Katsuki'nin Ağzından
Deku'yu normal odaya almışlardı. Çok mutluydum ve bu mutluluğum bozulsun istemiyordum.
Inko teyze, Deku'nun hastahane odasından çıkmış ve bana gülerek yanıma gelmişti.
"O iyi mi Inko teyze?"
"Evet iyi oğlum. Uyuyor şimdi. İstersen git bir bak ama uyandırmamaya çalış." Kafamı aşağı yukarı sallayıp onu onaylamıştım. Ayağıya kalkıp Deku'nun kaldığı odaya girmiştim.
Çok masum duruyordu. Yüzünün hala belli bölgeleri mordu. Ama şişliği inmişti. Yüzümde bir tebessümle yatağın yanındaki koltuğa oturdum.
Deku'ya yaklaşıp uyandırmayacak, canını da yakmayacak şekilde sarıldım. Kafamı boynuna gömüp çocukluktan beri alamadığım kokusunu derince ciğerlerime çektim. Şey gibi kokuyordu...
Nane ve...çilek..?
Kokusu beni mayıştırıyordu. Çok geçmeden gözlerim kapanmış ve kendimi uykunun kollarına bırakmıştım.
Midoriya'nın Ağzından
Uyandığımda gözlerimi açmadan yan tarafa dönmeye çalışmıştım ama dönememiştim. Yorgan benim istediğim şekilde hareket etmiyordu. Sanki birisi baskı uyguluyordu. Gözlerimi birazcık açtığımda, yatağın yanındaki koltukta oturmuş kolları ve kafası yatağın üstünde uyuyan bir Kacchan görmüştüm.
Kafası benden tarafa dönük olduğu için yüzünü görebiliyordum. Uyurken bile kaşları çatıktı.
Çok tatlı...
Odaya kısık sesli bir kıkırdama bırakmıştım. Hareketlenip gözlerini yavaşça açmıştı. Beni gördüğünde ilk önce umursamayarak gözlerini kapatmış sonradan uyandığımı daha yeni fark etmiş gibi gözlerini hızla açıp vücuduma kollarını sarmıştı.
Şaşırmıştım... Hemde fazlasıyla.
Çok geçmeden bende kollarımı zar zor kaldırıp ona sarılmıştım. Bu hareketimle daha da sıkılaşmıştı kolları. Nefes almaya çalışırken konuşmuştum.
"Kacchan nefes alamıyorum." Dediğim şeyle hemen kollarını vücudumdan ayırmış ve bana bakmıştı. "Burada bekle annene haber verip geliyorum." Demiş ve odadan çıkmıştı.
Kısa bir süre sonra annem gelmiş ve ağlayarak bana kollarını sarmıştı. Daha sonra odaya bir doktor girmiş ve annemle Kacchan'ı odadan dışarı çıkarmıştı.
"Ilk olarak geçmiş olsun Bay Midoriya. Size biraz durumunuzdan bahsedeyim. Hastahaneye ilk geldiğinizde yani 2 ay önce iç kanamanız ve omurganızda kırıklar vardı. Ameliyat biraz uzun ve zorlu oldu ancak sizi kurtardık." Şaşkınlıkla doktora bakarken devam etmesi için bir kafa hareketi yapmıştım.
"Ikinci olaraksa; Özel hayatınıza girmek gibi olmasın ama Katsuki Bey 2 ay boyunca hiç odanızın önünden ayrılmadı. Annesinin ve hemşirelerin ısrarlarına rağmen ne uyudu ne de yemek yedi. Sizi normal odaya almadan 1 gün önce annesinin ve sizin annenizin ısrarlarına daha fazla katlanamamış ve eve gitmişti. Sizi normal odaya aldıktan sonra sanki 2 ayın acısını çıkarırcasına gülmüş ve yemek yemişti." Tebessüm edip devam etmişti. "Erkek arkadaşınız sizi çok seviyor olmalı."
Erkek arkadaş...
