Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hyung çok sıkılıyorum
Lucihyun Bebek ekmek
Jeong_ Ben bebek değilim~
Lucihyun 😱😱 Duymamış olayım Daha düne kadar bebektin
Jeong_ Bir de bayıl istersen Hyunjin
Lucihyun Hyunjin?
Jeong_ Hyunjin Hyung*
Lucihyun Adımla hitap etmen hoşuma gitti. Bir daha yap.
Jeong_ Gerçekten benden mi hoşlanıyorsun?
Lucihyun Hımm Belki hoşlanıyorumdur
Jeong_ Bu net bir cevap değil.
Lucihyun Bu konuları yüz yüze konuşmak daha iyi olur.
Jeong_ Anladım Hyung Yani şey Hyunjin.
Lucihyun ☺️
Jeong_ Hyunjin
Lucihyun Efendim?
Jeong_ Geçen gün başka yere gitme benim mekanıma gel demiştin.
Lucihyun Evet dedim.
Jeong_ Konum atabilir misin?
Lucihyun Konum 📍
Jeong_ Nasıl yani? Burası bizim evin çaprazındaki yer.
Lucihyun Evet sana yakın olduğumuzu söylemiştim.
Jeong_ Ben gerçekten inanamıyorum. Bir bar işletebilecek kadar büyüksün.
Lucihyun Jeongin yani ben
Jeong_ Aman Tanrım Hyung! Yoksa miras mı kaldı?
Hyunjin Ah evet evet öyle.
Jeong_ Bunu daha önce söylemeliydin.
Lucihyun Aklımdan çıkmış 😅
Jeong_ Neyse Hyunjin gitmeliyim. Görüşürüzzz
Lucihyun Görüşürüz Jeong.
"Bu çocuk beni delirtiyor ne yapacağım ben böyle?" Hyunjin sitem edercesine konuştuktan sonra koltuğa yaslanmıştı.
En sevdiği iblisi bu duruma kıkırdamış ve eline viski bardağını uzatmıştı. Hyunjin kalın dudaklarını viski bardağıyla buluşturduktan sonra boğazını yakan acımsı tatla iyi hissetmişti.
"Tüm gün senin hakkında düşünüyor ve seni çok merak ediyor. Bence en yakın sürede karşısına çıkmalısın." İblis de kendisini Hyunjin'in karşısındaki koltuğa bırakmış birasını yudumlamıştı.
"Haklısın Yongbok, en yakın zamanda karşısına çıkacağım."
