Merhaba! Nasılsınız?
Umuyorum ki iyisinizdir. Kitaba gösterdiğiniz ilgi beni aşırı derecede mutlu ediyor, teşekkür ederim.
Yorum yapmayanların dersteyken aniden kamerası açılıyormuş, dikkat edin :)
(Gelir mi yine 500-600 yorum...)
Yorumlarınızı okumak çok eğlenceli bu arada.
İyi okumalar 🌙
Bacaklarımı birbirine bastırıp küçüldüğüm yatakta ağlamamak için zor tutuyordum kendimi. Hayır bu ondan utandığım için değildi, saçma bir şekilde karşısında çıplak olmayı umursamıyordum bile. Sorun Taehyung'un kurdunu hisseden kurdumun beni yiyip bitiriyor olmasıydı.
"Jeongguk" kalın tınılı sesi bacaklarımı biraz daha birbirine bastırmama neden olurken bir-iki adım atmış, kaşlarını bir an olsun indirmezken gözlerini vücudumda gezdirmişti. "Neden bana haber vermiyorsun?"
Anlamadığım için kaşlarımı çattığımda derin bir nefes almış, birkaç adım daha atarak yatağımın dibine kadar gelmişti. "Canının yanmasını istemiyorum demedim mi ben sana? Zor durumdaysan neden beni uyandırıp yardım istemiyorsun ki?" bir elini terli olan saçlarıma atıp alnımı açıkta bırakacak şekilde düzelttiğinde gözlerimi yummuş ve belimi bükmüştüm ihtiyaçla.
Yanımdaydı, yakınımdaydı ve kendimi hiç olmadığım kadar ihtiyaç dolu hissederken bu şekilde davranması sağlıklı düşünmeme engel oluyordu. "Mmmh" kendimi tutamayıp ufak bir iniltiyi dudaklarım arasından serbest bıraktığımda benim feromonlarımın baskın olduğu oda, bir anda onun kahve kokusuyla dolmuş, kalçalarımı çarşafa sürtmekten alıkoyamamıştım kendimi.
"Kasma kendini, rahatla Jeongguk" nefeslerim bir bir boğazıma dizilirken yatağa, hemen yanıma oturuşunu izlemiş, yaşlı ve bir o kadar ihtiyaç dolu bakışlarımla takip etmiştim. Başımı kucağına koyup, bir eli hala saçımla ilgilenirken diğeriyle göğsümü tutmuş, kalp atışlarımı birebir hissetmek istermiş gibi avucunu iyice yaslamıştı.
Bana rahatla derken bun yaptığının beni daha çok heyecanlandırdığını bilmiyordu...
"Taehyu-mmh" göğsüme yasladığı avucunu kaydırıp parmaklarını göğüs ucuma değdirdiğinde bacaklarımı iyice birbirine bastırıp gözlerimi yummaktan başka hiçbir şey yapamamıştım. "Şişt sakin ol"
Bu defa parmaklarını sürtmek yerine göğüs ucumu iki parmağı arasında sıkıştırmış, erkekliğimin sızdırmasına, içimin daha da kaşınmasına yol açmıştı. Bedenim tüm çıplaklığıyla önündeyken ve o bana böylesine dokunurken nefeslerimi bir türlü dizginleyemiyordum. Bu imkansız gibi bir şeydi, özellikle her hareketinde beni daha da bitirirken...
"Sana yardım edeceğim ve bundan utanmayacaksın Jeongguk, anlaştık mı?" başımı hızlı hızlı sallarken söylediği şeyleri tam anlamıyla idrak edebildiğimi sanmıyordum. Elleri biraz daha vücudumda gezinsin diye her şeyi yapabilirdim. "Aşırı bir hareketimi görürsen veya rahatsız olursan bana dürüstçe söylemeni istiyorum." tekrardan başımı hızlıca salladığımda, ne olduğunu anlamadan beni kaldırmış, kucağına oturmamı sağlamıştı.
Kalın bacakları çıplak uyluklarım ve kalçalarım altında ezilirken, esmer boynuna sarılıp kendimi pantolonunun kumaşına sürtmüştüm.
Siyah pantolonu şimdi benim sıvımla birlikte ıslanmış, koyulaşmıştı...
"Yaslan bana" sırtını yatak başlığıma yasladığında, dediği gibi ben de ona yaslanmış, yüzümü boynuna gömmüştüm. İki yana açtığım bacaklarımı kısaca okşayıp ne zaman ıslattığını fark etmediğim parmağını deliğime sürttüğünde kucağında yükselmiş, dişlerimi ve omuzlarını sıkmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lick Me | Taekook
FanfictionYetişkin içerik! Jeongguk, her kızgınlığa girdiğinde en yakın arkadaşının adını sayıklamaktan nefret ediyordu. Omegaverse! 260321 For @GodOfWiness