14.Bölüm

10.5K 711 631
                                    





Oylar verildiyse keyifli okumalar🌸




Oylar verildiyse keyifli okumalar🌸

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Zamanın içine kaçmış o taşları ayıklarız da

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Zamanın içine kaçmış o taşları ayıklarız da...
O zamanı parçalara ayıramayız işte!

Dedikleri birer uğultuya dönüştü sanki. Yine tehdit ediyordu. Yine üstünlüğünü gösteriyordu. Yine ben benim diyordu. Canı yanmıştı ya illa kendisinin de canını yakacaktı. Canı yandı mı affı yoktu! Karşısındaki kimdir nedir saymazdı. Hatır gönül onun lügatında bir yere kadardı.

Bir şey demesini beklemeden yüzüne kapattı Karahan.

Dengesiz pislik!

Telefonu karşısındaki tekli koltuğa fırlattı hırsla. Gözleri dolup dolup boşalıyordu. O sanıyordu ki iki kelime güzel bir şey söyler de şu sızlayan yanlarını unutturur. Ama nerede? Yusuf Karahan zehirli bir sarmaşıktı. Ona dolanana mümkünatı yok hasar vermeden bırakmazdı. Bir çift göze bakmanın, inanmanın bedelini çok ağır ödüyordu Berfan. Bu yangını Yusuf başlatmış fakat yanan bir tek Berfan olmuştu. Enkazının küllerinde tutuşturduğu meşaleyi eline verip sonra da ardına bakmadan gitmişti. Yusuf gitmiş Berfan da elindeki meşaleyle kendini yakmıştı.Koca bir gürültünün içinde sessiz ve yalnız kalmıştı. Şimdi de sanki her şeyin suçlusu kendisi değilmiş gibi kırıp döküyordu her yeri. En çok da bir parçası bile kalmamış kalbini.

Şu kâinatı âlemde sadece bir insana inanmanın bedelini çok ağır ödüyordu. Güvenmişti. Çünkü sevmenin ilk basamağıydı güven. Solundaki dünya yalnız ondan ibaretti. Ve Yusuf Karahan, o inanıp, güvendiği yerden acımadan vurmuştu onu. Dünyasını başına yıkmıştı. Nitekim yazgısı yâr olmayan yaranın,sargısı bal olsa da iyileşmiyordu..

Değişmeyen tek gerçekti: Dünyadır aldatır, insandır kandırır.

Odaya sığamayacağını anladığında saçlarına şalını örtüp üzerine de uzun bir hırka giydi. Karadeniz'in gecesi oldukça serindi. Kızının saçlarına sımsıcak bir öpücük bıraktı, sigara paketini alarak sessizce çıktı odadan. Merdivenleri de aynı sessizlikle indi. Gram uykusu yoktu. Normalde de zaten uyumazdı ama bu gece sanki her şey üstüne üstüne gelmişti. Önce Rojat'ın vurulduğunu duymuştu, sonra Karahan'ın...

MÜJGAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin