Psychology

11. Bölüm

İyi okumalar...

Hae-young yatağın çaprazın da telefonu ile oynayan kızına gülerek bakıyordu. 3 günden beri kızı yanında kalıyordu ve tedavi süreci bitene kadar da sadece okula gidip geleceğini söylemişti. Hae-young kızını rahatsız etmemek için yatağın yanında ki komodinin üzerinde ki bardağa ulaşmaya çalıştı. Bardağı almaya çalışırken komodinin üzerine yan bir şekilde düşürünce Hwa young direkt annesine doğru döndü. Komodinin üzerine uzanmaya çalışırken görünce endişe ile ayağa kalkıp annesini yatağa güzel bir şekilde oturttu ve hafif sinir ile ona döndü. "Neden bana su içmek istediğini söylemiyorsun ? Ya yataktan düşseydin." Hae-young onun için endişelenen kızına güldü "İyiyim kızım korkma sadece seni rahatsız etmek iste-" Hwa young baştan sona kadar benzediği annesine masumca gülerek "Rahatsız etmiyorsun. Buraya ben seni getirdim eğer bakmayacak olsaydım getirmezdim. Bundan sonra istediğin bir şey olursa hemen bana söyle emin ol memnun olurum."

Hwa young komodinin üzerinden yan düşen bardağı alıp sürahide ki suyu doldurdu ve annesine uzattı. Hae-young bardağı kızına verdi ve komodine koyarken yan profilini izledi. Hwa young annesinin üzerini üşememesi için güzelce örtüp yerine oturmak için arkasını döndü. Ama onları gülerek izleyen ve elinde çiçek olan Yoongi'yi nereden bilecekti ki. "Bay Min ?" Yoongi utanarak gülüp elinde ki çiçeği kaldırdı. "Ziyarete gelmiştim. Okulda biliyorsun ki arkanızdaydım ve duydum." Hwa young kalp ritmini kontrol etmeye çalışarak kafasını olumlu anlamda salladı.

Hwa young demin ki yerine oturup annesi ile gülerek konuşan Yoongi'yi izlemeye başladı. Çok güzel güldüğünü biliyordu ama şimdi gülüp de neden kalp ritmini değiştiriyor ki ? Annesinin bakışları kızına gidince güldü. Anneler anlardı kızı Yoongi'ye aşıktı. Yoongi'nin bakışları Hwa young'u bulunca Hwa young elinde ki telefonuna bakmaya başladı. 

Hae-young kızının utandığını anlayınca konuşmaya başladı. "Kızım var mı bir aday ?" Hwa young kaşlarını çatarak düşünmeye başladı 'Ne adayından bahsediyor ?' Hwa young başını kaşıyarak annesine baktı.

"Ne adayı ?" Hae-young kızının saflığına gülüp "Damat adayı be kızım. Bak görüyorsun ne olacağımız belli değil. Bir an önce evlensen de kızımın mutluluğunu görsem." Hwa young'un şaşkınlıkla ağzı açılıp gözlerini belertti. "Hayır aday maday yok. Ben daha küçüğüm evlenmek için." Bu sefer şaşırma sırası ondaydı " Nasıl adaya yok o sarı saçlı çocuk var ya civcive benzeyen."

Yoongi kardeşini anlattığını duyunca hafif bir şekilde gülümsedi. İçinden 'Teyzeciğim senin kızın bana aşık o civcive mi bakacak' Yoongi iç sesine binlerce kez küfür savurup Hwa young'un o masum yüzüne bakmaya başladı. 

" Jimin benim okuldan arkadaşım. Öyle bir şey olma ihtimalim yok çıkar onu hakkından." Hae-young sinsi bir şekilde gülüp. "Yoongi oğlum var hem şöyle bakıyorum da siz çok yakışıyorsunuz." Hwa young elleri ile yüzünü kapatıp gülümsemesini ve kızaran yüzünü gizledi. Yoongi'nin de hoşuna gitmiş olacak ki güldü.

"Şuan öyle bir şey yok efendim ama ilerde olur mu onu bilemem." Hwa young ellerini yüzünden çekip Yoongi'ye baktı. Demin cidden o cümleyi Yoongi kurdu değil mi ? diye düşünüyordu. Derin bir nefes alıp annesine baktı. "Cidden anne ve kızlar bu konuları mı konuşuyorlar ? Başka konu yok mu ? Daha bir sevgilim bile yokken evlilik konusu biraz saçma değil mi ?" Hae-young öğrenmek istediği şeyi öğrenip memnunca güldü. Yoongi'den aldığı cevaptan da memnundu. Kızı ve Yoongi'yi, Min Gyu ve kendisine benzetiyor idi. Umarım dedi umarım sonları bizim gibi olmaz.

~ ~ ~

Yoongi Bey neler diyorsunuz ?

Agam bizimlen eglenir.

⭐ beğendiysen oy verir misin bebeğim ?

💬 mucizevi yorumlarınızı da bekliyorum.