Okurken lütfen yorumlar yapın. Nasıl gittiğini bilmeden ilerlemem çok zor oluyor💜
“Seni istiyorum”
Seokjin Taehyung'u yanına çağırdıktan sonra gelip gelmeyeceğinden emin olmasa bile onu beklemeye başlamıştı zaten Taehyung da bir bahane bulup çok geçmeden Jin’in yanına gelmişti. Taehyung adımını içeri atar atmaz Jin kapıyı kapatmış ve onu kendisi ile kapı arasında sıkıştırmıştı.
Nefes nefese kalmış, birbirlerinin gözlerinin içine bakıyorlardı ikisi de yaptıklarının, bu düşüncelerinin, şu anda bulundukları konumun yanlış olduklarını biliyorlardı ancak doğrusunu yapmak için bir çaba da harcamıyorlardı. Adına ne denilir pek bilinmezdi ama kafalarında herkese göre yanlış olan bu durumun onların hayatında verdikleri en büyük doğruları olması düşüncesi hakimdi.
Zaten herkesin doğrusu, yanlışı kendisine değil miydi?
Kafalarında saniyeler içerisinde bin bir türlü düşünce geçmişti. Bütün bu düşünceler eşliğinde Seokjin, Taehyung’un dudaklarını doğru eğilip öpmeye başladı yavaş yavaş başlayan bu öpüşler giderek daha tutkulu ve sert olmaya başlamıştı.
Farkında değillerdi birbirlerini ne kadar özlediklerinin farkında değillerdi…
Seokjin elini Taehyung’un beline dolarken Taehyung da elini Seokjin’in ensesine atmış ve birbilerine daha çok sokularak öpüşmüşlerdi. Birinin durması gerektiğini düşünüyordu Taehyung bu yanlıştı her ne olursa olsun o adam nişanlıydı ve nişanlısı da patronuydu. Buna bir dur demesi gerektiğini hissettiği an geri çekilmişti ve aralarına bir mesafe bırakmıştı.
“Biz bunu yapamayız Seokjin lütfen duralım artık sen..”
Dedi, dili geri kalan cümleyi tamamlamak istemiyordu. Onun nişanlı olduğuna ve yakında evlenecek olması fikri onu delirtiyordu neden mi çünkü onu gerçekten kaybettiğini yeni yeni fark etmişti. Hem de en özel gününde.
“Sen..” diye tekrar devam etti ancak yine ve yine devamını getiremedi.
“Ben ne Taehyung ben ne? Nişanlı mıyım bu mu? Bu benim meselem ve ben şu anda bunu istiyorum. Sen istemiyor musun?”
Seokjin cevap beklemeden cümlesine devam etti, Sarhoşlardı ve o anki duygu durumlarından ikisi de mantık düşünecek halde değillerdi.
“Ben sadece seni istiyorum Taehyung. Benim olmanı özledim. Seni özledim. Sen özlemedin mi?”
Seokjin, Taehyung’a daha çok sokularak konuşmuştu onun bu hareketleri ve cümleleri resmen Taehyung’un kalbini eritmişti.
Taehyung sarıldı Seokjin’e, kocaman sarıldı. Yanaklarına, saçlarına, ensesine öpücükler bıraktı. Gözlerinin içine içine bakarak konuşuyordu, her bir konuşmasında, hafifçe gülümseyişi Jin’in yüzünde güller açmasına sebep oluyordu.
“İstiyorum… Bende seni istiyorum Jin ve bende… Bende seni özledim.”
Taehyung öptüğü yerlere yavaşça dilini de ekleyip devam ediyordu. Madem o bunu istiyordu o zaman ona istediğini vermesi gerektiğini düşünüyordu. Evet açık konuşmak gerekirse Taehyung bunu daha çok istiyordu.
Seokjin, Taehyung’un boynuna doğru ıslak diliyle daireler çizdiğinde Taehyung kendini tutamayarak inlemişti. Seokjin aldığı tat ve duyduğu sesle daha şimdiden zevkten sırıtmaya başlamıştı. Seokjin, Taehyung’un tam adem elmasından öpmesiyle en büyük zaafının bu olduğunu o anda fark etmişti.
