Bölüm 15

26 1 0
                                    

Bağırışlar, koşuşturmalar, her şey bulanık bir telaş altındaydı. Sırayla geçen ışıklardan yatay pozisyonda olduğumu anladım, ve hızla ilerlediğimi. Korkuyla etrafa baktım fakat çok güçsüzdüm.
-"Ameliyathaneyi hazırlayın." doktorun boğuk sesi kulaklarımı tıkama isteği uyandırdı.
-"Korkma Feza. Korkma yanındayız." Umut beni sakinleştirmeye çalışırken Evren elimi tutuyordu. İkisi de sedyeyle beraber koşar adım ilerliyorlardı.
Başım feci bir şekilde ağrıyordu. Ya da acıyordu fakat algılayabilecek bir durumda değildim. Sonra bir yorgunluk çöktü. Göz kapaklarımın ağırlığına yenik düştüm ve tekrar kendimi uykunun yumuşak ellerine bıraktım.

*-*-*-*-*

Feza bayılınca kafası yere kötü çarpmıştı. Çağırılan ambulansla hastaneye kaldırılmıştı. Beyin kanaması geçirdiği tespit edilmiş ve acil bir şekilde ameliyata alınmıştı. İsterseniz gerisini Umutun ağzından dinleyelim.

*-*-*-*-*

Umut

Kafasını elleri arasına alıp ağlayan Ayşe ablayı sakinleştirmeye çalışıyordum. Oturduğu yerin karşısına çömelmiş iyi olacağını söylüyordum. Kendim inanıyor muydum, orası meçhul..
Ayağa kalkıp ameliyathanenin kapısını tavaf eden Evreni durdurdum ve oturmasını sağladım. Aralarında güçlü gibi görünsem de, için için ağlıyor kendimi zor zaptediyordum. Ben de oturdum.
Önümüzden üstü tamamen örtülü bir sedye, yanında da çığlıklarla ona eşlik eden orta yaşlarda bir kadın geçti. Ayşe ablanın daha çok hıçkırmaya başladığını farkedince elimi omzuna atıp göğsüme yatırdım. O sırada koşar adımlarla koridora giren Tolga abiyi görünce ayağa kalkıp ona sarıldı.
-"Bir haber var mı?" kafamı iki yana salladım ve gözlerimi istemsizce yere kaydırdım.
Ameliyathaneden çıkan doktor dikkatimizi oraya çekti. Yerinden fırlayan Evrenin arkasından biz de doktorun yanina gittik. Doktor uzun bir soluk aldıktan sonra konuşmaya başladı.
-"Daha önce farkedilmemiş olması çok garip. Hastanın beyninde tümör var. Çok büyük değil fakat önemli bir bölgede. hasta daha önce böyle şiddetli bayılmalar yaşadı mı? Yaşadıysa hastaneye getirdiniz mi?"
-"Evet, evet yaşadı. Hastaneye de getirdik fakat bir şey yok diye geri gönderdiler."
-"Nasıl olur da böyle önemli bir bölgeyi kontrol etmezler anlamıyorum. Ameliyat süresince tümörün büyük bir kısmını temizledik. Fakat derinlere girip girmediğini henüz bilmiyoruz. Ameliyattan çıkınca MR çekmemiz gerekiyor. Ona göre ikinci kez ameliyata girme ihtimali var. Geçmiş olsun." yanımızdan geçti. Koridorun köşesini dönene kadar arkasından bakakaldık.
-"Tümör mü?" dedi Ayşe abla elleri titrerken.
-"Sakin ol, salın ol. Bak doktor da dedi çok büyük değilmiş. Temizlemişler çoğunu. Artık tek yapacağımız MR ın temiz çıkması için dua etmek, Fezaya sağlıklı bir şekilde tekrar kavuşmak için.." Tolga abi haklıydı. Yapabileceğimiz pek bir şey yoktu. Sabredip sonuçları beklemeliydik.
Sonunda ameliyathanenin kapıları açıldığında içeriden doktorlar eşliğinde sedyeyle Feza çıktı. Hemen yanına koştuk fakat doktorlar onu görmemize izin vermedi. Onu bir odaya yerleştirdiler. Görüşmek yasak.

*-*-*-*-*

Eve geldiğimde direk yatağıma girip bi güzel uyumak yerine gitarımı alıp masamın başına geçtim. Fezanın yazdığı, ve bir kısmını bestelediği şarkıyı tamamlayacaktım. Bunu onun için bitirecektim.

Okuyan yok mu? Ses verin. Veya vote. Yorum da olur. Sizi seviyorum. Görüşürüz.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 03, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Deli - InsaneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin