Final Chapter: Because You Are My Family

616 62 85
                                    

"Altını değiştirdim, sütünü içtin, şarkı da söyledim. Hatta dünyanın dört bir tarafından masal anlattım sana. Lütfen uyu artık güzel kızım. Yarın erken kalkmamız gerek."

Yerin, Seokjin'in bu yalvarmalarını bir parmağına ağzına götürmüş, dinliyordu. Uykusuzluktan küçülen gözleri her an uyuyacak gibi olsa da iki saattir bir türlü uyumamıştı. Seokjin belki kumaştandır iki kere kızın pijamalarını değiştirmişti ama şu an giydiği tavşanlı pembe pijamalar saf pamuktu yahu!

Bebek yana dönüp beşiğe tutunup ayağa kalktı ve olduğu yerde yaylandı. Bu, 'beni kucağına al' demekti. Seokjin içini çekip bebeği beşiğinden aldı. Yavaşça koridorda ilerleyip kendi odasına gidip bebeği kendi yatağına bıraktı. Bebek emekleyerek yastığa doğru gidip yattı.

Seokjin aslında çocuğun kendi yatağında yatmasını istiyordu çünkü şimdiye kadar hep beşiğinde uyumuştu. Ama bugünlük bir istisna yapabilirdi. Gece lambasını açıp ışığı kapatınca bir anda karanlığı boğulan odayla şaşıran Yerin "Wuh!" dedi. Seokjin, "Buradayım canım." dedikten sonra hızlıca yatağa yönelip bebeğin yanına uzandı. Yerin de ona doğru ilerleyip Seokjin'in göğsüne tırmandıktan sonra kıkırdadı ve gözlerini kapattı.

Seokjin kızının küçücük sırtını hafifçe patpatlarken gülümsemeden edemedi. Şu ufacık varlığın hayatında bu kadar büyük bir yer edinmesi çok kutsaldı. Bebeğin elini avcunun içinde tutup sıcaklığını hissederken, uyuyakaldı.

_____________________________

Kimse şu lanet telefonu açmayacak mıydı gerçekten? Oysa ki defalarca telefonu eline almış olmasına rağmen telefon susmuyordu. Sinirle elini alnına attı ve birden küçük ve ıslak bir şeyin yanağına değdiğini hissedince tam olarak uyanıp gözünü açtı. Yüzünün tam dibinde ona gülümseyen Yerin, dudaklarını yanağına bastırmıştı. Seokjin gülümseyip kızın yanağını sıktıktan sonra yan dönüp defalarca kapatmaya çalıştığı alarmı susturdu.

Sonra yatakta doğrulup şöyle bir sağa sola baktı. Yerin çoktan uyanmış, yatakta oturmuş etrafı inceliyordu. Hafif uzamaya başlamış saçlarını karışmış oluşu ve tombil yanaklarının uykudan şişmiş halde duruşu kızın sevimliliğini katlıyordu. "Günaydın Yerin! Günaydın de bakalım babaya!"

"Güüü!"

"Güüü? Naydın!"

"Nadın?"

"İşte bu!" Seokjin bebeği kucaklayıp gıdıkladıktan sonra odasına ilerleyip beyaz dolabı açtı. "Hımm. Bu özel gün için nasıl giyinmeliyiz?"

Şöyle bir dolaba göz attıktan sonra kızın kot pantolonunu ve beyaz tişörtünü çekti. Ailedeki tüm bebeklere garip tişörtler yaptırmakla ünlü Jungkook, Yerin için de bu beyaz tişörtü bastırmıştı. Önünde, "This is my fav squad." yazıyordu. Kıza bu seçtiklerini giydirdikten sonra kendisi de kıza eş seçtiği düz beyaz tişört ve bir kot pantolon giydi.

Saatine bir göz attıktan sonra Yerin'i de kucaklayıp mutfağa indi. Kıza hızlıca besleyici bir karışım hazırlayıp yedirmek için mama sandalyesini çekti. Yerin'i oturttuktan sonra gülümseyip kaşığı doldurup ağzına götürdü. "Bugünün karşılamasına hazır mısın Yerin-ah?"

Bebek işaret parmağını ağzına götürüp başını salladı. Çok neşeli görünüyordu. "Bugüne özel olarak uyumlu giyindik." diye konuşmaya devam etti. "Bu karşılaşmaya özel baba-kız kombinimiz bu."

Yerin ellerini kocaman açıp Seokjin'in boynuna atıldı. Başını, adamın boynuna doğru bastırırken mırıldanıyordu. Seokjin kıkırdayıp kızın saçlarını okşadı. "Hayırdır, bu ne sevgi Yerin Hanım?"

Oh!Baby Series: My Sunshine✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin