Telaşla arkamı döndüm. Benden biraz daha uzun bir çocuk bana sırıtarak bakıyordu. Y/n: senn... Atakan?!? A(takan): selam y/n. Y/n: kusura bakma arkamdan çekince korktum. A: seni ilk uzaktan görünce sen olabileceğini düşünmedim. Ama sonra bakmaktan zarar gelmez deyip sana ulaşmak için koştum. Bu yüzden sanırım seni sertçe tuttum. Kusura bakma...
Atakan benim en uzun ilişkimdi. Ona hissettiklerim hep yoğun ve hâlâ içimde bir yerlerdeydi. Onun siyah saçları ve ela gözleri vardı. Çok güzel gülümsüyordu.
A: ee ne yapıyorsun burda? Y/n: ben... çalışıyorum. Asıl sen ne yapıyorsun? A: ben aslında New York a taşınmıştım. Buraya kısa süreli staj için geldim. Y/n: çok iyi. Ne okuyorum demiştin? A: bilgisayar mühendisliği. Y/n: hadi ya. Hayallerini gerçekleştirdin demek ki. Çok sevindim. A: sen manken olmak istiyodun. Herkes de seninle dalga geçiyordu. Hatırladın mı? Y/n: dalga geçenler bir hafta sonra şovumu izlerler artık. A: ne şovu? Y/n: Victoria Sicret... Tabi seçilirsem yarın belli olucak. A: bu çok iyi. Seçilirsin. Ve seçilirsen haber ver bir kutlama yapalım. Y/n: tamam! Çok güzel olur. A: sorun olmazsa numaranı alabilirmiyim. Y/n: tabii.
Birbirmize numaralarımızı verip ayrıldık. Yol boyu Atakan ı düşündüm. Onunla geçirdiğim güzel günleri. Atakanla biz çok güzel bir şekilde ayrılmıştık. Atakan ı görünce ne aşkımı görmüşüm gibi hissetmiştim. Nede eski bir dostu. Sanki geçmişten gelen güzel bir anıyı görmüşüm gibi hissetmiştim. Atakan a karşı içimde çok büyük bir şevkat duygusu bekliyordum. Şu an bu şevkat duygusu beni çepeçevrelemişti. Huzur dolu bir şekilde otele girdim. Ve kendimi huzurlu bir uykunun kollarına bıraktım. Rüyamda Atakan la yaşadığımız güzel anılardan kesitler görüp durdum.
Sabah kalktığımda telefonum da yine bir sürü mesaj ve bildirim vardı. "Yine noluyo ya? " diye geçirdim.
Victoria Sicret şov beni melek listesine eklemişti! Ben seçilmiş tim! Sevinçle yatakta zıplamaya başladım. Hemen annemi aradım. İkimizde sevinçten çığlık atıyorduk. Ardınadan Louis i, İrem i ve Ehli yi aradım. En son erkek kardeşimi arayıp duşa girdim. Şov 1 hafta sonraydı. Bu yüzden yarın ölçülerimizi alacaklar ce iki gün sonra da prova vardı ve sonrada büyük gün...
Atakan ı aramam gerektiğini düşündüm. Nede olsa dün söz vermiştim.
A: alo Sesi uykulu geliyordu. Y/n: selam Atakan uyandırmak istememiştim. Sadece seçildiğimi söylemek istemiştim. A: y/n! Pardon yeni uyanmıştım. Telefonu kimin aradığına bakmadan açmışım. Y/n: klasik Atakan... A: ahahaha ayıp ediyorsun. Neyse bu çok iyi bir haber kutlarım. Bunun şerefine sana kahvaltı ısmarlamak isterim. Y/n: tamam çok iyi olur. A: iki saat e oradayım. Y/n: tamamdır. Bay bay. A: Görüşürüz.
Telefonu kapatı kapatmaz ona konum atıp hazırlanmaya başladım. Giydiğim:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hazırlanıp lobiye indim ve Atakan ı beklemeye başladım.
Çok geçmeden Atakan geldi. Ayağa kalkıp ona sarıldım. Atakan: selam. Y/n: naber. A: iyidir. Senden? Y/n: süperim. A: sevindim. Bu arada bayağı güzel olmuşsun. Yani sen hep güzeldin yani şu anda güzelsin yani... Kahkaha attım Y/n: tamam anladım güzelim. Sende hiç fena gözükmüyorsun. A: teşekkür ederim efendim. Y/n: rica ederim. Bol sohbet ederek mekana doğru yürüdük. Bu sırada bir kız yanıma geldi Kız: merhaba. Sen Y/n misin? Y/n: ta kendisiyim. Kız: bir fotoğraf çekinebilirmiyiz lütfen? Y/n: tabii. Atakan bizim fotoğrafımızı çekti ve kıza sıkıca sarılıp hayatta başarılar diledim. Kız bir an durdu ve Atakan a baktı. Sonra yeniden bana dönüp; Kız: sevgilin mi? Y/n: hayır eski bir dostum. Kız: peki kusura bakma sadece aklıma takılmıştı. Y/n: sorun değil.
Kız gidince yürümeye devam ettik ama bu sefer Atakan hiç konuşmuyordu. A: eski bir dostun olarak sana bir şey sormak istiyorum. Y/n: sakın bana o lafa takıldığını söyleme! Ve sorabilirsin. A: sevgilin varmı? Atakan bunları sorarken cevaptan çok korkar bir hali vardı. Y/n: evet var. A: ya. Tanıyormuyum? Y/n: oyuncu. A: kim? Y/n: Louis Partridge. A: adına sevindim. Umarım mutlu olursunuz. Umarım... Y/n: peki senin sevgilin varmı? A: hayır senden sonra hiç sevgilim olmadı. Olamadı...
Bunları konuşurken çoktan mekana gelmiştik bile. Yemeklerimizi sipariş edip sohbetimize geri döndük.
Y/n: neden hiç sevgilin olmadı. Yoksa orda kızlar böyle bir yakışıklıyı kaçıracak kadar körler mi? A: ahaha hayır. Sadece birini unutamadım diyelim. O kişi bendim... Y/n: hımm. Neyse ya hadi biraz işinden okulundan bahset. Böyle böyle kahvaltı boyunca konuştuk. Kahvaltımız bitince ölçümlere gitmem gerektiğini söyledim. Y/n: Atakan şov da seni de görmek istiyorum. Çünkü bu hayalleri birlikte kurduğum kişisin ve bu hayallerin içinde hep sende vardın yine olucaksın. İtiraz istemiyorum. A: tamam orada olucam. Hayalimizde ki gibi seni ayakta alkışlıycam. Dedi ve göz kırptı. Y/n: fark ettinmi hâlâ aynıyız. Yani 15 yaşımızda neysek şimdi 18 yaşımızda da oyuz. A: bence bu çok iyi bir şey. Y/n: bencede. Neyse geç kalıcam. Bu güzel kahvaltı için çok teşekkürler. A: hoşçakal y/n. Y/n: bay bay.
Hemen bir taksiye bindim ve ölçülerimizin alınacağı alana doğru yola koyuldum.
(Öhööm bir bölümün daha sonuna geldik. umarım hoşunuza gitmiştir. bir Victoria Sicret hayranı olarak olabildiğince ve kendi bilgilerim doğrultusunda bir şeyler yazmaya çalışıyorum. Oy vermeyi unutmayın. Yeni bir bölüme kadar kendinize çok iyi bakın. Seviliyorsunuz. 💐)
