayla odama gidip telefondan saate baktım 6:39 abov vış aneey. Daha saçlarımı kurutup düzleştirecemm. Hemen diş fırçalama işlemime son verdim.

Gece geç gelen ablamın odasına girdim ve yatağında zıplamaya başladım.

-"Sen beniiiiim bitaaaneeeeeem, sen beniiiim bitaaaneeeeem, canıııım ablaaamsııaaan, güzeeeeel ablaaamsııaaan!!" bana yastıkla vurmaya başladı ve bağırdı

-"Defooooooll" zaten başarısız olacağımı biliyordum. Oflayarak odadan çıktım. Hemen saçlarımı kuruttum ve düzleştirmekten vazgeçip sıkı bir at kuyruğu yaptım. İlk kez ne giyeceğime bu kadar dikkat ediyordum. Altıma siyah dar pantolon, üzerime de siyah atlet üzerine pembe yırtık tişört giydim. Aynada kendime baktım. Bu ben miyim? Hayır. Tişörtü çıkartıp yatağıma attım. Siyah Slipknot tişörtümü alıp üzerine siyah kapşonlumu geçirdim. İşte ben buydum. Hep siyahtım, siyah olacaktım.

Deri montumu üstüme geçirdim ve her zamanki gibi neredeyse anahtarımı evde unutuyordum. Dönüp yeni yaptırdığım anahtarımı aldım. Çıkarken saate baktım, 6:57. Birazdan servis gelirdi. Çıktım ve çıkmamla koşmam bir oldu. Servissss, gittiiii :((. Nasıl olur neden erken geldiii??

Arkadan gelen dolmuşa atladım. Ağağağ! Neden bu kadar kalabalık. Servisin uğrayacağı yerleri bildiğimden birine yakın bir yerde indim biraz yürüdüm, sonra Dilarayı görünce rahatladım. Demek ki servis buraya daha gelmemiş. Dilara 11lerden bir kız,  sanırım beni tanımıyor. Ama aslında iyi kızdır. Yani, duyduğum kadarıyla. Yanına gidip selamladım

-"Günaydın" önce bir süzdü, demiştim ben tanımıyor işte. Sonra gülümsedi

-"Feza? Sen artık buradan mı biniyorsun?" adımı söyleyince biraz şaşırdım.

-"Yo,yoo ben servisi kaçırdım da, daha doğrusu, biraz erken gelmiş. Ben de atladım dolmuşa buraya geldim. Nasıl olsa buraya geliyor diye."

-"Yalnız ben de kaçırdım servisi. Murat almaya gelecek beni. Zaten kardeşini de o bırakıyor seni de bırakır." Murak kim la? Diyemedim tabi böyle. Tamam dedim.

Sonra bir araba yaklaştı. Önce Dilara ön kapıyı açtı ve bir şeyler söyledi. Sonra da bana döndü göz kırptı.

-"Atla arkaya" utangaç bir şekilde kapıyı açtım içeri geçtim. ALLAHIM ALLAHIM ALLAHIM ALLAHIM NOLUYO ÖLDÜM DE CENNETE FALAN MI GELDİM AGAGAGAGAG..! Tamam sakinim. Ahmeti karşımda görünce tabi bu tepkiyi veririm-tabiiki de içimden- önce biraz şaşırdı, benim kadar olmasa da bi duraksadı, oturuşunu düzeltti. Bi etrafına bakındı, ilk tepki ondan geldi.

-"Günaydın." gülümsedi.

-"Günaydın" dedim gülümsemesine gülümsemeyle cevap verirken.

-"Burada mı oturuyorsun?"

-"Yoo, servisi kaçırdım atladım dolmuşa buraya geldim. Burada da kaçırmışım. Dilara da bizimle gel dedi."

-"Anladım." dedi küçük bir kahkahayla. Kızardım sanırım. Bilmiyorum bir insan bu kadar mı hazırlıksız yakalanır. Tamam o kadar da hazırlıksız değildim. Sabah kalkıp sevineyim diye kurduğum alarmla kaltım. Sabahın 5 buçukunda duşa girdim. İlk kez bu kadar dar bir pantolon giyiyorum. Giyindikten sonra küçük bir dokunuşla gözlerime hafif bir kalem. Tamam işte tam teşkilatlıyım.

Deli - InsaneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin