7.BÖLÜM

3.6K 145 5
                                    



Bölüm şarkısı= Alper AYYILDIZ :AĞUSTOS SIRILSIKLAM(multi)

Bilmem hangi rüzgar attı, nerden esti tuttum
Hangi dalga sayesinde kıyıma kadar vurdun?
Dön nerden geldiysen eğer oraya
Söyleyeceklerini suya yaz..

Yeni bölüm aşğıda kaydırarak okuyabilirsiniz  keyifli okumalar.

👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇

'Eren"

Karşımda duran kardeşime özlemle baktım evet normalde çok anlaşamazdık abimlere nazaran Eren benim her şeyime karışırdı. Ama bir birimizi çok seviyorduk birimizin canı yansa diğerimiz hisediyordu, gözlerimin dolmasını boş verip boynuna sarıldım.

Çok özlemiştim nerdeyse on aydır görüşmüyorduk evet telefonla konuşuyorduk ama sadece konuşuyorduk ona sarılamıyor çok sevdiğim nane kokusunu alamıyordum.

Eren beni bir anda kendinden ayırınca şaşırsam da toparlandım. Tam içeri gireceği sırada dışarı doğru ittirip kapıyı da peşimizden çektim.

"Eren önce beni dinle ve bana bir söz ver lütfen."

Derin bir nefes alıp iki eliyle yüzünü sıvazladı.

"Ne anlatıcaksın kızım zorla evlenmiyormusun zaten bırakta engel olayım."

Tam konuşacaktım ki lafı ağızıma geri tıktı

"O beceriksiz abilerimiz bir halt becerememiş ama ben engel olurum kimse benim kardeşimi zorla evlendiremez anladın mı beni prensesim."

Başlarda sert ve yüksek çıkan sesi sonlara doğru yumuşamıştı.

"Eren bak sadece bu akşamı mahvetme yalvarırım sana misafirler gitikten sonra ailecek oturup konuşuruz ama sana yalvarırım şimdilik sorun çıkarma."

Biraz tedirgin olsada zar zor ikna etmiştim.
Birlikte içeri girdiğimizde  tüm gözler bize dönmüştü. Yüzüme sahte bir tebesüm yerleştirip Eren'le koltuğa oturduk.
Gözlerim Gözde'yle buluştuğunda dolu gözleriyle Eren'e  bakıyordu.

Uzun bir aradır Eren'i görmüyordu duygulanması normaldi. Şuan bu durumda olmasak oturup hüngür hüngür ağlardım gerçi zaten ağlanıcak durumdaydım ama işte benimde huyum bu kimsenin karşısına geçip ağlayamam içime atarım herşeyi şuan olduğu gibi.

Annemin kaş göz hareketleriyle  yerimden kalkım mutfağa geçtim peşimden de Duygu ve Gökçe gelmişti tek kelime dahi konuşmadan dolaptan cezveyi alıp kahve yapmaya başladım hareketlerim o kadar yavaştı ki kahveyi yapmam baya uzun sürmüştü.

Uzun süren sessizliği Gökçe bozdu.

"Beni istemeye geldiğinizde Eren'in kahvesine tüm baharatları karıştırmıştın Masal hanım gün intikam günü."

Bir anda beni kenera itip Hödük ağaya verilecek olan kahvenin içine tuz , karabiber, pulbiber, ve daha bir sürü baharat karıştırdı ben ağzım açık bir şekilde Gökçe'yi izlerken Duygu arkadan kıs kıs gülüyordu 

Gökçe elerini çırpıp "Bitti artık götürebilirsin " tepsiyi elime tutuşturdu üstümde ki şoku atlatıp hafifçe gülerek mutfaktan çıkıp geniş salona ilerleedim.

Kahve dağıtımına önce pek sevgili kayınpederimden ve ardından kayınvalideme dağıtıktan sonra kendi annem ve babama verdim geriye kalanlarıda dağıtıktan sonra sıra Ağa bozuntusuna geldi  kahvesini ona doğru uzatığımda bir aptalık yapıp kafamı kaldırıp gözlerine baktım oda bana bakarak kahvesini aldığında fazla oyalanmadan gözlerimi kaçırıp tepsiyle birlikte mutfağa ilerledim  tepsiyi bırakıp tekrar solona geçtiğimde herkes sessizce kahfesini içiyordu tekrar Eren'in yanına oturup şu kasvetli ortamın biran önce bitmesini beklemeye başladım.

Nihayet  kahvesini bitiren kayınpederim konuşmaya başladı.

"Sebebi ziyaretimiz malum gönüler isterdiki hiçbirşey böyle olmasın ama yapacakta birşey yok kaderimiz böyleymiş."

Babam konuşmak yerine kafasıyla onaylarken Kenan bey tekrar konuşmaya başladı

"Allah'ın emri peyaberimizin kavlinen Kızınız Masal'ı oğlumuz Berhan'a istiyoruz."

Babam cevap vermeden önce bana bakmıştı hafifçek kafamı salayarak onu onayladım.
Babam her zaman ki heybetli sesine nazaran kısık bir sesle.

"Hayırlısı olsun"

Herkes ayaklanınca ben de ayaklandım Berhan'la aynı hizaya gelip yan yana durduk Gökçe elinde yüzüklerin olduğu tepsiye yanımda durduğunda Kenan Bey tepsiden ilk önce Berhan'ın yüzüğünü ardından da benim yüzüğümü eline alıp sırayala parmaklarımıza taktı tepsideki makasıda eline aldı

"Allah hayırlı uğurlu eylesin Allah utandırmasın."

Diyip kırmızı kuredelyi ortadan ikiye kesti.
Berhan ve ben sıraya Önce kendi Anne babamın elini ardından da kemal bey ve Rojgül hanımın ellerini öptüm geriye kalan herkesle de sarıpmıştım.

Misafirler bir süre daha durup düğün hakkında detaylı bir şekilde konuşmuşlardı normalde bir hafta sonra olması gerekn düğün iki hafta sonraya ertlendi. Bu iyi birşeydi biraz daha ailemle kalabilecektim en azından çünkü ailem iş nedeniyle düğünden sonra Ordu'ya dönmek zorundaydılar.

Ağa bozuntusu ve ailesi gittiğinde bende odama çıkıp üstümdekilerden kurtuldum cidden elbiseler bana göre değildi. Rahat olmayı şık olmaya tercih ederim.

Odamın kapısı çalınca gir komutunu verdim Eren kafasını kapıdan uzatıp.

"Müsaitmisin meleğim."

Gülümseyip yatağıma oturdum.

"Müsaitim gel."

Eren bu sefer tüm bedenini odadan içeriye sokmuştu ardından kapıyı kapatarak yanıma gelip benim gibi yatağa bağdaş kurarak oturdu ben birşey söylemesini beklerken o bana sıkıca sarılmayı seçmişti. Hafifçek gülümseyip Eren'e göre daha da küçülüp beline sarıldım.

"Hayırdır bu ne sevgi yumağı böyle normalde kedi köpek gibiyizdir biz seninle."

Gülerek söylediğim sözlere Eren'de tebesümle karşılık verdi kolarını tamamen bedenimden çekip tam karşımda gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı.

"Masal eğer evlenmek istemiyorsan söyle bu ülkenin polisi hakimi var inan Ozan'a birşey yapamazlar hem ben varım bugüne bugün yüzbaşıyım tek emrime bakar o adamı içeri atmam."

Evet Eren  babamın zoruyla mimarlık okusada yan dal olarak askeri okulada gitmişti ve mimarlıktan önce subay olmuştu. Şu an askerde de yüzbaşı olarak görev alıyor. 

"Saçmalama Eren evet bu ülkenin bir kanunu savcısı hakimi elbete var bunu bende biliyorum ve Eren bey şunu da unutma kimse beni zorla evlediremez merak etme isteyerek evleniyorum."

Eren bu sözlerime tabiki de inanmadı ama bişey de söylemedi.

"Emin misin?"

Kafamı salayıp onayladım.

"Eminim hem yaşlanıyorum Eren bey şimdi evlenmezsem birdaha evlenemem kardesşin evdemi kalsın istiyorsun."

Eren güçlü bir kahkaha atığında bende ona katıldım. Bir süre daha Eren'le uzun yzdıya konuştuk sonunda onu ikna etmeyi başardığımda yatağıma girip uzandım ve tavanı seyre çıktım.

Bugün çok yorucu bir gündü isteme töreni özelikle işkence gibiydi ve o Ela gözlerin hapsinde olmak ayrı bir işkenceydi fark etmediğimi sansada bütün gece gözünü üstümden çekmemişti. Ama güzel gözleri vardı benimkinin aksine Ela'ya çalan gözleri acaba gözleri gerçekten elamıydı garip bir tonu vardı yeşil ve Ela arasında bir tondu ama çok güzelerdi işte.

Genç Doktor farkında olmadan müstakbel kocasını düşünüyordu genç ağanın onu düşündüğünden habersiz bir şekilde...




Ben geldim nasılsınız canlarım

Evet uzun bir süre bölüm atamadım kısa bir bölüm oldu kusura bakmayın inanın zamanım olmuyor.bu yüzden yazamıyorum.

Vote ve yorum yaparsanız beni çok mutlu edersiniz şimdiden teşekkürler.💫💫🥰

BENİ BIRAKMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin