Lick Me | Taekook

17.Bölüm

Selam, Lick Me'de konular hızlı ilerliyor diye bir duyum aldım, buna katılıyor musunuz? 8 bölüm kızgınlık yazan ben biraz şaşırdım da bu duruma 😝

Yeni bir omegaverse yayımladım, dilerseniz ona da göz atabilirsiniz. (Romeo)

Bir süre önce buraya ara vermiştim ve bundan çoğunuzun haberi yokmuş. Kitaba 'yeni bölüm atmayacak mısın' diye sormak yerine arada bir de olsa panomu kontrol ederek yaptığım duyurulara bakmayı deneyebilirsiniz ☺️

Kontrol etmeden atıyorum, yazım yanlışı vb görürseniz uyarın lütfen..

Yorum yapmayanların ayak parmağının altını sinek ısırıyormuş.. (700-800?)

İyi okumalar 🌙

Burnumu kaşımak için elimi kaldırdığımda gözlerimi açamıyordum bile. Sanki üzerimden tır geçmiş gibi bir yorgunluğun yanı sıra, huzurlu bir uyku çekmiştim ve hemen bitsin istemiyordum. Lakin her şey istediğim gibi olmuyordu.

Burnumu sürekli olarak kaşındıran şeyin ne olduğunu bilmesem de, bunu yapanın Taehyung olduğunu çok iyi biliyordum. Bilincim henüz tam olarak açılmasa bile çıkarttığı sesleri yarım yamalak da olsa duyuyordum. "Yapma" diye mırıldandım başımı diğer tarafa çevirip kurtulmaya çalışırken. Fakat o kadar kısık bir sesle mırıldanmıştım ki duyup duymadığından emin bile değildim.

Burnumdan çektiği şeyi bu defa dudaklarıma değdirdiğinde arkamı dönmüş, yastığa yüzümü iyice bastırmıştım. Çok uykum vardı ve uyanamıyordum işte!

Tekrardan uykuya dalacak ve oldukça güzel ilerleyen rüyama geri dönecekken bu defa kalçamda hissettiğim dokunuşlarla kıpırdanmış, kaşlarımı çatmıştım uyku ile uyanıklık arasında. Tahminimce kalçamdaki elini kaydırıp bacağımın iç tarafını okşadığında huylanmış, hassas olan vücudum nedeniyle uykum tamamen kaçmıştı.

Çatık kaşlarım, muhtemelen kızarık ve şişik dudaklarımla birlikte yarım yamalak açtığım gözlerimi ona çevirmiş huysuz birkaç mırıltı çıkartıp yatakta oturur pozisyona gelmiştim. "Ne yapıyorsun Taehyung, uyuyorum işte görmüyor musun?" dediğimde dudağındaki piercingi dişlerinin arasına almış ve dudaklarını yalamıştı ardından.

Kırmızı uzun saçlarının bir kısmını dağınık bir şekilde topuz yapmış, alnını açıkta bırakmıştı. Üzerinde siyah bol bir tişört, altındaysa aynı şekilde siyah bol bir eşofman vardı. Gözlerine hafif bir kalem çekmiş, dudaklarını nemlendirmişti.

Uyanır uyanmaz böyle bir görüntüyle karşılaşmak ellerimi, ayaklarımı titretirken ağzım açık izlemiştim bir süre. Yüksek ihtimalle ben önünde kavgadan yeni çıkmış gibi gözüküyordum. Bu adaletli değildi!

"Yuh" dedim elimde olmadan. Onu ilk defa bu tarzda görüyor, kelimenin tam anlamıyla ağzımın suyu aka aka bakıyordum. "Nereye böyle?" dudağının kenarı yavaşça yukarı kıvrıldığında heyecanla dizlerimin üzerine geçmiş, yutkunmuştum.

"Sürpriz" diye fısıldadı yüzünü bana yakınlaştırıp göz kırparken. Normal halinden eser yoktu, arkadaş gibi davranmak yerine ayak üstü flört ediyor gibiydi. "Peki" dedim dizlerim üzerinde bir adım ona yaklaşarak. "İşin bitince üzerindekiler ben soyabilir miyim?"

Dudaklarını birbirine bastırıp kaşlarını kaldırdı imalı bir şekilde.

Tanrım, bugün ona ne olmuştu?

Yüzüklerle süslediği ellerini kaldırıp belime koyduktan sonra göz açıp kapayıncaya kadar beni kucağına çekmiş, dizlerim iki yanında olacak şekilde kucağına düşmeme neden olmuştu. Kalbim ağzımda atıyordu!