Uçakta İrem ve Ehli nin ortasına oturmuştum.
Kararımı onlara yolda açıklayıp bu yolu kendime zehir etmemeye karar verdim.
Y/n: kızlar ben New York a gidiyorum geliyormusunuz?
Ehli: ne diyosun sen amk ya.
İrem: aynen kanka bende paris e aşık oldum o yüzden bende paris te yaşıycam. Bu kadar kolay mı bu işler.
Gerçektende haklıydılar. Bu kadar kolay değildi.
Onlara her şeyi en başından anlattım.
Ehli: gidiyorsun yani ha...
İrem: gitme be kuzen...
Ehli: git be hayalleinin peşinden koş. Sana da bu yakışır.
İrem: aynen ama seni özliycez.
Ehli: evet seni özliycez.
Güldüm ve onlara baktım.
Y/n: yanlız gitmiyorum ki.
Ehli: Louis de mi geliyo. Oha çok iyi haber.
Biranda yüzüm düştü. İçim cız etti. Ama onlara belli etmemeye çalıştım.
Y/n: hayır. Gelicek olan iki şanslı güzel kız sizsiniz!
Ehli: ben varım!
İrem: nereye varsın mal! Öyle kolaymı arkasını düşünmeden ülke değiştirmek. Sende iyi alıştın ülke değiştirmeye kolay geliyo demi. Olmaz öyle düşünüp tartmadan olmaz... bakalım bi orda biz ne yapabiliriz hangi okula gidebiliriz. Nerde yaşarız.
Y/n: bende hemen gitmiyorum ki. Ben maillere olumlu dönüş yaptım. Bakalım kabul ediceklermi yada ne zaman gidicem.
Ehli: baksana bi mail gelmiş mi.
Laptopumu açtım ve mailleri taramaya başladım. Cevap gelmişti.
Gelen cevabı okudum ve kafamı kaldırıp İrem e baktım.
İrem: ee de bakalım şu Ehli süslüsüne kolaymıymış bu işler.
Y/n: 2 hafta demişler... yani kolaymış kanka...
İrem: Oha.
Ehli İrem e kapak yaptı.
Ehli: neyse neyse. Eve gidince konuşuruz. Ben uyuycam.
İrem: bende... bu kadar hava da uyanık kalmak benim bünyeme ters.
İkiside kendi hallerine dönünce bende kendi kendime kaldım. Kulaklığımı takıp bir şarkı açtım.
Eve girer girmez üzerimiz değiştirip. Mutfağa geçtik.İrem hamburger sipariş edip yanımıza geldi.
İrem: şimdi Ehli aslanım koş üçümüzünde laptopunu getir.
Ehli: baş üstüne efendim. Dedi ve asker selamı verim mutfaktan çıktı.
İrem sona bana dönüp.
İrem: sende bize bi çay koy bende defterleri gtiricem.
Y/n: tamam.
Bir şekilde yine yuvarlak minik masamızın etrafında toplandık.
İrem: bakın iyi hoş güzel güzel hayaller kuruyorsunuz. Ama bi araştıralım mesela Ehli sen okul kısmından sorumlusun. Ben pasaport ve y/n sende ev.
İrem: bakalım New York bizim için ne kadar uygun...
Y/n: yani siz ciddi ciddi geliyorsunuz.
Ehli: yok oyuncuktan. Salak anca beraber kanca beraber.
Ehli: biz bir ekibiz.
Duygulandım. Ve gidip onlara sarıldım.
İrem : hadii başlıyalım artık. İki haftamız var. Anıl nerde bu arada?
Y/n: burda yaşayan bir arkadaşını görmeye gitti.
Biz harıl harıl çalışmaya koyulduk. Arada bir ben çaylarımızı tazeliyordum ve bir şey sormamız gerektiğinde konuşuyorduk. Onun dışında başımızı bilgisayardan kaldırmıyorduk.
Y/n: kızlar diyorum ki ben bu mankenlik işinden baya bu para kazandım. Şöyle güzel bi eve çıkalım. Bunun gibi siktir boktan bir ev olmasın.
İrem: o senin paran. Birlikte yaşamak istemiyorsan o ayrı konu-
Y/n: aklından bile geçirme sizden ayrılmam.
Ehli: benim böyle bir evi karşılayabilicek bir birikimim yok.
Y/n: benim param sizin paranız. Hem gün geçtikçe sizde isterseniz bana borcunuzu ödersiniz.
İrem: ödemek kaydıyla kabul ederim.
Ehli: bende.
İrem: pasaport işlemleri tamam. Üçümüzün de yeşil pasaportu olduğu için çok zorlanmadım. Bir haftaya falan oturma iznimiz çıkar.
Ehli: ortalamalarımız. İyi bir üniversiteye yetiyor. Ancak bir sene daha hazırlık okumalıyız.
Y/n: bana uyar bu sırada düzenimizi oturtur ve üniversiteye başlarız.
Ehli: aynen bende öyle düşündüm. Biz İrem le bir part time iş buluruz.
İrem: aynen. Bana da uyar.
Y/n: bende bir kaç ev buldum. Bunlara bi bakın. Olmazsa ev bulana kadar Anıl da idare ederiz.
Konuşmalarımız böyle devam etti durdu. Biz bir şekilde New York a taşınmaya karar verdik ve hazırlıklara tam gaz başladık. Ama benim aklım hâlâ Louis teydi...
( bu bölümün sonuna geldin!
Umarım beğenmişsindir.
Oy vermeyi lütfen unutma.
Seviliyorsun.
Bir sonra ki bölüme kadar kendine çok iyi bak.
Bb
😽💖)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Louis Partridge ile hayal et/ COMPLEX
FanficAhh evet buradaydı yanımda siktir! Bana niye öyle bakıyo, niye titriyorum kızım y/n kendine gel!