-Dorcas-
Babamın gönderdiği mektubu daha sonra okumak üzere cebime koyduktan sonra kahvaltı etmeye devam ettim. Ethan ve Hugo tüm iştahlarıyla yemek yerken ben de onlara bakıp gülmekle meşguldüm. Bu ikisi en yakın arkadaşlarımdı ve kesinlikle iyi çocuklardı.
"Sanırım tüm yaz anneniz sizi aç bıraktı."
Bu seneyi saymazsak Hogwarts'ta tam bir senemiz kalmıştı ve ister istemez bu bizi endişelendiriyordu.
"Aç kalmasam da bir ay boyunca odadan çıkamadım."
Hugo ağzındakini bitirip acındırıcı bir sesle yakınmıştı.
"Kim bilir yine ne yaptın?"
"Çok fazla bir şey değil, küçük kardeşimi süpürgeme bindirdim o kadar. Tabii en sonunda annemin göz bebeği söylediğine göre 100 yıllık ömrü olan ata yadigarı vazo kırıldı. "
Bunun üzerine Ethan bir kahkaha kopardı.
"Hak etmişsin Hugo."
Daha sonraysa bana doğru döndü.
"Dorcas, bu seneye kadar övünebildiğim tek şey senin kadar kısa olmadığımdı. Bunu bana nasıl yaparsın?"
Yazın boyum kesinlikle uzamıştı ve ben halimden oldukça memnundum. Keyifli bir halde duruşumu dikleştirerek saçlarımı arkaya doğru attım.
"Sadece uzamış mı? Aynı zamanda tüm Slytherin'i arkasında gezindiren kız iki kat daha güzelleşmiş. Bu da bize dövülecek iki kat daha adam çıkarıyor Hugo."
Geçen sene başımız az belaya girmemişti doğrusu fakat çoğu onların kavgalarından ibaretti.
"İltifatlarınız için teşekkürler çocuklar ama biliyorsunuz ben her zaman..."
"Mükemmelsin."
Ethan sözümü tamamlayınca tebessümüm bir kez daha büyüdü.
"Bunu bininci kez felan söylüyor olabilirsin."
Hafifçe omzumu silktim ve az önce yanımıza oturan iki kızı dinlemeye başladım. İksir ödevinden bahsediyorlardı ve bu beni oldukça meraklandırmıştı. Tabii bu merakım ödev yapma istediğimden felan değildi.
"Bakar mısın? Hangi ödevden söz ediyorsun?"
"Profesör Slughorn'un verdiği ödevden tabii ki. Dönemin ilk ödevi olduğundan yapmayanlardan oldukça fazla puan kıracağını söylüyor."
"Lanet olsun."
"İkiniz de yapmadınız değil mi?"
Bunu duyan Ethan ve Hugo aynı anda kafasını salladı.
"Bu sefer senin muhteşem Slug kulübünde olman bizi kurtaramaz Dorcas."
Tekrar yanımdaki kıza döndüm ve hızla konuştum, ilk ders iksirdi ve tam yarım saat vardı.
"Ödevini verir misin?"
Başta kararsız kalsa da sonradan kafasını olumsuz manada salladı
"Üzgünüm ama kendiniz yapmanız gerekiyordu."
"Bak, eğer ödevi teslim edemezsek üç kişi adına Slytherin'den ne kadar puan kıracaklarını düşün. Geçen seneki gibi Hufflepufflara mı vermek istiyorsun galibiyeti?"
Sanırım doğru yerden vurmuştum ki gözlerini kısarak kararsızlığına bir son verdi, sonra da yanında getirdiği çantasından büyük bir evrak çıkarıp bana verdi. Aslında puanlar pek de umrumda değildi elbette diğer binaların yüzünde oluşan yenilgi ifadesini görmek istiyordum ama ikinci haftadan cezaya kalmak istemiyordum.
"Geç kalmadan getirin."
Hugo ve Ethan'a dönüp hızlıca ayağa kalktım.
"Ben hallederim, ne de olsa ödev geçirme konusunda sizden daha tecrübeliyim."
Yönümü önce ortak salona daha sonraysa yatakhaneye çevirdim. Oldukça hızlı olmam gerekiyordu ki ben de koşarak ilerliyordum zaten. Kaldığım odaya gelince üç adet boş kağıt ve kalem çıkardım, ardından asam yardımıyla hepsine aynı anda geçirmeye başladım. Bu çok da uzun sürmemişti fakat profesörün anlamaması için biraz kelime değişikliğine başvurmam gerekmişti.
Tekrar saate baktığımda dersin çoktan başladığını hatta üzerinden beş dakika geçtiğini fark etmem uzun sürmemişti. Koşar adımlarla iksir sınıfını buldum ve kapıyı açıp bakmadan kendimi içeriye attım.
::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAUGHTER OF BLACK | Slytherin (ASKIDA)
FanfictionPeter Pettigrew çapulculara ihanet etmeseydi ne mi olurdu? Peki ya Sirius ölmeseydi ve dünyalar güzeli bir kızı olsaydı? "Bir vampirin Hogwarts'ta dolaşabileceği şüphesiz kimsenin aklından geçmemişti. Bu durumda yapabilinecek en kötü şey neydi peki...