#YusufKarahan
#BerfanKarahan"Berfan yapma kurban olayım tut elimi bak düşece..."
Dicle nehrini ayaklarının altına alan kadın düşünmeden bir adım daha attı canını hiçe sayarak.
"BERFAAN!!" Dedi yakararak. "Yalvarırım yapma. Lütfen bana bunu yapma hadi gel bak kızında korkuyor." Diyerek arabayı işaret etti.
"Anneciğim çok korkuyorum lütfen gel." Arabanın içinde küçük ellerini cama yapıştırarak ağlayan kızına baktığında ağzından kaçan hıçkırığa mâni olamazken göz yaşları bir bir döküldü yanaklarından.. Başını iki yana salladı olumsuzca..
"Sen de anla!"diyerek boynunu büktü Berfan. "Ben ölürüm de seninle evlenmem. Vazgeçeceksin bu işten Karahan."
Kaybetme korkusunu iliklerine kadar yaşadı o an Yusuf Karahan. Kontrolsüzce hızlı hızlı başını salladı onaylayarak.
"Tamam tamam!"dedi nefes nefese elini uzatarak. "Sen tut elimi hadi gel. Bak düşeceksin, hadi gel kurban olduğum.. Evlenme falan olmayacak söz.. Söz veriyorum."
Berfan hissiz bir şekilde göz ucuyla eline baktı yüzünü ekşiterek.
"Söz..-?" Dedi burukça tekrarlayıp, "sen söz verme Yusuf Karahan.." Katî bir dille uyardı.. "Sen sakın ola ki bana bir daha söz verme..Çünkü senin bana verdiğin sözlerin ne tutulmuşluğu ne de hükmü var."
Gözlerini çektiği ızdırapla sıkı sıkı birbirine bastırıp açtı. Karşısındaki kadın ona iğrenerek bakıyordu.. Yedi yabancı gibi..
Can çekişircesine burnundan nefes vererek tısladı..
"Haklısın Berfan!" Dedi derince bir nefes çekerek. "Haklısın! Ama var ya bir bilsen- .." Avucunu yavaşça kalbinin üzerine bıraktı. Berfan'ın yaşattığı korku ile ritimsizce atıyordu kahrolası yüreği.
"Şuramdaki ağrıyı bir bilsen.. Allah'ıma, eğer burada yanan ateşten duman çıksaydı o isle dünya kararırdı.." Sesi talazlaştı.. "Yüreğimi yakıyorsun.. Her yanışında daha da derinden izler kalıyor.." vurdu sertçe. " Geçmiyor siktiğimin acısı .. Geçmiyor."
Omuzlarına düşen şalını başına örttüğü gibi dolu gözlerine aldırmadan alaylı bir şekilde dudaklarını büktü Berfan.
"Yarım kalan herşey iz bırakırmış Karahan," dediğinde tek kaşı da yükseldi, "bilmiyor muydun?" Çaresiz bir ifade ile yüzünü de buruşturdu kendinden utanırcasına.
Onlar yarım kalmışlardı.
"Sen bana Müjgan demeyi bıraktığın gün.." boğazı doldu yaşanmışlıkların ağırlığıyla, "Sen o gün bizi yarım bıraktın Yusuf.Sen Azad Karahan'ın sözüne gelip o yüzüğe baktığın gün bizi bitirdin işte.." Ellerini iki yana açtı sinirle..
"Sen var ya bende kapanmayan yaralar açtın..." dedi bağırarak. "Ben sevgimi kaybettim Yusuf, ben yaralarımı sarmak isteyenlere bile izin veremedim senin yüzünden." İnceldi sesi. "Senin açtığın yaralara bile kahretsin ki ihanet etmedim.." dedi ve başını iki yana salladı kendine kızarak.. "İşte hata bende, ben sana bin umut değmesin diye değmeyecek değerler verdim çünkü. " Gözünden bir damla süzülüp boynuna doğru inerken o zerre istifini bozmadı.
"Ayıbım bana,ahım sana kalsın Yusuf Karahan."
Gözleri doldu Yusuf'un da.. Ve hâlâ uçurum kenarından gelmeyen kadına bir adım daha yaklaştı belli etmeyerek.
Berfan'dı bu elbette farketmişti.. O bir adım ona yaklaşırken kendisi iki adım daha geriledi.. Geriledikçe ayağının altındaki taşlar da bir bir düşüyordu uçurumdan aşağı.
Bu ciddiyetle daha çok korktu Karahan.. Gürledi dağlık alanda..
"Dur!" Dedi korkudan titreyen sesiyle... "tamam gitme daha fazla!".
Gözlerinin içine baka baka, inadına bir adım daha geriledi Berfan.. Kalbi ağzına geldi Yusuf'un.
"Bana bunu neden yapıyorsun Berfan?" Diyerek öfkesinin en koyu rengine büründü tınısı. "Laan bir tek benim mi suçum vardı? Bir tek ben mi hatalıyım?" Eliyle kendisini işaret etti.." Lan kaç defa sana gelelim dedim. İzin vermedin, hazır değilim dedin hep yokuşa sürdün ilişkimizi.." Bu hikayede suçlu bir tek kendisi değildi. Bunu Berfan da görsün istedi. "İstemedin gelmemi, hiç istemedin.." dedi dinmeyen öfkesiyle.
Göğüs kafesi düşecek diye hiddetle inip kalkarken o yine milim milim yaklaşmaya çalışıyordu. Sesini biraz daha alçalttı.
"Ben geleceğimiz gün babamın öleceğini bilemezdim." Sorumluluklarının verdiği ağırlıkla çöktü omuzları.. " Allah kahretsin ki Berfan ben kardeşimin gönlünün sana düşeceğini de bilemezdim." Dedi oldukları durumdan utanarak..Ellerini savurdu isyanla.. "Sen benim halimi görmedin mi Berfan? Ben ne hale geldim ya. Ben bu ağrı yüzünden acımı hafifletsin diye meyhaneleri mesken bildim. Yusuf Karahan ulan koskoca Yusuf Karahan'a sarhoş bile dediler.. Dişimle tırnağımla kazandığım itibarımı içki masalarına bıraktım.."
Kederli bir nefes aldı sakinleşmek adına, başını gökyüzüne kaldırarak o nefesi verdi bezmişlikle..
"Ben seni kaybettiğim her gün öldüm Berfan!" Konuştukça canı daha çok yandı. Yandılar.. "Ölüyorum yemin ederim hâlâ da ölüyorum.." dedi çaresizce.. " Azad'ın gözlerine baktığı her anda kaç defa can verdim bir bilsen.. Ölmek illa gömülmek değil inan bana. En büyük acı öldüğünü sanıpta yine de yaşamakmış." Kafasıyla arabadaki küçük kızı işaret etti.
"Bak ona.." diyerek iç geçirdi.. " Bak ben ona her baktığımda, her amca dediğinde, her kucağıma alışımda; içimdeki kopan fırtına tüm hayallerimi çatısından uçurdu." Yumruk yaptığı elini fütursuzca vurdu bağrına bağrına..
"İnsanın içi ağrır mı lan? İçim ağrıyor içim!"
Eli kor gibi yanan yüreğinin üzerinde durup bastırdı acısını alsın diye..
"Allah şahit şurama batan var ya.. İşte bu batan şeyin adı özlem olmasaydı, bıçak olurdu. Sevgim acıyor.." Boynunu büktü daha ılımlı bir tonla konuşurken.
"Allah'ıma o mahur beste çaldı ve ben her gece senin hayalinle ağlaştım.. Şimdi sen söyle ben bunca acıya rağmen yaşıyor muyum sence? Ben daha ne yapayım Berfan?"
Adamın acısı bir ise kendisinin acısı bindi. Kolay şeyler mi yaşamıştı, şimdi böyle kendini acındırarak olmuyordu böyle şeyler. Önce bırak git sonra da ben ölüyorum Berfan. Canım acıyor Berfan. Yoktu öyle yağma. Berfan inanmazdı artık bu adamın tek bir sözüne de bakışına da.
Dikleşti olduğu yerde katî yüz ifadesiyle..
"Senden söz istemiyorum.." dedi hâlâ o sözünde takılı kalmışken, "Allah, Kur'an hakkı üzerine yemin vereceksin evlilik konusunu kapattıracağına." Netti Berfan Karahan.
Acısının üzerinden geçip gitmiş zerre acımamıştı ona. Asla bir umut kırıntısı dahi hissettirmeden bu işi konuşulmadan bitirsin istedi.
Sıkıntılı bir of çekip başını salladı Yusuf Karahan.
"Peki." Dedi bezmişlikle. "Evlilik konusunu kapattıracağıma herşeyim üzerine yem...."
"Yusuf arabanın kapısı açık..Kızım yok?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜJGAN
Teen Fiction🥀💔 📍 "Ben gidiyorum Berfan. Bir daha dönmemek üzere gidiyorum." Dediğinde kalbinin çarpıntısı nefes almasına müsade etmiyordu. "Tek başıma." Sonda vurguladığı bir nefeslik cümle bıçak olup kesti her bir yerini. "Biz!" Dediğinde gururunun param...