2.bölüm

15.9K 765 447
                                    






#BerfanKarahan
#YusufKarahan




Ahh be! Yüreğine dokunmaya kıyamadığım..
Bir bilsen yüreğimde kopan fırtınaları!




  Söylediğine kendisi de inanmazken göğsü hiddetle inip kalktı kendini kapı önüne nasıl attı bilemedi..Zeliş, arkadaşını gördüğü gibi geldi hemen yanına..

"Zeliş, hiç iyi değilim lütfen götür beni burdan.." dedi kendini güçlükle ayakta tutarak, yalvaran gözlerle baktı arkadaşına alıp bir an önce götürsün diye..

Zeliş üzgün bakışlarıyla hemen dostunun koluna girerek lavabonun olduğu koridordan çıkardı.. Asansör tarafına doğru yürürlerken dizlerinin kırıldığını, yürüyecek takatinin kalmadığını hissetti Berfan. Elini kalbine bastırarak duvara dayadı sırtını. Göz yaşları şarıl şarıl akarken o da yere doğru süzüldü. Avucunu ağzına bastırıp içli içli ağladı içi çıkana kadar ağladı..Ne ona acıyarak bakanlara aldırdı ne de başını sallaya sallaya geçenlere... Zeliş'te çöktü hemen önüne.Berfan'ın daha da rahatlaması için başından tutup kendi göğsüne dayadı..

"Yapma böyle kelebek.. Allah beni kahretsin ya, hepsi benim yüzümden,keşke hiç gelmeseydik buraya.." diyerek büyük bir vicdan azabı çekerek kendini suçladı Zeliş.. "Berfan ağlama ne olur vallahi bak bu ağlamalarının seni rahatlatacağını bilseydim, gözyaşlarınla bu omzumu çürütürdüm.. Ama kendini hırpalamaktan öteye gitmez.. Hadi kalkta butiğe geçelim daha rahat edersin."

Başını salladı Berfan. Yeterince rezil olmuşlardı zaten..Yerden doğrulurken kendini mahcup hisseden kızın omzuna dokundu samimiyetle.

"İyi ki geldik." Dedi boyun bükerek. İyi ki gelmişti ve aylardır hasreti olduğu o tene dokunmuş, o kokuyu solumuştu. "Vallaha bak. Hem çok özlemiştim zaten.. İyi ki geldim iyi ki gördüm onu.."

Asansörün gelmesiyle geçtiler kabine. Zeliş her an yıkılacakmış gibi duran arkadaşının kolundan çıkmadı.. Kolunu sıvazlarken merak dolu bir bakış attı.

"Peki şimdi ne olacak kelebeğim.? Yani böyle bitemez bu hikaye?" Diye sordu. Berfan'ı bildi bileli Yusuf onun hayatındaydı. Hayatında olmadı şöyle dursun onunla bir bütündü.. "Sen yıllarını verdin bu adama Berfan. Bakın bir hâl çaresine.. Olmaz böyle..Gördün o da perişan! O da mutlu değil. Olaylar onun da istediği gibi gelişmiyor belli ki.."

Omuzlarını silkti Berfan asansörün aynasına yansıyan sûretini izlerken..
"Hikayenin sonunu sen de ben de biliyoruz aslında Zelom." Dedi tükenmişlikle.. " Bu hikayenin sonu belli, belli de işte biz ölesiye yanılmak istiyoruz sadece.." Kendimizi kandırıyoruz diyordu açık açık.. Derin bir nefes alıp dudaklarını içe doğru kıvırdı. "Biz birbirimizin hayatına giremeyen ama çıkmayı da başaramayan iki kişi olarak kalacağız çiçeğim."

Anlamaz bir bakış attı Zeliş. Ne demekti tüm bunlar..Yani bile bile o eve girecek miydi Berfan? Kabul mü edecekti?

"Bu ne demek kelebek?" 

Açılan asansörün kapısından çıkıp çıkış kapısına doğru yürümeye başladılar.. Avm deki kalabalık bu defa Karahan'ı yolculamak için toplanmıştı.. Hissiz bakışlarıyla izledi adamı. Yere basarken bile hükmedişini, omuzlarını kabarta kabarta yürümesini, millete tevazuyla baş selamı verişini...

Her şeyini uzaktan izledi yabancı bir adamı izler gibi..

"Babam beni Azad Karahan'a vermiş  Zelom." Dedi bir anda kelimeleri yüreğini kanatarak.. "Ben gitti sanırken meğer o babamın yanına gitmiş babam da ananı da abini de alıp gel bu işin adını koyalım demiş."

MÜJGAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin