22.Bölüm

23.3K 2.1K 1.3K
                                    

Merhabalar! Nasılsınız?

Sizin için bölümü biraz uzun tutmaya çalıştım, umarım beklentilerinizi karşılayacak bir bölüm olmuştur.

Başlamadan önce iki şey söylemek istiyorum, okuyun lütfen. Birincisi bölümün başındaki geçmişe dönük kısmı kesinlikle okumanızı istiyorum. Taehyung'u daha iyi anlayabilmeniz için. İkinci olarak yorumlarda sürekli olarak Taehyung'un bir suçu olmadığı halde sürünmesini isteyenleri görüyorum. Üzgünüm, benim kitabımda her birey eşit ve empati yaparak mantıklı düşünebiliyor. yani kısaca sürünme gibi olayların olmayacağını hatırlatmak isterimm.

yorum yapmayanların gözüne sabun kaçıyormuş!

iyi okumalar dilerim! 🌙

6 Şubat 2018

Kar lapa lapa yağıp yeryüzünü beyaza boyarken, Taehyung eldivenlerini hızlıca giymiş ve adımlarını hızlandırıp bir an önce caddenin sonundaki kafeye doğru yürümeye başlamıştı. Kafede onu bir süredir bekleyen arkadaşını daha fazla bekletmemekti niyeti. Dersi beklediğinden yarım saat daha geç bitmiş, ani başlayan kar yağışı trafiğin kilitlenmesine neden olmuştu.

Kabanının üzeri çoktan beyazlamışken unuttuğu atkısı yüzünden yüzü ve burnu bir hayli kızarmıştı.

Taehyung kışı sever fakat üşümekten nefret ederdi.

Bir anlığına telefonunu cebinden çıkartıp arkadaşını arayacak ve ona beklemesini söyleyecekken çarpıştığı beden ile birlikte yere düşmüş, ağrıyan kalbini tutmuştu hızla. Kurdu, aniden tırnaklarını Taehyung'un göğsüne geçirmiş ve onun karın beyaza boyadığı zeminde adeta kıvranmasına neden olmuştu.

Kaç dakika orada oturup göğsünü tuttuğunun farkında olmayan Taehyung, en nihayetinde başını kaldırdığında tıpkı kendisi gibi hemen karşısında yerde oturan bedeni görmüş ve özür dilemek için dudaklarını aralamıştı. Fakat o an dudakları arasından kesik bir soluktan başka hiçbir şey çıkmamıştı. Gözlerini kırpıştırdı boğazı düğümlenip midesi kasılırken. Onun aksine tam karşısında kalçası üzerine düşmüş olan kadın "Neler oluyor? Neden önünüze bakmıyorsunuz?" diye sormuştu.

Taehyung boğazını temizleyip "üzgünüm" diye fısıldarken ne olduğunu anlamak adına kaşlarını çatmış ve kurduyla iletişim kurmaya çalışmıştı. Fakat nafileydi.

"Kalkmama yardımcı olun, sorumluluk alın." Taehyung'un çekingen ve kibar sesinin aksine, kadının sert ve kaba ses tonu Taehyungu rahatsız etmişti. Yine de karşısındakinin bir kadın ve omega oluşunu unutmadan yavaşça ayağa kalkmış, üslubunu asla bozmadan elini uzatıp kadının kalkmasına yardımcı olmaya çalışmıştı.

Elleri birbirine değdiği an elektirik çarpmış gibi bir his vücutlarına yayılmasaydı.

Kadın gözlerini irice açtıktan hemen sonra "sikeyim" diye fısıldamış, Taehyung'un yardımını beklemeden çabucak ayağa kalkıp bir adım geriye atmıştı. "sikeyim sakın aynı şeyleri hissettiğini söyleme bana!" diye tekrar etti boğazı tahriş olacak şekilde bağırırken. Gözü dönmüş gibiydi, bu Taehyung'u endişelendiriyordu.

"Sakin olun, lütfen" dedi Taehyung arkadaşını tamamen unutup olanları anlamlandırmaya çalışırken. "Sakin mi olayım? Dalga mı geçiyorsunuz benimle? Siktiğimin bu gününde burada olmak zorunda mıydınız?"

Taehyung, kadının sinirini ve böylesine kaba oluşunu anlayamamış, kaşlarını hafifçe kaldırıp soğuktan buz tutmuş dudaklarını aralamıştı. "Hanımefendi, öncelikle benim burada bulunmamın bir suç olmadığını, ikinci olarak tek suçlunun ben olmadığımı hatırlatmak isterim. Siz de önünüze bakmıyordunuz." Kadın, artık sinirden kırmızıya dönmüş suratını elleriyle ovuşturmuş ve gitmek için hazırlanmıştı.

Lick Me | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin