Gözlerimi araladım. Etrafımda neredeyse hiç eşya olmayan oldukça aydınlık beyaz odaya baktım. Yanı başımda dikilen ve tek kelime konuşmadan bana bakan arkadaşlarım ve annem neler olduğunu anlamam için yeterli olmadı. Onlar ağlıyor mu? Başımı tutarak kendimi yatakta doğrultup neler olduğunu sormak için hareketlendirdim.
"Anne neler oluyor?"
Sanki beni duymamış gibiler hiç hareket etmiyorlar ve konuşmuyorlardı. Soruma cevap alamayınca tekrarladım.
"A.. anne.. neden ağlıyorsun? Neler oluyor?" Yine cevap yoktu. Ne dokunuşlarıma tepki veriyor ne de beni duyuyor gibi bir hali vardı. Bana neler olmuştu böyle. Annem ve arkadaşlarım neden ağlıyorlardı? aklımı kurcalayan bu soruların ardından odanın kapısı aralandı sanki bana cevap vermek için açılmıştı o kapı.. orta yaşlarda, beyaz önlüklü doktor olduğunu düşündüğüm adam içeri adımlarken yatağımın etrafında hareketsiz halde duran topluluk bir anda hareketlendi ve ona doğru döndüler benimle göz teması kuran tek kişiye.
"Bilinci henüz kapalı tepki vermesi belki bir hafta belki de bir yıldan fazla sürebilir kesin konuşmak çok zor. Üzgünüm elimizden geleni yaptık." Dizleri üzerine çöküp kendini bırakan anneme yardım için koşarken bir anda ortadan kayboldu. Bomboş bir odadaydım her yer bembeyazdı ve bilinmezlik kadar sonsuzdu.. Ben ölmüş müydüm yani?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BLACK CHANCE | STRAY KIDS
Fanfiction"eğer bir idolün bedeni içine sıkışsaydın ne olurdu? "