Mal, odun, öküz, gerizekalı, biç, götkafa. İstediğin zaman mesajımı görmezden gelip istediğin zaman mesaj atarsan, istersem o mesajı görmezden gelir, mesaj falan da atmam. Neymiş, bla bla bla. Ben mesaj attıktan sonra online olmuşsun, cevap vermemişsin, hiç bir bahane bunu açıklayamaz. İç sesim Umuta saydırırken dış sesim sinirli bir şekilde telefona bağırıyordu.
Telefonu masaya koyup kendimi yatağa fırlattım. Günüm zaten berbattı, bi de Umut sinir etti, tövbe yarabbim ya.
Münazara takımımız tam olmadığı için pek başarılı olamadık. Gözdenin ateşi çıktığı için hastaneye gitmesi gerekti ki zaten takımın ana direği oydu. Sınıfta tek anlaşabildiğim kız da o olduğundan dolayı okul da pek güzel geçmedi. Derya hoca desem bütün gün full doluydu. Anlayacağınız bi Umut eksikti sinirini bozmayan.
Sıcak bir duş aldım ve saçlarımı tam kurutmadan üzerime bir hırka geçirip yanıma biraz para aldım, dışarı çıktım. Kapşonluyu kafama kapatıp hızlı adımlarla yan sokaktaki kuaföre girdim.
-"Selamınaleyküm Ferit abi. Kolay gelsin."
-"Ooo Feza. Gene niye moralin bozuldu da saçlarına kıymaya geldin?
-"Sorma abi ya. Çok problemli bir gün geçirdim. Sen bi kırıklarını al." dedim koltuğa kurulup aynadan saçlarıma bakarken.
-"Peki bari yaslan arkana."
*-*-*-*-*-*-*
-"Çok güzel oldu abi eline sağlık." diyip parayı verdim. Dışarıda sağanak yağış vardı. Kapşonumu kafama geçirip koşmaya başladım ama eve gelene kadar çoktan sırıl sıklam olmuştum.
Üstümü değiştirdikten sonra laptop u da alıp yatağa kuruldum. Dizi seansııaaa. Arrowla başladım. 1,2,3,4,.. Tam 16 bölümün sonunda saat 04:32. Normal kalkış saatime 2 saat var. Aman tanrım didim. E madem 2 saat kalmış, yatmiyim. 3 bölüm daha izledikten sonra zombi beni görse korkardı. Üzerime dolaptan aldığım rastgele kıyafetleri geçirip mutfağa gittim. Açım lan en son ne zaman yemek yedim. Dün okulda poooça yidim. Ay em hangıri. Dolabı açtım, sütü çıkardım. Kafama diktim sonra ağzım sütle doluyken kahvaltılık gevrekten bir avuç alıp ağzıma attım. E geç kalcam bi de tabak mı kirletiyim lan. İçinde asırlardır hangi kitabın olduğunu bilmediğim çantamı alıp çıktım. Sonra bir şey farkettim. Ablam nerde? Evdeydi de farketmedim mi acaba? Evde olsaydı gece boyu dizi izleyemezdim. Neyse Meral abladadır diyip servis beklemeye başladım. Saat 6:57. Ya ben ölürsem ya sıkıntıdan ya da uykusuzluktan ölcem bak buraya yazıyorum. Servis geldi ve kendimi en ön koltuğa attım, çünkü arka tarafları 11-12 ler işgal etmişti orta taraflarda 10 lar, ve servisteki tek 9 olarak en önde ben oturuyordum. Kafalı cama yaslayıp gözlerimi kapadım.
*-*-*-*-*-*
-"Yavrum kalksana geldik"
-"Hı, hıhı evet kalkıyom amca." serviscinin dürtmesiyle uyandım. Servisten inmemle bahçedeki kalabalığı farketmem bir oldu. Biraz yaklaştığımda birinin bir konuşma yaptığını farkettim. Hay bin gazozlu köfte, Naz, orda ne işi var? Hemen konuşmaya kulak kesildim.
-"Mikrofon açık mı? 1-2 ses, evet arkadaşlar 24. Geleneksel Okullar Arası Müzik Festivalinde okulumuzun temsili için adayım. Desteğiniz için hepinize teşekkür ederim. İyi dersler."
Oof. Sadece lise 1 ler için her sene yapılan festival. Bizim grup gitmeli. Nazlar, ağğggg!!??!?! Telefonunu çıkarıp Umutu aradım.
-"Alo"
-"Nazlar gidemez biz gitmeliyiz."
-"Ne?
-"Festival için diyorum. Bazlar da aday olmuş. Şimdiden konuşmalar falan yapıyor. Biz de adayız ama hiç konuşma falan yapmadık?!"
-"Biliyorum. Hallederiz."
-"Hallederiz? Peki. O zaman konuşmayı sen hazırlarsın, grubun temsilcisi olaraktan ben sunarım."
-"Tamam hadi kapat buldum seni."
-"Nasıl ne buldun?" telefonu kapatmıştı. arkamdan bir el beni dürtükledi. Umut.
-"Hadi zil çaldı. Derse geç kalcaksın."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deli - Insane
ChickLitBiraz kırgınım. Büyük yangını başlatan o küçük kıvılcıma, annemi ve babamı elimizden alıp ablamla beni bir başımıza bırakan yangına kırgınım. Hayata kırgınım. Ama minnettarım aynı zamanda. Şükürler olsun ki dünyanın en iyi ablasına ve sahip olabilec...