Gülmekten kızarmıştım. Korku filmi ha? Kötü tarafı tutarsanız pek de korkunç olmuyor. Aksine komik oluyor.
Ayça Umutun koluna sinmiş gözlerini sımsıkı ona bastırmıştı. Umut halinden memnun filmi takmıyordu bile. Ama Ahmetle ben gerçekten kahkaha sınırlarını aşmıştık taktiğim herkeste işe yarıyor zaaa!¡
Film bittiğinde Ayçanın beti benzi atmıştı. Biz de Ahmetle gülüşümüzün son aşamalarındaydık. Umut desen Ayçaya su almaya gitmişti. Geldiginde suyu ayçaya verdi. Ahmetin abisi gelmişti ve gitmesi gerekti.
-"Güzel bir gündü. Ama yarına yetistirmem gereken bir edebiyat ödevi var. Sen bilirsin Feza edebiyattan çektiğimi." güldüm.
-"Evet gayet iyi biliyorum" teker teker sarıldı sıra bana geldiğinde duraksadı
-"Güzel bir gündü, teşekkür ederim." dedi o kalbime ve beynime aynanda morfin salgılatan gülüşüyle. Sarıldı ve sonra da gitti.-*-*
-"Nöbet günüü." dedi Umut telefonu kapattıktan sonra. Anlaşılan annesiyle konuşmuştu.
-"Ooo ye meeeeen, dizi ve patlamış mısır gecesiiiiii!"
-"Aynen"
-"Ablamı arayayım da patlamamış mısır alsın. Bu sefer sana patlattırcam. Beceriksizmişim ya ben, öyle demiştin sen."
-"Yapma piremses, bilirsin ne kadar kötü aşçı olduğumu. Etme eyleme."
-"Yoyoyo, kaçış yok. Piremsler de aşçı olabilir. Cezanı çekeceksin pirems efendi."
Ofladı metroda aktarma yaparken. Bizim bi abimiz yok tabi, metrolarda sürünüyoruz.
Eve girdiğimizde Umut sitemle
-"Aman bir daha kaybetme anahtarını, ip bağla boynuna tak güzel güzel dursun orda."
-"Sınını binim ınıhtırımdın sınını sınını .s" gözlerini devirdi ve çantasını askılığın yanına attı. Ablam çoktan gelmişti.
-"Ablaaa biz geldik" diye bağırdı umut. Evet Tolga abi olmadığında böyle samimiydiler.
-"Hoşgeldin Umuut, ve Feza" diye ekledi ablam. Sabahki olaya hala sinirliydi. Ne var, altı üstü çok kıymetli uykusunu bölmüştüm.
-"Hoşbulduk ablaların eeen güzelii." biraz da olsa yumuşamıştı.
-"Mısırlar mutfakta." gidip kocaman bir öpücük kondurdum yanağına. Yanağını sildi ve güldü. Umuta mutfağı gösterdim ve bir elimi de belime koydum. Oflayarak mutfağa gitti. Odama gittim ve laptopu yatağıma kurdum. Acabaaaaa ne izliycez. Tabiiki de the Walking Dead ♥ ama hangi bölüm diye düşünürken ayrı bölümlerde olduğumuzu farkettim. En iyisi film izleyelim. Sherlock Holmes un ilk filmini açtım o sırada kocaman bir tabak içerisinde güzel kokusuyla beraber mısır odaya girdi. Ay pardon odaya giren Umut ama elinde mısır var.
-"Işııı kapaaaaaaağt!" diye cırladım umut odaya girdikten sonra.
Yatağı yatay olarak kullanıyorduk. Ayaklarımız yataktan sarkıyordu. Filmin ilk 10 dakkasında mısırı bitirmiştik tabiiki. Bugün güzeldi beee!! Çoook güzeldiii!*-*-*
Umutu akşam yere attığımı hatırlıyordum da, pardon gece, böyle de acıdım ya. Çocuk yerde kıvrılmış benim yorganımın yere düşen kadarıyla yetinmiş. Ben salona git demiştim ama. Üşenmiştir bu salak. Tabi akşam sherlock holmes un iki filmi dışında 2 bölüm de dizisini izledikten sonra biz vefat. Umut zaten salona hidemeden yerde uyumuş. Ben de laptopla ilişkiye girmiş bile olabilirim :O
kalkar kalkmaz Umutun kafasına yastığımı fırlattım. Zombi gibi ayağa kalktım. Lanad olsun. Ağhhh ayağımın altında ne var lan düşcektim of. A Umutmuş sorun değil. Bacağını ovuşturarak doğruldu. Arkamdan bana sövdüğünü duyabiliyordum. Ne la sanki üzerine bastık.
-"Sana da günaydın." telefonuma ulaşıp alarmı kapattım aman Allahım mutlu olayım diye kurduğum alarm, yerler seni. Yastığımı yerden alıpyatağıma koydum. Umutu kolundan tutup dogrulttum ve yatağa yerleştirmeye çalıştım. Yazık la bari bi saat düzgün uyusun yavrucak. Mırıldanarak yorganı üstüne çekti.
Mutfağa yöneldim. Sonra neden mutfağa geldiğimi unutup odama geri döndüm. Boy aynasının karşısına çömeldim. Kendime baktım.
Güzel değildim. Çirkin miyim bilmiyorum. Ahmet neden benimle bu kadar iyi geçiniyor? Okulda bir sürü güzel kız var, okulda bir sürü popüler kız var. Hadi onları geçtim 10. sınıf kızların hepsi benden 627362837273 adım önde.
Onu haketmiyorum. Onu haketmediğimi düşünmeme rağmen onu daha ona sahip olmadan kaybetmekten korkuyorum. Onu seviyor muyum? Evet. Peki ona aşık mıyım?.. Eğer hayatımın geri kalanı onun gülüşüyle geçirebilecek olmam, onunla olmak için her şeyi göze almam, karnımın içinde kelebekler değil de, arılar hissetmem aşksa, ona deliler gibi aşık olduğumu söyleyebilirim.
Umutun kımıldanmasıyla kendime geldim. Sadece 10 dakka geçmiş. Madem erken bir yürüyüşü hakediyordum değil mi?! Eşofmanlarımı dolaptan alıp salonda giyindim.
Odama gittim. Umut hâlâ uyuyordu. Telefonumu yatağın yanındaki çekmecenin üstüne koydum. Alarmım onu saatinde uyandırır umarım. Kalın bir kapşonlu alıp fermuarı sonuna kadar olmasa da baya bi kapattım kapşonumu kafama geçirdim. Anahtarımı alıp evden çıktım. Hava biraz serindi. Ben ise mutlu olmam gereken yerde yine duygu karmaşası yaşıyordum.
Dalgın dalgın yürürken birine çarptım ama bu sefer kimse yere düşmedi. Çarptığım kişi asabi asabi konuşmaya başladı.
-"Önüne baksana sen kafan nerede?!"
-"Hey hey hey bir tek benim suçum değil sen de bana çarptın." uflayıp üzerimi sirkeledim.
-"Ben Evren." dedi elini uzatıp anlamadığım gülümseyen bir ifadeyle. Kaşlarımı çatıp elimi uzattım.
-"Feza" dedim. Duraksadım, çocuğu incelemeye başladım "çarptığın kişilerle tanışmak gibi hobilerin mi var?"
-"Hayır ama sabahın 5 buçuğunda yürüyüşe çıkan bir manyakla çarpışınca tanışmak istedim." kaç yaşında olduğunu kestirememiştim. Ama büyük de durmuykrdu küçük de.
-"Doğru ya, manyağım." diye doğruladım.
-"Dur tahmin edeyim, sevgilin seni terketti ve sen de uyuyamıyorsun o yüzden sabah bu saatte dışarı çıkıp hava almak istedin." dedi alaycı bir ses tonuyla.
-"Alakası yok be!" diye çıkıştım.
-"O zaman sevgilinle kavga ettin ve sen de uyuyamıyorsun o yüzden sabah bu saatte dışarı çıkıp hava almak istedin."
-"Yine tutturamadın." pes edermişcesine nefesini sesli bir şekilde dışarı verdi. "Aslında, her şey yolundaymış gibi görünüyor fakat, ben hiç de öyle hissetmiyorum."
-"Sevgilin sana mesaj atmıyor mu?"
-"Sevgilin diye konuşmayı kes. Sevgilim falan yok." beraber yürümeye başlamıştık.
-"Sakin ol Rakiiğ. Tamam ben sustum sen devam et." aferim ha şöyle yola gel.
-"Ya işte, biri var ama, sevgilim değil. Benimle ilgileniyor gibi, ama ona layık olmadığımı düşünüyorum. Her an gidebileceği geliyor aklıma, gidecek gibi, öyle hissediyorum. Hem gitmesin istiyorum, hem de gitmese pişman hissediyorum. O kadar karıştı ki kafam, duygularım." bir süre sessizce yürümeye devam ettik. Her yer çok sakin ve tenhaydı.
-"Beni aldattı." dedi Evren. Onun neden çıktığını hiç düşünmemiştim "3 senem. Beni daha 1 aylık tanıdığıyla aldattı. Aldattı denilmez ama, onu tercih etti, beni bırakıp gitti."
-"Üzüldüm." dedim. Gerçekten de üzülmüştüm.
-"Üzülme, üzüleceksen geçen 3 seneme üzül." güldü. Güldüm. Gamzeleri varmış.
-"16" dedi. Anlamaz bir bakış attım. "16 yaşındayım" dedi. "7. Sınıftan beri çıkıyorduk. Lise onu bozdu. En fazla 1 sene dayandık lise hayatına." 10 muş 10 muş lo lo lo.
-"9 um ben, çöm olanından."
-"Daha büyük duruyorsun. "
-"Bilseydin konuşmazdın sanırım. "
-"Yoo her türlü senin gibi bir manyakla tanışmak şeref verdi." dedi sahteden eğilerek selam verdi. Güldüm. "Buralarda mı oturuyorsun?" diye sordu tam da bizim eve yaklaşmışken. İki ileri apartmanı gösterdim.
-"Yakınnn. Haftasonu parka gidelim?" dedi çapkın bir ifadeyle. Ama sanırım bunu kötü bir amaçla söylememişti. Sesinde hafiften bir çapkınlık olsada acı bor masumluk vardı.
-"Belli olmaz, kaç gibi?"
-"Manyaklığın en çok ne zaman tutuyor? Cumartesi sabah 5 buçuk ta apartmanın önünde olurum." dedi göz kırptı ve yürümeye devam etti. Ben durmuştum çünkü apartmanın önüne gelmiştik. Kolumdaki saate baktım, 5:52. Sessizce içeri girdim. Üzerimi değiştirmeye gerek duymadım. Direk mutfağa gittim. En büyük bardağı ağzına kadar suyla doldurdum. Bitirmeden alarmım çalmaya başladı iki oda öteden duyduğum alarm Umutu uyandıramadı mı? Yuh Umut yuh.
Bardağın yarısı doluyken masaya bıraktım. Odaya girdiğimde Umut hala ölü gibi uyuyordu. Alarmı kapattım ve Umutu dürtmeye başladım. Sonra sarsmaya. Mızırtılar eşliğinde kalktı. Sonunda!*-*-*-*
O gün gayet normal geçti, fazla normal. Ahmeti pek göremedim okulda. Gördüğüm zamanlar bana gülmsedi. Haftanın geri kalanı da öyle böyle geçti. Artık Ahmetle sadece müzik çalışmalarında görüyordum. Bir de koridorda gördüğümde gülümsemeleri dışında pek konuşmuyorduk. Korktuğum başıma geliyordu. Benden soğuyordu hepsi bu. Benden soğuyordu.
Burdan bütün platoniklere, aşk acısı çekenlere ve süpriz aşklara inananlara sonsuz sevgilerimle...
![](https://img.wattpad.com/cover/25418719-288-k232028.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deli - Insane
Chick-LitBiraz kırgınım. Büyük yangını başlatan o küçük kıvılcıma, annemi ve babamı elimizden alıp ablamla beni bir başımıza bırakan yangına kırgınım. Hayata kırgınım. Ama minnettarım aynı zamanda. Şükürler olsun ki dünyanın en iyi ablasına ve sahip olabilec...