4. Bölüm

580 55 80
                                    

İki saattir medyaya gülüyorum. Neyse size bir bilgi vereyim;

Düz yazı yazmakta hiç iyi değilim.

Katsuki yataktan kalkıp tuvalete gitti. Kişisel işlerini halledip annesinin yanına, mutfağa gitti. "Günaydın yaşlı bunak." Dediğinde annesi "Günaydın Katsuki." Diye karşılık verdi.

Katsuki, hazır olan kahvaltı masasına bir süre göz gezdirip oturdu. Mitsuki'de gelince yemeye başladılar.

Yemek yerken Mitsuki'nin telefonu çalar ve açmaya gider. Bir kaç dakika sonra geri döndüğünde yüzünde Katsuki'nin anlamlandıramadığı bir sırıtış vardır.

(Allah'ım bir insan düz yazı yazmayı bu kadar mı beceremez yaa ağlicam)

"Kahvaltını bitirince hazırlan." Dediğinde Katsuki anlamamış bir şekilde bakarken Mitsuki devam etmişti. "Seni Inko'ların yanına götürüyorum.

Bakugou'nun Ağzından

Yaşlı bunağın söylediği şeyle hızlı hızlı yemeğimi yemiş ve odama çıkmıştım.

Mutluydum.

Deku'ya aşıktım ve paylaşabileceğim birisi vardı. Her ne kadar kim olduğunu bilmesem de o içimde bir güven oluşturmuştu.

Ama bunu yaşlı bunakda biliyordu. Nasıl öğrendiği bilmiyorum ama bana 'Eğer Izuku'dan hoşlanıyorsan ona iyi davranmalısın.' Demişti. Ona nasıl öğrendiğini sormadım çünkü bir şekilde öğrenmiştir. Manyak karı.

Üstümü değiştirdikten sonra dişlerimi fırçalayıp saçlarımı düzelttim. Aşağıya indiğimde kapının önünde telefonuyla ilgilenen bunağı gördüm.

"Hadi yaşlı bunak." Dediğim şeyle telefondan kafasını kaldırıp başını salladı ve kapıyı açtı. Dışarı çıktık ve yürümeye başladık.

Yaşlı bunağın telefonundan gelen bildirimle telefonunu çıkarttı. Bana masum olmayan bir sırıtmayla döndüğünde 'Ne var' bakışı attım.

"Inko'yla alışverişe çıkacağız. Evde yalnız kalacaksınız." Dediğinde bende sırıtmıştım.

Sonunda eve vardığımızda kapıyı çaldık ve beklemeye başladık. Kapıyı elinde çantasıyla duran Inko teyze açmıştı. Annemle sarıldıktan sonra bana dönüp konuşmuştu.

"Hoşgeldin Katsuki. Izuku içeride televizyon izliyor." Dediği şeyle yaşlı bunak bana dönüp kulağıma fısıldamıştı. "Inko'ya ondan hoşlandığını söyliyeceğim." Demiş ve Inko teyzenin kolunu çekiştirip evden çıkmışlardı. Bende içeriye girip lavaboya yöneldim. Ellerimi yıkadıktan sonra Deku'nun yanına gidip tekli koltuğa oturdum. O kadar televizyona dalmıştı ki benim geldiğimi fark etmemişti. Ekrana bakarken parlayan ve irileşen gözleri, kıvrılan pembe dudakları, pofuduk görünen ve asla dokunamadığım yeşil saçları ile çok tatlıydı. En son dayanamamış ve ayağıya kalkıp pofuduk yeşil saçlarına elimi geçirmiştim.

Gerçekten göründüğü kadar pofuduk ve yumuşaktı.

Midoriya'nın Ağzından

Saçlarıma değen parmaklarla irkilmiş ve arkamı dönmüştüm. Tabi kii karşımda Kacchan'ı görmeyi beklemiyordum. Kızardığımı hissederken " Gerçekten göründüğü kadar yumuşak." Demesiyle kafamı öne eğmiştim.

İlk defa beni dövmeden bir temas halindeydi ve bu beni utandırdığı kadar heyecanlandırıyordu da. Kalp atışlarım hâlâ hızlıyken parmaklarını saçlarımdan çektiği an kendimi bir boşlukta hissetmiştim.

Yüzüm biraz fazla mı sıcaktı ne?

Ayağıya kalkmış ve koşarak banyoya gitmiştim. Elimi yüzümü yıkayıp kuruladıktan sonra aynada yanaklarıma baktım. Kızarıklığın fazla belli olmadığına kanaat getirince banyodan çıkmış ve salona ilerlemiştim. Kacchan çoklu koltuğa oturmuş televizyon seyrediyordu. Bende kalktığım tekli koltuğa oturup sohbet başlatmak için konuşmuştum.

"Hoşgeldin Kacchan." Kafasını bana çevirip yakut kırmızısı gözlerini gözlerimle buluşturmuştu. "Hoşbulduk lanet inek." Birbirimize bakmaya devam ederken karnımdan bana 'acıktın' dercesine bir gurultu çıkarmıştı. Ben kızarırken Kacchan "Git ve karnını doyur lanet inek." Dediğinde mutfağa gitmiştim. Kendime kahvaltılık gevrek hazırlıyordum ama şunun farkında değildim. Kacchan'la gizli numaradan konuştuğum telefon içeride kalmıştı.

*****

Nasıl? Beklemiyordunuz dimii?

Neyse, bildiğiniz üzere kötü günlerden geçiyorum ve zaman buldukça yazdığım bir bölüm oldu.

Yanlışım varsa üzgünüm. Sizi seviyoree 💜💜

Dert Ortağı'mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin