merhabalar, nasilsiniz? (umarim iyisinizdir)
kitlem genel olaral flop bu arada onu fark ettim, üzücü:)
sinir 1k (bu bolumun gec gelmesinden dolayi bu hafta icerisinde yayinlamayi planladigim telafi bolumu icin. yoksa siniri boylesine dusuk tutmak gibi bir planim yoktu.)
iyi okumalar.
Kupamı, ortadaki küçük masanın üzerine bıraktığımda karşımda oturan Jimin'den şaşkınlık nidaları dökülüyordu. "Sen ciddi misin?" diye sordu gözlerini kocaman açmışken. Başımı sallayarak onayladım sadece. Keyfim yoktu zaten ve dünkü olaydan sonra dışarıya çıktığım gibi kendimi burada, Jimin'in evinde bulmuştum.
Onunla konuşmak iyi geliyordu. Daha doğrusu Jimin genel olarak her şeye iyi geliyordu. Başımızdan geçenleri tek tek anlattığımda, gözlerini kocaman açarak donmuş ve bir süre tepki vermemişti. Sıkıntıyla bir nefes çektim içime bu sırada. "Ciddiyim, ne yapacağım şimdi hiçbir fikrim yok." Ellerimi yüzüme çıkartıp ovuşturdum sertçe.
"Ne mi yapacaksın? Jeongguk bu sizin hayatınız farkındasınız değil mi? Kimse karışamaz size, bırak istedikleri kadar konuşsunlar." derin bir nefes verip yanıma oturdu. "Böyle ikiniz de güçsüz olursanız kim toparlayacak sizi hm? Bak burada Taehyung daha kırgın, çünkü ailesi kabul etmeyen taraf o. Senin güçlü olup, birlikte toparlamanıza yardımcı olman gerekmiyor mu?" başımı salladım hafifçe.
"Biliyorum orasını ama dün gece annemlerin hiç ses çıkartmaması çok sinirlendirdi beni. Kabul etseler bile korumuyorlar bizi, nefret ediyorum bu durumdan." Jimin, elini saçlarıma çıkartıp okşadığında başımı omzuna doğru yatırdım.
"Öncelikle şunu bir kabul etmelisin, siz yanlış bir şey yapmadınız. Kimsenin bu durumu kabul etmesine ihtiyacınız da yok. İnsanlar konuşur konuşur ve bir zaman sonra susar Jeongguk, yalnızca ikiniz kalırsınız." Kucağımda duran ellerimden birini avucuna aldı."Mutlu olacaksınız sanmıştım, nihayetinde ruh eşi olmasanız bile birbirinize olan çekiminiz çok güçlüydü. Bu halinizi görmek çok üzüyor beni, ikiniz de yakın arkadaşımsınız. lütfen artık mutlu olun." dediğinde aklıma gelenlerle gülümsedim hafifçe.
"Başbaşayken çok mutluyuz gerçekten. Bana çok güzel davranıyor. El üstünde tutuyor ve bu mükemmel hissettiriyor. Üzülmesine dayanamıyorum ama onu nasıl toparlayacağımı bilmiyorum." Dudaklarımı büzdüm yavaşça. "Kurdum da bir garip zaten, neler olduğunu anlamıyorum. Bir an önce mutlu olmak istiyorum." başımı omzundan kaldırdığımda yavaşça bana döndü.
"Sorunları geride bırakıp mutlu olmaya çalışmak çok zor biliyorum fakat bir yolunu bulmalısınız Jeongguk. Sana güveniyorum, tatlılığını kullanarak Taehyung'un aklını başından nasıl alacağını da biliyorum." Kıkırdadı hafifçe.
"Hem bak sana ne anlatacağım. Biz buluştuk baş belası alfayla." dediğinde gözlerimi kocaman açıp hemen dikleştim koltukta. "Nasıl?" dediğimde dolgun yanaklarının kızardığına şahit olmuştum resmen! Gözlerini kaçırıp bir iki saniye bekledi. Ardından sanki büyük bir sır verecekmiş gibi iyice yaklaşıp ses tonunu alçalttı.
"Aslında buluşmayı düşünmüyordum hiç. Ama bir gün aradı işte böyle sesi çok acı çekiyormuş gibi geliyor. Kurdum biraz endişelendi falan yoksa direkt yüzüne kapatacaktım biliyorsun beni." dudaklarımı birbirine bastırıp gelecek olan bir kıkırtıyı engellemeye çalıştım.
"Sonra işte kızgınlığa girdiğini söyledi. O an yemin ederim kurdum öyle bir delirdi ki, kafayı yiyeceğimi sandım." ellerini birbirine kenetledi. Jimin normalde utanacak bir insan değildi ve şimdi karşımda bu halini görüyor olmak beni şaşırtıyor, mutlu ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lick Me | Taekook
Fiksi PenggemarYetişkin içerik! Jeongguk, her kızgınlığa girdiğinde en yakın arkadaşının adını sayıklamaktan nefret ediyordu. Omegaverse! 260321 For @GodOfWiness