29.Bölüm

188 16 10
                                    

İyi okumalar...

Jung yatağından sinsice gülümseyerek kalktı ve yanında ki uyuyan Yoongi'ye baktı. Alayla güldü 'ben seni geri kazanacağımı söylemiştim sevgilim.' Jung, Yoongi'nin yüzüne doğru eğilip dudaklarını Yoongi'nin yanaklarına bastırdı. Yoongi yanağında ki baskı ile yavaş yavaş gözlerini açıp yüzünün yukarısında ki yüze baktı. Hwa young'u görünce gülümseyerek konuştu "Sonunda beni affettin Hwa young." Jung duyduğu isim ile sinirlense de hiç bozmadan konuştu "Yoongi ben Hwa young değilim. Asıl sevdiğin kadın Jung'ım." Yoongi'nin görüşü netleşince Jung'ı üzerinden itip ayağa kalktı. Jung'a bakınca üzerinde yorgandan başka bir şeyin olmadığını fark edip 'Lütfen öyle bir şey yapmış olmayayım' düşüncesi ile kendine baktı. O da çıplaktı kendine en güzel küfürlerini bahşedip. Sinir ile Jung'a döndü. "O içkinin içinde ne vardı ?" Jung sinsi bakışları ile bilmem derecesinde omuz silkti.

 Yoongi'nin yavaş yavaş dün gece aklına gelince sırıttı. Jung ile birlikte olmamıştı. "Hatırlıyorum Jung boşuna beni kandırmaya çalışma. İçkimin için ilaç koydun ve beni bayılttın öyle değil mi ? Bayıldıktan sonra seninle birlikte de olamam. Sen beni geri zekalı mı sanıyorsun ?" Jung oflayıp elini alnına vurdu. Yoongi'nin fazlaca akıllı olduğunu biliyordu evine gelmesi için olan tuzağa düşürmüştü ama en önemlisine hayır düşürememişti.

Yoongi hızla Jung'un o bayıldıktan sonra üstünden çıkarıp yere attığı giysileri giyip Jung'a acır bir bakış attı. "Bu kadar alçalabileceğini düşünmemiştim."

Jung hızla yataktan çıkıp odadan çıkmakta olan Yoongi'nin önüne geçti. Üstünde mini kırmızı bir gecelik vardı ve o geceliği kullanarak Yoongi'yi etkilemeye çalışıyordu. Ne kadar başarılı olduğu tartışmaya açık bir mevzu idi o da ayrı bir konuya zaten. "Yoongi seni çok özledim sadece biraz eğlensek." Yoongi midesinin bulandığını hissedince alayla gülüp. "Beni bu gecelik ile etkileyecek tek bir kadın varsa da o da Hwa young. Biliyor musun onunla sevişmeyi dört gözle bekliyorum." Yoongi odadan çıkıp merdivenlerden inerken Hwa young'un yüzü aklına geldi. Onu gerçekten çok özlemişti. 

Eğer Jung arayıp 'Yoongi eğer gelmezsen Tanrı şahidim olsun ki intihar ederim bu vicdana azabıyla yaşayabilir misin bilmiyorum ?'  demeseydi  Hwa young'un yanına gidip en son hamlesini yapacaktı.

Jung salonda Yoongi'nin önüne geçip sinir ile konuştu. "Benim o orospudan ne eksiğim var ? " Yoongi sinir ile Jung'un yaklarından tutup onu sarstı. "Eğer Hwa young'a bir daha orospu gibi bir kelime kullanırsan acımam canını yakarım." Yoongi hırsla yakalarını bırakıp 2 adım geri gitti ve konuşmaya devam etti. "Senin ondan ne eksiğin var sayayım. İnsanları eziyorsun, Çocuklara kötü davranıyorsun, Önüne gelen her erkeğe sürtüklük yapıyorsun gelmişsin bir de burada benim sevgilime orospu diyorsun. Bir daha karşıma çıkma Jung  sakın."

Yoongi evden çıkıp kafasını onu nereye götürürse yürümeye başladı. Parka gelmişti çocukluklarında Jimin ile oynadığı parka. Annesi ikisini de alıp buraya getirmişti. O zamanlar Jimin ortaya yeni çıkmıştı. İlkten Jimin'i sevmemişti çünkü babasının başka kadından peydahladığı bir çocuk idi ama sonradan onun bir suçu olmadığını anlayıp abilik etmişti ona. Kabul etmeseydi bile biyolojik olarak gerçekten kardeşi idi baba tarafları aynı idi.

Jimin'in soyadının farklı olması ise buradan kaynaklanıyordu. Jimin annesinin soyadını almıştı. Soyadını almıştı almasına ama sevgisini alamamıştı. Annesi o 3 yaşındayken trafik kazası geçirerek hayatını kaybetmişti o da Bayan Min'e anne demişti.

Yoongi banka oturup çokça değişen parka baktı. Eskilerinin yerine yenileri gelmiş daha da güzel görünüyordu.

"Abi beni sallar mısın ?" Küçük Yoongi kardeşine bakarak kafasını olumlu anlamda sallayıp salıncağın arkasına geçip orta bir güçte salladı. Jimin gülerek abisine merak ettiği soruyu sordu. "Abi orospunun çocuğu ne demek ?" Yoongi duyduğu cümle ile kaşlarını çatıp salıncağı durdurdu ve salıncağın önüne geçti. "Bunu sana kim dedi Jimin ?" Jimin dudaklarını büzerek "Babam beni yanına öyle çağırıyor. Orospunu çocuğu yanıma gel diyor." Yoongi kaşlarını daha da çatarak nefret ettiği babasından daha da nefret etti. Hem kendisi bir kadını hamile bırakıyordu hem de o kadının ölmüş kadının arkasından orospu diyordu. Jimin çekingenlikle "Kötü bir şey mi dedim abi ? Özür dilerim."  Yoongi kendine gelince kafasını hızlı bir şekilde iki yana sallayıp güldü. "Hayır hayır bir şey düşünüyordum. Babam sana bu cümleyi bir daha kurduğunda benim yanıma gel tamam mı ?  Sen de sakın bu cümleyi başka birine kullanma zamanı geldiğinde sana açıklayacağım." Jimin büyükçe gülerek kafasını salladı.

Yoongi aklına gelen anı ile burukça gülümsedi. O zaman Jimin 8 , Yoongi ise 10 yaşında idi. Babasını annesine söylemiş ve annesi de babasını boşanmak ile tehdit edip o cümleyi bir daha Jimin'e kurmasına izin vermemişlerdi.

Yoongi geçmişi arkasında bırakıp güldü sadece güldü. Şuanda hayatında melek gibi bir kadın 2 tane yakın arkadaşı ve kardeşi vardı başka bir şey istemiyordu dünyadan mutlu olmaktan başka. Banktan kalkıp evlerine doğru ilerledi. 1 Hafta kadar okuldan izin alacak ve dinlenecek idi. Şuanda Hwa young'un yüzüne bakabileceğinden emin değil idi. Ona bir kere daha yalan konuşmak istemiyordu bu 1 haftada kendini toparlayacak ve Hwa young'a her şeyi detaylı bir şekilde anlatacaktı. 

Hwa young'tan nasıl bir tepki alacağını tam olarak kestiremiyordu ama o suçsuzdu sadece vicdan azabı çekmemek için o eve gitmiş ve bayıltılmıştı. 

~ ~ ~

Yazarın yani Suga616'nın amına koymak isteyenler buraya 👉🏻

(Acıyın bana)

Sizce Hwa young nasıl bir tepki verecek ?

Ben bu Jung'a çok pis gıcık oldum bu kadar yüzsüzlük olmaz.

⭐ beğendiysen oy verir misin bebeğim ?

💬 mucizevi yorumlarınızı da bekliyorum.

PsychologyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin