Sinner - Hyunin

3.9

Tam bir ay geçmişti.

Jeongin o süre boyunca detaylıca düşünmüştü hatta Hyunjin'den vazgeçmeyi bile denemek istemişti ama sürekli karşısına çıkan ve asla pes etmeyen Hyunjin onun hep aklını karıştırıyordu.

Jeongin düşünmüştü.

Eğer Hyunjin ona zarar verecek olsaydı bunu çoktan yapardı. Hyunjin, Jeongin'i çok seviyordu ve onun için her şeyi göze alırdı.

Jeongin kararını vermişti.

Hyunjin'e alışmaya çalışacaktı ve onu sevmeye devam edip olduğu gibi kabullencekti. Çok zor olmuştu ve bazen aklı ermiyordu, imkansız gibi geliyordu.

Tabi bu kararın alınmasında Hyunjin'in abisi Taehyung'un büyük katkısı vardı. Taehyung çaresizce Jeongin'e gelip 'Hyunjin'in aslında dönmesi gerektiğini fakat son yıllarda dönmemesinin sebebinin ona aşık olduğunu' söylemişti.

Jeongin sonunda cesaretini toplayıp Hyunjin'in karşısına çıkmaya karar vermişti. Lux'a gidecekti ve onun çok özlediği kokusuna satılacaktı.

Artık hazırdı.

Hyunjin ise Jeongin'i kaybettiğini düşünüyordu. Çok çabalamıştı ve artık hiçbir umudu kalmamıştı.

Kendisinden nefret ediyordu ve artık bembeyaz kanatları da yüzü gibi şeytan kanatlarına dönmüştü. Hyunjin canavara dönüştüğünü belki de bunu hak ettiğini düşünüyordu.

Perişan haldeydi.

Her gün takım elbisesini giyip saçlarını düzelten Hyunjin bu sıralar saçlarını karışık bırakıp salaş giyiniyordu.

"Böyle devam edemezsin kalk ve hayatına devam etmeye çalış." Jen zorla Hyunjin'i bütünleştiği koltuktan kaldırmış ve Lux'a indirmişti.

Herkes deliler gibi eğlenirken Hyunjin bir köşeye oturup viskini yudumluyordu. Sağ ayağını ritmik bir şekilde yere vuruyordu.

Kalabalığın ortasında tanıdık bir kadın bedeni görmesiyle duraksamıştı. Hızlıca insanları ittirerek kadına ulaşmaya çalışıyordu.

Onun burada olduğuna inanamıyordu

Kadının da onu fark etmesiyle üç dakika boyunca birbirilerinin gözlerine bakmışlardı.
Hyunjin hâlâ şaşkındı. O buradaydı ve Cennet'ten nasıl kaçabilmişti?

"Nasıl?" Hyunjin kendi kendine mırıldanmıştı. Hiç değişmemişti hâlâ çok güzeldi. Kadın Hyunjin'e bir adım daha yaklaşarak duyabilmesi için bağırmıştı. "Ben senin için döndüm!"

"Hey Hyunjin!"

"J-Jeongin?"

***