Illéa ülkesinde tüm gençler doğdukları günden beri sınıf atlamanın peşinde. Paha biçilmez mücevherlere, göz alıcı takımlara ancak bu şekilde sahip olabilecekler. Bunun için tek bir şansları var: Seçim. Kıyasıya bir mücadeleyle geçen Seçim'i kazanman...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Seçilenler Odası'na girerken düşüncelerim, Taehyung'un yeni planına odaklanmıştı. Kraliçe, henüz gözükmemişti ve seçilenlerin hepsi pencerelerin başında toplanmış kahkahalar atıyorlardı.
Jungkook, telaşla, "Hoseok, buraya gel!" dedi. Seokjin bile arkasını dönüp gülümsedi ve el sallayarak beni çağırdı.
Beni neyin beklediğine dair tedirgin olsam da hemen kalabalığa karıştım. Tiz perdeden "Aman tanrım!" diye haykırdım.
Seokjin, "Biliyorum," diyerek iç çekti.
Orada, bahçede saraydaki muhafızların yarısı üstlerinde gömlek olmadan koşarak tur atıyorlardı.
Hepimiz Taehyung'a adanmış olsak da sevimli çocukların görüntüsü, görmezden gelemeyeceğimiz bir şeydi.
Seokjin, "Ah, ah! Şu çocuk," diyerek Yoongi'i işaret etti.
Jungkook, iç çekti. "Onunla Cadılar Bayramı'nda dans ettim ve yakışıklı olduğu kadar da komik."
Seokjin, hava atarak, "Onunla ben de dans ettim," dedi. "Kesinlikle saraydaki en muhteşem muhafız."
Kahkahalarla gülmem gerekti. Eskiden onun Altı olduğunu bilse, nasıl hissederdi diye merak ettim.
Jungkook, "Peki ya sence Hoseok?" diye sordu.
Soruyu geçiştirdim. "Bilmiyorum. Hepsi hoş gibi."
"Hoş gibi mi?"
Seokjin, taklit etti. "Şaka yapıyor olmalısın! Bunlar hayatımda gördüğüm en yakışıklı erkekler!"
"Gömleksiz dolanan bir avuç çocuk sadece," diye karşı çıktım. "Evet, yakında sadece üçümüze bakmak zorunda kalacağın için neden bir anlığına tadını çıkartmıyorsun ki," diye tersledi.
"Her neyse. Taehyung'da gömleğini çıkarttığında bu çocuklar kadar güzel görünüyor."
"Ne?" Jungkook, feryadı bastı. Laf ağzımdan çıkar çıkmaz ne dediğimi fark ettim. Üç çift göz, üzerime odaklandı.
Seokjin, "Tam olarak ne zaman Taehyung ile üstsüzdünüz?" diye merakla sordu.
"Değildim!"
Jungkook, "Ama o üstsüzdü, ha?" diye sordu. "Dünkü o tanrının cezası göğüs gösterisinin nedeni bu muydu?"
Seokjin'in ağzı açık kaldı. "Seni kaltak!"
"Pardon!" diye bağırdım.
"Eh, başka ne bekliyordun ki?" diye lafı yapıştırıp kollarını kavuşturdu. "Bize olanların hepsini anlatıp nerede hata yaptığımızı söylersen iyi olur."