Demek hiç odamın başından ayrılmamıştı ha. Yüzümde küçük bir tebessüm oluşmuş ve yanaklarım kızarmıştı. "Tekrar geçmiş olsun efendim." Demiş ve odadan çıkmıştı doktor. Ardından odaya Kacchan girmişti.
Bir süre sessizlik olmuştu. Ardından benim karın guruldama sesim odayı doldurmuştu. Kacchan gülmü- BİR DAKİKA KACCHAN GÜLMÜŞTÜ!!
"2 ay boyunca yemek yememek acıktırmış olmalı." Demiş ve odanın kapısından bir hemşireye seslenmişti. Hemşire kısa süre sonra elinde tepsiyle gelmişti. Tekerlekli masayı önüme getirmiş ve tepsiyi masaya bırakıp odadan çıkmıştı. Tepsiye baktığımda; Soba ve pirinç keki olduğunu gördüm. Çubukları bir elime, pirinç kekini bir elime aldım. Pirinç kekini ısırıp çubukla sobayı ağzıma götürdüm.
Yemeğimi bitirmiştim. Yemek yerken Kacchan hep beni izlemiş ve arada sırada kıkırdamıştı. Tepsideki bardağı alıp ağzıma götürdüm ve suyu içtim. Ağzımı elimin tersiyle silip Kacchan'a döndüm. Onunda bana baktığını görünce yanaklarım kızarmıştı. Başımı önüme eğdim.
Kacchan'nın telefonu çalmıştı. Telefonu açıp kulağına götürmüştü. "Efendim yaşlı bunak." Ah.. annesi arıyor. Bana bakmış ve tekrar konuşmuştu. "Evet. Şuan daha iyi." Biraz dinlemiş ve tekrar konuşmuştu. "Tamam gel." Demiş ve telefonu Mitsuki teyzenin yüzüne kapatmıştı.
"Yaşlı bunak geliyor. Seni merak etmiş." Tamam anlamında kafamı sallamıştım.
Mitsuki teyze gelene kadar konuşmamış ve Mitsuki teyze gelincede Kacchan odadan çıkmıştı. Mitsuki teyze koşup bana sarılmıştı.
"Ah... Şükürler olsun ki iyisin." Tebessüm edip bende kollarımı ona sarmıştım. "İyiyim Mitsuki teyze."
Benden ayrılıp tebessüm etmişti. "Gerçekten haklıymış." Kısık sesle söylemişti bunu. Sanırım duymadığımı sanıyordu ama duymuştum. Kacchan neyde haklıydı?
Flash Back
Midoriya normal odaya alınmadan bir gün önce:Katsuki'nin Evinde
"Bak oğlum, üzülmeni istemiyorum. Bu yüzden fazla ümitlenme. Uyanıp, uyanamıyacağı bile belli değil." Gözleri dolmuştu.
"Hayır yaşlı bunak o uyanıcak. O çok güçlü. O uyanıcak... Görürsün..." konuşurken gittikçe sesi kısılmıştı. En sonunda göz yaşlarının akmasına izin vermiş ve kendini yere bırakmıştı.
Şimdiki Zaman
Mitsuki Teyze odadan çıkmıştı. Odadaki camdan dışarıya baktığımda havanın karardığını görmüştüm. Tam gözlerimi kapatıcaktım ki odaya Kacchan girmişti.
"Sen bir şeye sarılmadan uyuyamazsın." Demiş ve yanıma yatmıştı. Kollarını belime sarıp dudaklarını saçlarımı değdirmişti. Bende ona kollarımı sarıp kafamı göğsünden hiç kalkmak istemezmiş gibi bastırmıştım. Zaten kalkmak isteyen kimdi?
*****
Dün yazamadığım için üzgünüm. Bir arkadaşımdan 2 gündür haber alamıyorum. Ve dün çok kötüydüm. Neyse
Yanlışım varsa üzgünüm
Sizi seviyoree💜💜