tendou tek başındaydı, her zamanki gibi. bir başına, okulun artık kullanılmayan tuvaletlerinden birinde yemek yiyordu. dışarda yiyemezdi. çünkü gözler sürekli ona kayıyor ve tendou'yu rahatsız ediyordu. sınıftaki arkadaşları ise ona sadece bakmıyor, sesli ya da sessiz hakkında düşündüklerini çekinmeden söylüyorlardı. tendou çoğu zaman bunları duyuyordu. ve, o da bir insandı. kırılıyordu.
hamburgerini bitirmiş, sırtını duvara vermiş ve yere çömelmiş bir şekilde zili beklerken arka cebindeki telefonu ardı ardına titremeye başladı.
tendou'yu kimse aramazdı. kimse ondan önce ona mesaj atmazdı. bir tek geçenlerde ushijima ona ilk mesaj atmıştı ama tendou daha konuşma bitmemesine rağmen uygulamadan çıkıp üzerine uygulamayı da silmişti.
arka cebinden çekti telefonu. arayanın anne veya babası olduğunu düşünürken ekrandaki ushijima yazısını görmek onu bir hayli şaşırttı.
başta açmamayı düşündü. hatta numarayı engellemediği için kendine kızdı. fakat sonra, yavaşça sola kaydırdı yeşil sembolü.
"alo?" sesi kısıktı. yükseltirse tuvalette yankı yapardı zaten.
"satori tendou ile görüşüyorum değil mi?"
tendou istemsizce kıkırdadı. "neden bu kadar resmisin, wakatoshi-kun?"
"neredesin? sana bir şey söyleyeceğim."
tendou dudaklarını büzdü ve söyleyip söylememe konusunda gidip geldi. "eski tuvaletler var ya, kullanılmayan hani, oradayım." telefon yüzüne kapandı.
ayağa kalktı ve gergin bir şekilde sırtını yine duvara verdi. gergin her anda olduğu gibi elleriyle oynarken örttüğü kapı açıldı. tendou'nun hep zorlanarak açtığı kapıyı ushijima kolaylıkla açmıştı. eğer tendou ona kırgın olmasaydı kesinlikle az önceki harekete övgüler yağdırmadan duramazdı.
"merhaba." dedi. biraz utangaçtı ve bu, ondan beklenmeyen bir şeydi.
tendou eskiden çok daha açık sözlü ve vurdumduymazdı. ama insanların ona olan davranışları onu yalnızlaştırdıkça, ötekileştirdikçe bu özelliklerini yitirmişti.
"neden mesajlarıma bakmıyorsun?" ushijima bir adım daha yaklaşmamıştı. kapının orada duruyordu.
"uygulamayı silmiştim çok yer kaplıyor diye. önemli bir şey miydi?" yalan.
ushijima tuvaletten çıkmak için hazırlandı. tendou konuşmanın bu kadar olduğunu düşünüp o kadar bozuldu ki ağlamamak için kendini zor tuttu.
ama ushijima son kez tendou'ya baktı. "listeye ismini yazdırdım. yani geziye sen de geliyorsun."