Her fırsat bulduğum zamanda Hyunjin'i ziyaret ediyorum. Neredeyse dört ay oldu. Hala uyanmadı. Bu sırada Sumi ile yakınlaşıp ki ilk başlarda çok fazla yadırgasa bile daha sonradan kabullenmişti. Eğer en yakın arkadaşı bir idol ile çocukken aynı ortaokula gitmişse bunu bilmeli diye düşünüyordu haklıydı da. Grup üyeleriyle kardeş gibi olmuştum bile. Tamam birisi hariç hissettiğim duygular kardeşçe.
"Yine geldim ve yine uyuyorsun Hyunjin ne zaman uyanacaksın. Ümidimi kaybetmek istemiyorum lütfen artık uyan. Senin bedeninde nefes aldıkça vicdan azabı çekiyorum. Bilinci kapalı bir şekilde uyuması gereken benim. Uyan artık. Bugün Han ve Minho şarkı sözleri yüzünden kavga etti. Endişelenme ufak bir sözlü atışma. Sonra Bang Chan onların kulağını bir güzel çekti. Eğer sen olsaydın belki daha farklı olabilirdi onları neşelendirirdin ama ben yapamıyorum herkes bir sorunum olup olmadığını soruyor. Senin gibi yaşayamıyorum Hyunjin herkesin sana ihtiyacı var seni özlediler."
Her seferinde olduğu gibi gözyaşlarımı silerken kapı aralanıp Sumi girdi.
"Yine mi geldin? Uzun süredir ortalıkta gözükmüyordun?"
"Provalardan zamanım olmuyordu. Eğer bir şey olursa beni haberdar etmeyi unutma."
"Biliyorum. Daha önce milyon defa söylediğin gibi unutmam merak etme. Ama nasıl olur da bir idol hiç korkusuz neredeyse her fırsatta buraya gelebilir."
"Aramızda ki ilişki senin bildiğinden daha fazlası boşver Kang Suming" Kapıyı aralamışken duraksadım.
"Se.. sen??"
"Ne? Ben ne?" Yüzü öyle bir hal almıştı ki korkudan ne yapacağımı şaşırmıştım.
"Bana sadece Alanis Kang Suming derdi." Kırdığım potun farkına varıp bir an önce odayı terk etmek ve her şeyi açıklamak arasında gidip gelmiştim.
"Sumi.. ona iyi bak."
"Dur!! Sen.. Kimsin?" Yüzünde ki korkuyla karışık duygu patlaması yaşayan Sumi'ye bakıp ona yaklaşırken konuştum.
"Sumi bu imkansız biliyorum ama..." gözyaşları çoktan akmaya başlamıştı.
"Ne s*kim saçmalıyorsun? Şaka kaldıracak bir durumda gibi mi gözüküyorum?"
"Sumi bana inanmak zorundasın bu söylediklerimi ciddiye al ve aşırı tepki verme lütfen ben de nasıl oldu bilmiyorum hatta hala neler olduğunu bilmiyorum ama bana inan ben senin en yakın arkadaşınım."
"Defol buradan." sesini yükseltmişti. Korkuyu gözlerinden okuyabiliyordum.
"Sumi bak hatırla okulun ilk günü herkes senin okul çantanla dalga geçince onlara göz dağı vermiştim içlerinden biri daha sonra saçımı kesmişti. Ben de intikam planı yapıp onun saçını kesmiştim. Ya da dur buradan taşınmak zorunda kaldığımız da sen bana en değerli eşyanı vermiştin uyku battaniyeni. Bana inanmalısın."
"Sen nasıl olur? Alanis? Aman tanrım. Sen nasıl? Peki sen neden başka bir görünüme sahipsin?"
"Bilmiyorum. Bu inan benimde açıklayabileceğim bir şey değil henüz bende neler olduğunu bilmiyorum. Kurtulmak istiyorum. Eski hayatıma dönmek istiyorum. Bu olanlar aramızda kalsın. Gerçi anlatırsan insanlar delirdiğini düşünecek bu yüzden bana yardımcı ol. Belki bir gün o uyanırsa bu terslik normale döner. Sadece biraz daha bekleyip onun uyanması için dua edelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BLACK CHANCE | STRAY KIDS
Fanfiction"eğer bir idolün bedeni içine sıkışsaydın ne olurdu? "