kaykay parkı

852 39 7
                                    

Louis le konuşmamızdan yaklaşık 4 gün geçmişti ve ben hâlâ o günün etkisindeyim. Gözlerimin içine bakması, konuşma uslubu, o tatlı gülümsemesi aklımdan çıkmıyor. Şu an gecenin 2 si ve ben uyuyamıyorum. En iyisi dışarıya çıkmak diye düşündüm. Hem şu çok iyi dedikleri kaykay parkına bi gidelim bakalım kafamı camdan dışarı çıkarttım. Hava yeterince güzeldi. Havanın tatlı bu ılıklığı vardı. Ama yinede arada esiyordu. Hemen camı kapatıp dolabımı açtım elime gelen ilk kıyafetleri giydim
Giydiklerim;

Kaykayımıda aldım ve o sırada ön kapıdan çıkamıyacağımı fark ettim çünkü irem sesleri kesin duyar ve beni sorguya çekerdi en iyisi Louisin taktiği dedim ve çatıya çıktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kaykayımıda aldım ve o sırada ön kapıdan çıkamıyacağımı fark ettim çünkü irem sesleri kesin duyar ve beni sorguya çekerdi en iyisi Louisin taktiği dedim ve çatıya çıktım. Bi sıkıntı var burdan merdivensiz inemiyeceğimin farkındayım fakat merdiven Louisin evinin duvarındaydı. Nasıl inebilirim düşün y/n düşün... Tek çare atlamak diye düşündüm hem yerler çimendi en fazla ne olabilirdi ki ilk önce yere kaykayımı attım ve çatıda biraz yürüyünce arka taraf otopark çatısının yere daha yakın olduğunu fark ettim. Ordan atladım. EVET yaşıyordum. Ve hiç bir yerim de kırılmamıştı. Hemen koşup kaykayımı aldım. Ve sokaklarda sürmeye başladım. Sokaklar bomboştu. Ve asfalt çok iyi dökülmüş tü resmen pürüzsüzdü. İdeal kaykay sürme yeri diye geçirdim içimden kulaklığımı taktım ve şarkıyı son ses yaptım. İçimden işte huzur diye geçirdim. Sokaklar boyunca sadece kaykay sürdüm. Gelecek hakkında düşündüm, her şey iyi olacaktı bunu hissediyordum. Bi an saatin kaç olduğuna bakmak geldi aklıma. Saat 4.30 du! Ben iki buçuk saattir kaykaymı suruyordum yani? Bir de hiç durmadan! İçimden neyse diye geçirip kaykay parkına doğru gitmeye başladım. Kaykay parkının boş olacağından emindim. Kaykay parkına varınca fark ettim ki yanlız değildim. Louis de oradaydı. Cesaretimi topladım ve kaykay sürmeye başladım. Louis beni fark etmişti.
Louis:Niye uyumadın?
Y/n:uyuyamadım...
Louis cevap vermeyince devam ettim.
Y/n:sen niye buradasın?
Louis:uyuyamadım...
Y/n:Niye?
Louis:bu bilgi ne işine yarıyacak. Dedi hafif alaycı bir şekilde. Haklıydı...
Y/n:aman bende çok meraklıydım senin aşk hayatına üff. Dedim. Sinirliydim. Neydi bu züppece hareketler?
Louis:aşk hayatı? Kim aşk hayatım hakında olduğunu söyledi sana? Dedi. Ve bunu söylerken resmen bana sitem ediyordu.
Y/n:başka ne derdin olabilir ki senin...
Louis:insan olmadığımı ve acı çekemeyeceğimi mi idda ediyosun sen!?! Haklıydı ne kadar saçmalamıştım öyle.siktir.
Y/n:yok yani h-hayır. Sadece beni yanlış anladın. Pardon.
Louis:sorun yok.
Hayır sorun vardı gözleri bunu anlatıyordu. Resmen ben acı çekiyorum diye ağlıyordu...
Louis kaykay sürmeye başladı sadece yere bakıyordu. Kendimi suçlu hissetim ve eve dönmeye karar verdim. Yürümeye başladım. Köşeyi dönüncede kaykayıma bindim. Evet yine düsünme vakti. Az önce ne bok yemiştim ben öyle...
Tam bunları düşünürken arkadan bir ses geldi.
Louis:hey. Sesinden hemen tanıyıp arkaya döndüm. Hemen yanıma geldi. Birlikte yürüdük. Ve yol boyunca hiç konuşmadık. Evin önüne gelince. Louis karşıma geldi ve bir anda beni öptü. nE!?!  O beni az önce öptümü?!? Şok oldum ve sadece öylece durdum. Şok olduğum için karşılık vermedim. Hemen geriye çekildi ve yüzüme baktı.
Louis:özür dilerim. Dedi kısık bir sesle... Ben ise hiç bir şey diyemedim. Sadece yürüdüm.  çatıya doğru yürüdüm. İndiğim yerden çıktım fakat çıkmak inmekten çok daha zormuş elimi kesmiştim. Hemen eve girdim. Ve elime pansuman yaptım tüm avcum çapraz bir şekilde kesilmişti. Yok bu böyle pansumanla felan olmayacaktı. Hemen gazlı bir bezle elimi sardım. Yatağıma orurdum. Ve camdan louisin odasına baktım. Louisin tahta başlıklı bir yatağı vardı, çalışma masasında siyah bir masa lambası... Louis odasına girdi. Ve ben öylece kaldım. Hiç hareket etmedim Louis bana bana baktı ve bi an ona gülümsediğimi fark ettim. Bana el salladı. Bende ona. Niye elime öyle dik dik bakıyordu? SİKTİR yanlış el! Sargımı gördü tabii. Hemen bir kağıda elimi kestim. Yazdım. Evet Louis için komidinimin bir çekmecesinde bir defter ve kalem tutuyordum. Ve sanırım o da aynı şeyi yapıyor olmalı ki hemen o da komidinini açtı ve kağıda geçmiş olsun yazdı. Bende sağ ol yazdım. Ona yeniden el sallayıp. Hemen perdemi kapattım. Sonra pijamalarımı giyip. Dişlerimi falan fırçalayıp doğru yatağa girdim. Ama Louis aklımdan çıkmıyordu. O beni öpmüştü...
(Eveet bir bölümün daha sonuna geldik. umarım beğenmişsinizdir. Hikayeme oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Sizi Seviliyorsunuz. <3)

Louis Partridge ile hayal et/ COMPLEXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin