Zaman durmadan akıp geçerdi. Kimileri geçen zamanı bardağın içindeki su gibi yudumlayıp keyifler, kimi bozuk bir saat gibi günde iki kere doğrusunu bilmesine rağmen geçmişte kalmıştır.
"Aramızdaki ilişki senin için gelip geçiciydi?"
"Hocam?"
Chanyeol içerisinde bulunduğu durumdan çıkarak karşısındaki öğrenciye döndü.
"Girebilir miyim?" genç adam elindeki dosya ile açık kapının hemen dışında ona bakıyordu.
"Evet, Megan gel lütfen" dedi.
"Hocam benim size bir maruzatım olacaktı. Pedagojik formasyon ile ilgili."
"Evet, dinliyorum." dedi Chanyeol. Gözleri genç İngiliz-Kore melezi güzel kızdaydı.
"Staj gördüğüm okulda bir sorun yaşıyorum. Benden sorumlu olan Bay Choi staj sırasında gerekli tecrübeleri yaşamamıza müsaade vermiyor. Şuan stajımın dördüncü haftasındayım fakat halen öğrencilerle aynı sırada oturup ders dinliyorum. Bu konuda kime danışacağımı bilemedim." dedi. Chanyeol'un kaşları hafifçe çatıldı.
"Ah Bay Choi, tabi ya, diğer öğrencilere de hep sorun çıkarmıştır. Bir dahaki dersin ne zaman? Artık şu sorunu çözelim!" diyerek konuyla ilgilendiğini gösterdi. Kız sevinerek
"Çok teşekkür ederim Hocam, nasıl rahatladığımı anlatamam. Diğer staj günüm yarın, sabah sekiz buçukta başlıyor ve onda bitecek. Dört derse gireceğiz." dedi. Chanyeol kızı onaylayarak
"Canını sıkma yarın dersim yok. Ders çıkışına yetişip sorunu çözeceğim." dedi. Kız teşekkür edip odadan çıktığında Chanyeol saatin beşe yaklaştığını gördü. Gözlerini pörtleterek yerinden kalktı. Gevşemiş kravatını sıkıştırarak küçük ve sıkışık odasından çıkıp kapısını kilitledi. Evin önüne geldiğinde evdeki durumlardan henüz haberdar değildi. Lily dün Chanyeol'u öpmeye çalışmış fakat eşi kafasını çevirmişti. Yine. Lily tırnaklarını ellerinin arasına almış şekilde kocasını bekliyordu. Artık bu rezalet durumu devam ettirmeye gerek yoktu. Neden devam etsinlerdi ki? Evlenmeden önce kocası küçük bir kaçamak yapmış, bu kaçamak ömürlük o anda kalmasına sebep olmuştu. O gence aşık olmuş bir daha da kendisini görmemişti. Cidden görmemişti. Sadece düğünlerinde ve çocukları büyümeye yüz tutup anne babasının birbirine neden sevgi göstermediğini sorduğu anlar haricinde öpüşmemişlerdi bile. Koskoca on dört senedir buna devam ediyorlardı. Şaka gibiydi. Koskoca on dört sene...
Chanyeol kapıyı açıp içeriye girdiğinde karısının tırnaklarını dişlediğini gördü. Gözlerini devirdi. Bu yeni bir kavganın belirtisi demekti. Ceketini askılığa asıp salona doğru ilerledi.
"Chanyeol seninle konuşmalıyız!"
"Tamam" deyip tam karşısına oturdu. Üzerindeki takım oturduğunda bacaklarını sarmıştı.
"Sence de bu şey fazla uzamadı mı?" dedi. Chanyeol konunun ne olduğunu bildiği halde bilmiyormuş gibi yaptı. Çünkü onca zamandır boşanmaya asla yanaşmayan karısıydı. Bu konu sürekli açılsa bile en sonunda ağlamaya başlayıp boşanmak istemediğini söyleyip kendini acındırıyordu.
"Hangi şeyden bahsediyorsun?"
"Yeter artık, çocuklar kendi ayakları üzerinde durabiliyorlar. Bu işi bitirelim. Daha fazla bu sevgisizliğe katlanmayacağım." dedi Lily.
Karşısındaki adamında kendinin de ömrünü heba etmişti. Chanyeol sert bir şekilde bakarak
"Sana sevgimin sadece ona özel olduğunu on dört sene önce söylemiştim zaten Lily, sadece Baekhyun'a özel. Senelerdir bunun için mi alınıyordun?" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Bırakma - Chanbaek - મને છોડતા નહી
Fanfic"Yeter artık, çocuklar kendi ayakları üzerinde durabiliyorlar. Bu işi bitirelim. Daha fazla bu sevgisizliğe katlanmayacağım.' dedi Lily Karşısındaki adamında kendininde ömrünü heba etmişti. Chanyeol sert bir şekilde bakarak "Sana sevgimin sadece on...