Ben bayağıdır bölüm atmıyormuşum. Üzgünüm bu kadar geç geldiği için birde 92 kişi için çok teşekkürler
Katsuki'nin Ağzından
Deku mutfağa gittiğinde bir süre bekledim ama gelmedi. Sıkılmaya başladığım için telefonumu çıkartıp Bilinmeyen'e mesaj attım. Mesaj gittikten sonra bekledim ama cevap vermedi.
Neden cevap vermedi acaba?
Bir süre sonra Deku salona elinde bir tepsiyle geldi. Tepsiyi masaya koyduğunda tepside iki tane kase içindede kahvaltılık gevrek olduğunu gördüm.
"Sanda yaptım Kacchan. Belki acıkmışsındır." Diyip gülümsedi. O an acıktığımı fark ettim. İki kaseden birini elime alıp yemeye başladım. Deku odaya bir kıkırtı bırakıp o da kaseyi alıp yemeye başladı.
Yemeyi bitirdiğimizde kaseleri alıp mutfağa gitti. Seslerden anladığım kadarıyla bulaşıkları yıkıyordu.
Salona geri girdiğinde daha önce görmediğim telefonu eline almıştı. Telefona bakıp gülüyordu. Canım acımıştı. Demek hoşlandığı bir var. Yüzümde acı bir gülümseme oluşmuştu.
"Demek birinden hoşlanıyorsun inek." Dediğimde şaşkınlıkla yüzüme bakmış ardından yanakları kızardığı için başını eğmişti.
Şimdi daha çok merak etmiştim. Bir şeyi bahane edip kimden hoşlandığını öğrenmem lazımdı. Sanırım bunu öğrenmek için sert yüzümü ortadan kaldırmam gerekiyor.
"Deku, bana böyle şeyleri anlatabilirsin, biliyorsun değil mi?"
Hayatımda kimseye bu kadar nazik olmadım ben.
Bana şaşkınca bakıp yutkundu.
Midoriya'nın Ağzından
Ona şaşkınca bakıp yutkundum.
Bana hiç böyle dememişti. Aslında kimseye dememişti. Sonuçta annesine 'Yaşlı bunak' diyen bir manyaktı. Ama ben bu manyağı o kadar seviyordum ki bana yaptığı her şeyi umursamayarak yine peşinde dolaşıyordum.
Bu hareketi beni o kadar umutlandırmıştı ki.
Sanırım artık cevap vermem gerekiyor. "Biliyorum Kacchan ama emin ol ki bunu sana söyliyemem." Dediğimde yüzü düşmüştü. Onu asık suratlı görmek benimde modumu düşürmüştü.
"Bari bana nasıl birisi olduğunu anlat." Dediğinde oturduğum tekli koltuktan kalkıp Kacchan'nın oturduğu üçlü koltuğa oturmuştum.
"Tamam, sanırım bunu anlatabilirim." Dediğimde umutla bana bakmıştı. Şimdi ben kendisini ona nasıl anlatıcaktım.
"İlk önce beni dövmiyeceğine söz ver." Dediğimde anlamamış bir şekilde bakmış ardından "Tamam, söz veriyorum seni dövmiyeceğim." Demişti. Bir erkekten hoşlandığımı nasıl söyliyecektim?
"Ben... bir erkekten hoşlanıyorum." Dediğimde Kacchan'dan bir darbe beklediğim için gözlerimi sımsıkı kapatmıştım. Bir süre sonra gözlerimi hafif açtığımda bana şaşkınlıkla bakan Kacchan'ı görmüştüm.
Hemen kendini toparlayıp devam etmem için başını oynatmıştı.
"Onu çok seviyorum. O üzülünce bende üzülüyorum, o mutlu olunca bende mutlu oluyorum. Onu her gördüğümde yüzünün her yerini öpmek, belki de nefesi kesilene kadar sarılmak istiyorum." Gözlerim dolmaya başlamıştı.
"Ama o bana ne sarılıyor ne de bana bakıyor. Sadece işi düştüğünde yanıma geliyor ve işi bitincede siktiri basıyor." (Küfür ettiğim için üzgünüm)
Ettiğim küfürle Kacchan bana şaşkınca bakmış ardından kendini hemen toplamıştı.
Kacchan'nın bana dediği şeyler aklıma gelince gözümden bir damla yaş düşmüştü.
"O herif kimse onun işini bitiricem." Kısık sesle konuşmuştu. Sanırım duymadığımı sanıyordu. Kendinden bahsettiğimi bilse acaba ne yapardı?
Oturduğum koltukta Kacchan'nın yanına kaymış ve kollarımı beline sarmıştım. O da bana sarılmıştı. Bir dakika ne!? Kacchan bana mı sarılıyor şuan?
Kafamı Kacchan'nın omzuna gömüp içli içli ağlamaya başladım. Kacchan'da sırtımı okşuyor ve rahatlamamı sağlıyordu.
Kacchan'nın o karamel kokusu her zaman hoşuma gitmişti. Beni mayıştırır ve rahatlamamı sağlardı.
Bende hem Kacchan'nın kokusuyla hemde ağlamışlığın verdiği mayışıklıkla Kacchan'nın omzunda uyuya kalmışım.
Arkadaşlar bana ilham gelmiyo bana öneride bulunur musunuz? Acil lütfen.
Bir yanlışım varsa üzgünüm
Sizi seviyoree💜💜