Tanrı onu Taehyung’un adem elmasını ısırması ve yalaması için yaratmıştı sanki. Bunun için tanrısına bir gün özel olarak dua edecekti.
Taehyung elini Seokjin’in önce sertleşen şişkinliğine götürmüş daha sonra da kemerine atmıştı ve o esnada hafifçe sırıtmıştı Seokjin neden bu kadar güzel sırıttığına anlam verememişti.
“Neden gülüyorsun”
Taehyung eliyle Seokjin’in sertleşen şişkinliğini sıkıp çekerken konuştu.
“Çok sertleşmişsin”
Seokjin’in sertliğini okşarken devam etti
“Bu” dedi onun erkekliğini göstererek “bu hala benim için deli oluyor Seokjin”
“Haklısın şuanda da hakim olamıyorum acilen içine almanı bekliyor”
Seokjin, Taehyung’u alıp lavabonun üstüne oturttu. Taehyung’un aralanan bacaklarının arasına girip üstünü çıkarmaya başladı. Öpüşlerinin yanında dillerini de kullanmalarıyla adeta bir sanata dönüşmüştü. Çıkan sesler sözsüz bir müzik oluşturuyordu.
Ritimli bir melodi.
Seokjin, Taehyung’u kucağına alıp kalçalarını sertçe sıkmaya başlayarak lavabonun içerisindeki herhangi bir tuvaletin kapısını rast gele açarak içeri götürmüştü.
Taehyung da Seokjin’in kucağındayken iki eliyle yüzünü yüzüne sabitleyip kiraz dudaklara ıslak öpücükler sunmanın keyfini çıkarıyordu.
Seokjin, Taehyung’u arkası dönük duvara yapıştırmış ve pantolonunun zincirini açmaya çalışıyordu. Açarken de Taehyung’a yaklaşıp erkekliğini Taehyung ‘un kalçasına sürtüyor adeta birbilerine dokunmadan boşalmalarına sebep olmuştu. Seokjin zinciri açarken Tahyung’un erkekliğini sıkmaya ve okşamayı da ihmal etmiyordu.
Jin erkekliğini Taehyung ’un deliğinin içine ittirirken aldığı o zevkin unutulmaz ve her şeye değer bir duygu olduğunu hissetmişti. Taehyung da kalçasını daha çok bastırarak bu zevkin doruklara çıkmasına yardım ediyordu.
Seokjin arkadan erkekliğini Taehyung’un deliğine ittirirken aynı zamanda boynuna sulu öpücükler konduruyordu bu Taehyung için basit bir sikişme değil aşk dolu bir sevişme olduğunu hissettiriyordu.
Taehyung, Seokjin’in erkekliğini içinde hissederken aldığı vuruşlar ağzından derin inlemeler kaçırmıştı. Seokjin bu inlemelerin sahibi olduğu için kendini aşırı şanslı hissediyordu hayatının sonuna kadar bu inlemeleri bir tek onun duymasını istiyordu. İncecik beline saran elleri ile yaptığı bu vuruşlarla zirveyi görmüş gibiydi. Yaptığı son vuruşla boşalmıştı.
Seokjin klozetin üstüne oturmuş Taehyung’u da yüzü ona dönük olacak şekilde bacaklarının üstüne oturtmuştu. Nefes nefese kalmışlardı ve konuşacak halleri yoktu. Taehyung alnını Jin’in alnına dayamıştı.
Sadece kalp atışları ve nefeslerinin sesi yankılanıyordu.
“Taehyung”
“Hmm”
“Senin gibisiyle ne senden önce ne de senden sonra hiç karşılaşmadım.”
SELAM. SUGAR DADDY GELDİ😚
ASLINDA DAHA ERKEN GELMEYİ PLANLIYORDUM ANCAK ARAYA RAMAZAN GİRDİ GÜNDÜZ ORUÇ TUTUYORUM VE EĞER BÖLÜM YAZSAYDIM ÇARPILIRDIM SBNSNSSNSMSMS NEYSE İŞTE KISMET BU GECEYEYDİ.
UMARIM BEĞENİRSİNİZ💜
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın😘
⭐
👆
👇