Baekhyun, içine dolan korku ile göz bağını, davetsiz misafirinden kesmeden Chanyeol'un gömleğini sıkıca kavradı. Kaskatı kesildiğinde Chanyeol'da gerildi. İlk başta bir hata yaptığını sanmıştı. Fakat Baekhyun kendisine değil arkasına bakıyordu. Baekhyun'u bu kadar geren kişinin kim olduğunu görmek için arkasını döndüğünde şaşkınca seslendi.
"Lucas!" Chanyeol şaşkınlığı bir kenara bırakarak elinin tekini Baekhyun'u hafifçe arkasında tutmasına sebep olacak şekilde Baekhyun'un beline yerleştirdi. Hem Baekhyun hem de Chanyeol ilk şaşkınlıklarını attıklarında sessiz kalmayı tercih ettiler. Lucas ise Baekhyun'u yeniden görmüşlüğünün verdiği şaşkınlıktan çıkamamışken üzerine onun başka bir adamla öpüştüğünü görmüştü. Ve bunun yıllar önceki okuldaki araştırma görevlisi olması daha çok şaşırtmıştı. Dikkatini Baekhyun'dan çekerek Chanyeol'a selam verdi.
"Merhaba Bay Park. Görmeyeli nasılsınız?" diye sorduktan sonra gözleri ile Chanyeol'un elinin olduğu yer işaret edip
"Bu kadar korumacı olmanıza gerek yok. Eski cahilliğim üzerimde değil." dedi. Tüm buna rağmen Chanyeol elini çekmemişti. Aksine kaşlarını iyice çekerek cevap verdi.
"Teşekkürler Lucas iyiyim. Fakat bu yaşananları yok kılmıyor." dedi. Lucas mahcup bir ifadeyle başını salladı.
"Haklısınız, özür dilemek ve bunu telafi edebilmek için Baekhyun'u çok aradım ama bulamadım." dedikten sonra bakışlarını Baekhyun'a çevirdi.
"Bu mümkün mü Baekhyun? Yeniden arkadaş olabilmemiz yani! Yaptıklarımın affedilemez olduğunu biliyorum ama telafi edebilmek isterim." dedi. Baekhyun tüm duydukları ile kızarmaya başladı. Öyle ki sinir hücreleri onu patlatmak ister gibiydi.
"İşin gerçeği senden tiksiniyorum Lucas. Bu sebeple senden ne telafi ne de özür beklentim var. Ha illa bir istekte bulun dersen, lütfen bir daha karşıma çıkma, beni görünce tanımıyormuş gibi davran."
Baekhyun içindeki kızgınlıkla en fazla bunları söyleyebildi. Chanyeol'un kolundan çekerek "hadi gidelim, Mee Ra, bizden haber bekliyor." dedi. Baekhyun'un komutu ile yeni çift hesabını ödeyerek bu sefer aynı araç içerisinde yola çıktılar. Baekhyun, Lucas olayını göz ardı ederek yanındaki bedene odaklandı. Hafifçe dudaklarını ısırıp
"Bu haberi kızımıza birlikte vermek ister misin?" Bu da başka bir adımdı Baekhyun için. Heyecanından neredeyse ağlamak üzereydi. Aynı şekilde Chanyeol'da mutluluğunu hızlı hızlı kalkıp inen göğsünde tutamıyordu.
"Tabi, kızımız, tabi canım, beraber söyleyelim." Chanyeol'a bu heyecan fazla gelmiş olmalı ki hızlı nefesler eşliğinde arabasını yolun kenarına çekti.
"Baekhyun, ben biraz daraldım da heyecandan araba kullanamıyorum. Benim yerime sen kullanır mısın?" Dedi. Baekhyun kendisini saran gerginlikle hemen elini Chanyeol'un göğsüne koyarak "iyi misin? Hastaneye gidelim mi?" Diye sordu. Kalp krizi geçirmiş biri için diğerinin endişesi yerinde bir hareketti. Fakat Chanyeol başını sağa sola sallayarak
"Hayır, iyiyim, sadece çok mutlu ve heyecanlıyım. Bu sebeple biraz daraldım. Ne olur olmaz diye!" Deyince Baekhyun emin olmak adına sorusunu birkaç kere daha yineledi. Chanyeol'un iknası ile yeniden eve koyuldular. İkisi asansöre bindiğinde Baekhyun, yeniden bir adım attı. Bugün için kararlarından pişman olmayacağına, bir daha asla geri çekilmeyeceğine dair kendini inandırmıştı. Bu sebeple Chanyeol'un çenesini tek eliyle kavrayarak dudaklarından öptü. Diğer eli ensesindeki kısa saçlarının arasından dalarak yumuşak ve nane kokan saçları sıkıca kavramıştı. Geri çekilirken nefesini hafifçe bıraktı. Chanyeol'a zaten henüz arabadayken hazırladığı bahanesini de sundu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Bırakma - Chanbaek - મને છોડતા નહી
Fanfic"Yeter artık, çocuklar kendi ayakları üzerinde durabiliyorlar. Bu işi bitirelim. Daha fazla bu sevgisizliğe katlanmayacağım.' dedi Lily Karşısındaki adamında kendininde ömrünü heba etmişti. Chanyeol sert bir şekilde bakarak "Sana sevgimin sadece on...