"insanlar bana dik dik bakar, dışlar sanıyordum." ushijima'nın yanında yürümekte olan tendou şaşkınlıkla etrafına bakıyordu. "okula girdiğimde hiç tanımadığım biri bana gülümseyerek günaydın dedi biliyor musun? çok şaşırdım. neler olmuş olabilir ki geçen bir haftada?"
ushijima usulca elini tuttu tendou'nun. tendou meraklı gözlerini bu sefer oğlana çevirdi. esmer oğlanın baktığı panoya baktığında tüm sorularının cevabını almıştı.
ufak panonun en solunda zorbalıkla alakalı bir yazı vardı. zorbalığın ne denli kötü bir şey olduğu ve insan üzerindeki kalıcı etkilerine değiniyordu. tendou yazının hepsini okumadı. gözleri panodaki sosyal medya yorumlarına gitmişti. tüm yorumlar aynı kişiler tarafından, farklı insanlara yapılmıştı.
"suzuki ve arkadaşlarının zorbalık içeren yorumlarını topladık ve basıp herkese dağıttık. ardından da internet sitesindeki anonim'in kim olduğunu öğrendik ve onu konuşturduk. müdür ailelerini çağırmakla bile uğraşmayıp bir hafta uzaklaştırma verdi hepsine. yani artık endişelenecek hiçbir şey yok, satori. hakkındaki hiçbir dedikodunun gerçek olmadığı çoktan kanıtlandı."
tendou titrek bir nefes aldı ve dolu gözlerle yanındaki bedene baktı. "teşekkür ederim." dedi boğuk bir sesle. elini daha sıkı tuttu. "çok teşekkür ederim. her şey için..."
"daha önce harekete geçemediğim için üzgünüm. bundan sonra seni ne olursa olsun yalnız bırakmayacağım. her daim koruyacağım seni."
"hmm," ushijima'nın arkasında beliren kaori tendou'yu korkutmuştu. sırıtarak iki oğlanın arasına giren kız ushijima'nın omzuna attı kolunu. "benim minik ushiwaka'm büyümüş de şovalye mi olmuş?"
kaori ciddi oğlanla alay ederken tendou onlara gülüyordu. ushijima'nın kızdan kurtulma çabaları çok komikti.
eita boğazını temizledi ve ilgiyi kendisine çekti. "o halde ben de evlenmenizde bir engel g-"
"hayır nikah memuru ben olacağım!" kaori oğlanın üzerine atlayıp bir kavga başlatırken ushijima bunu fırsat olarak görüp tendou'nun elini tuttu. ardından aceleci adımlarla onlardan uzaklaştı.
"arkadaşlarını çok seviyorum." dedi tendou, gülmeye devam ederken. "çok eğlenceliler."
ushijima yavaşladı ve parmaklarını tendou'nunkilere geçirdi. "sevdiysen daha çok takılırız o zaman onlarla..." diye mırıldandı.
tendou kıkırdadı. "çıkışta ne yapacağız?" diye sordu heyecanla. sevgili sayılırlardı ve bir randevuya çıkmak iyi olabilirdi.
"matematik sınavına çalışmak için kütüphaneye gideceğim. sen de gelmek ister misin?"
"ciddi olamazsın..." tendou şaşkınlıkla ushijima'ya baktı. "birlikte sinemaya falan gideriz sanıyordum, çifler gibi."
"iyi de onu yaptık zaten."
"ama o zaman sevgili değildik, yanlış mıyım?"
o esnada sınıfa girdikleri için tendou ushijima'nın elini girişte bıraktı. ushijima bunu sınıftakiler yüzünden değil de kapıdan yan yana geçemeyecekleri için yaptığını sandı.
ushijima bu konuyu konuşmak istiyordu ama sınıftaki kızlardan biri tendou'ya yaklaştığında ona odaklandı.
"tendou-san," tendou merakla kıza baktı. "beni hatırladın mı bilmiyorum, kampta hırkanı vermiştin..."
"hatırladım." tendou tebessüm edip kıza baktı. "mei-san, değil mi?"
"gerçekten hatırlıyorsun!" kız kocaman gülümsemiş ve sevincini belli etmişti. sınıftaki birkaç kız kızı garip bulurken ushijima ayakta onları izliyordu. "şey, hırkanı yarın sana teslim ederim. bir haftadır okula gelmediğin için yanımda sürekli getirmenin tuhaf olabileceğini düşündüm. teşekkür ederim bir de, o zaman edememiştim."
"yok ya önemli değil." tendou tebessüm edip omzunu silkti.
ushijima'ya bir şey söyleyecekken kız tekrar konuştu ve tendou'nun ilgisini kendisinde tuttu. "umm, bir de... acaba bugün boş musun?"
tendou kızın amacını yeni anlıyordu. ensesini ovdu. sınıfın ortasında onu kırmak istemiyordu. reddedilmek zaten başlı başına kötüydü. bir de herkesin önünde reddedilmek daha kötü olurdu.
"aslında bugün wakatoshi-kun ile ders çalışacağız. önceden sözleşmiştik. sen de gel dilersen diyeceğim ama bilemedim isteyip istemeyeceğini..."
"olur!" kız heyecanla ellerini çırpmış, ardından utanmış ve geri çekilmişti. "tamam, anlaştık o zaman."
ushijima kızın arkasından dik dik bakarken tendou ona dokundu. "öyle bakma..." diye fısıldadı.
"az önce ne oldu öyle?" dedi ushijima memnun olmamış bir biçimde. gerçekten hoşuna gitmemişti. hiç sevgilisi olmamış değildi ushijima'nın. yakışıklıydı ve popülerdi. bu yüzden çok kız arkadaşı olmuştu. hiçbirini biriyle samimi gördüğünde böyle huzursuz hissettiğini hatırlamıyordu. bu duyguya öyle yabancıydı ki isminin kıskançlık olduğunu bile bilmiyordu.
tendou tebessüm etti. "açıklarım." sınıf dolmaya başladığındaysa yerine ilerledi. ushijima hâlâ husursuz hissediyordu.
×
kiskanc ushijima'nin tatli olabilecegini dusundum <3