Merhaba! Nasılsınız?
Bölüme geçmeden önce bir şeyden bahsetmek istiyorum.
Arkadaşlar neden sürekli yeni bölüm atmak zorundaymışım gibi davranıyorsunuz bana? Benim de bir hayatım var, bazen üzülebiliyorum, keyfim olmuyor, hasta olabiliyorum ya da ne bileyim işim olabiliyor. Hadi bölümü ne zaman atacağımı soruyorsunuz ona bir şey demiyorum ama neden 'bölüm at' 'yazar kaç gün oldu bölüm at' vb şeyler yazıyorsunuz? Ben robot değilim ki sürekli yazayım, böyle yaptıkça kitaptan soğutuyorsunuz beni. Zorundalık hissi, yazma isteğimi götürüyor. Rica ediyorum bu konuda biraz empati kurun, yorum yaparken karşı tarafı da düşünün. Sert çıkışmak istemiyorum çünkü, normalde bu kadar sakin ve tahammüllü bir insan değilim, kimsenin kalbini kırmak istemem. Umarım bu da son uyarım olur.
Yorum yapmayanların popişleri pişik oluyormuş, aman dikkat! (Gelir mi 600-700 yorum 👉🏻👈🏻)
İyi okumalar 🌙
"Jeongguk, şu tabakları masaya yerleştirir misin?" annemin uzattığı tabakları alıp arkamı döndükten sonra hızlı hızlı masaya ilerlemiş, titreyen ellerimle birlikte dizmiştim masaya.
Saçlarım terlediğimden dolayı alnıma ve enseme yapışmış, beni bir hayli rahatsız ediyordu. Lakin şu durumda istediğim yere gidemiyor, birçok sorunla birlikte anneme sofrayı kurmasında yardım ediyordum.
Doğruyu söylemek gerekirse hiç iyi değildim, ailemin bu durumun farkında olduğunu da biliyordum lakin onlar sessiz kalmayı seçiyordu. Çünkü sertleşen erkekliğim nedeniyle hafif topallayarak yürüdüğümü fark etmemiş olamazlardı.
Taehyung yarım saattir odadan çıkamamış, beni bu durumda yalnız bırakmıştı. Küfür etmek, ağlamak, kendimi tatmin etmek ve Taehyung'un kasıklarının üzerinde zıplamak istiyordum. Gel gör ki hiçbirini yapmama müsaade yoktu.
"Anne, ben yukarıya çıksam olmaz mı?" diye sormuştum tekrardan. İlk sorduğumda cevabı bana karşı ters ters bakarak vermişti fakat ben pes etmiyor, edemiyordum.
Kolay değildi, sikeyim ki ikimizin kızgınlığının çatışması ve aynı odada saatlerce kalmak hiç kolay değildi. Üstelik Taehyung bana dokunmamakta ısrarcıydı, anlamıyorumdum.
Onu hiç ama hiç anlamıyordum!
"Jeongguk, güzelim beni çıldırtmak mı istiyorsun? Misafirlerimiz gelecek diyorum sen odaya çıkmaktan bahsediyorsun. Duymayayım bir daha." dudaklarımı büzüp, ayaklarımı yere bilerek sert basarak bardakları da yerleştirmiş, ufacık bir zaman diliminde elimi şortumun üzerinden kasıklarıma bastırmıştım.
Taehyung'un feromonları her yerdeydi...
Ve ben siktiğimin kızgınlığının son gününde bile erekte bir şekilde duruyordum.
"Sanki yabancı birileri geliyor, sana inat yapıyorum demiyorsun da." çattığım kaşlarımla birlikte masaya yavaş yavaş her şeyi yerleştirmiş ve kenardaki sandalyenin üzerine bırakmıştım kendimi. "Bu yaptığın ayıp ama farkındasın değil mi? Misafirlerimiz geldiğinde şu yüz ifadeni görmek istemiyorum ona göre."
Birkaç mırıltı çıkartıp omuzlarımı silktim. "Anne, misafir gelmiyor ki. Taehyung'un ailesi geliyor. Neden evimize ilk defa geliyorlarmış gibi davranıyorsunuz, anlamıyorum." ayaklarımı hafifçe sallayıp ağlamamak için dudaklarımı ısırırken merdivenlerden inen bedeni görmüş, dudaklarımı biraz daha büzüp gözlerimi gözlerine dikmiştim.
Bu bir nevi gel kurtar beni demekti lakin annemlerin yanında pek de işe yarayacağını sanmıyordum.
Şu ana kadar artması gereken feromonlarında bir değişiklik olmadığında kaşlarımı kaldırmış, başımı sallamıştım hafifçe. O ise bıraktığımdan daha canlı ve normal gözüken bedenini kısa bir süre içerisinde yanımdaki sandalyeye atmıştı. "Taehyung" dedim kısık tutmaya çalıştığım sesimle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lick Me | Taekook
FanfictionYetişkin içerik! Jeongguk, her kızgınlığa girdiğinde en yakın arkadaşının adını sayıklamaktan nefret ediyordu. Omegaverse! 260321 For @GodOfWiness