Kaila Chris'in isminin yanındaki görüntülü arama ikonuna bastı. Söyleyeceklerini yüz yüze dinlemek istiyordu.
Yalan söylemesine mahal vermemek için.
Çağrı hiç bekletilmeden açıldı. Chris karşısında yakası açılmış beyaz bir gömlek ve çözülmüş siyah bir kravatla duruyordu. Yüzündeki ifade gergindi.
Kaila'nın bornozlu halini bile fark etmeyip konuşmaya başladı.
"O fotoğraf çok eski. Charlotte ile 2014'den beri görüşmüyorum. Prim kasmak için eski fotoğrafı yeni gibi paylaşmış. Gerçekten benim bir suçum yok. Üstelik ben bugün partiye bile gitmedim. Kendimi kötü hissedince gitmekten vazgeçmiştim. Daha sonra kız kardeşim aradı, Miles kolunu kırmış. Onun yanına gittim. Hastanedeydim yani, bugün fotoğraf çekilmemizin imkanı bile yoktu.
Kaila'nın kaşları çatıktı.
"Bana neden bunları anlatıyorsunuz Bay Evans?"
Chris bir an şaşırdı.
"Çünkü yanlış anlamanı istemiyorum."
"Yanlış anlasam ne olacak ki?"
Chris derin bir nefes verdi.
"Kaila aramızda özel bir şeyler var. Ben bunu zedelemek istemiyorum."
Kaila ilk önce elini yüzüne götürdü. Çenesini tutarken kafasını başka bir yere çevirdi. Ne yapacağını bilmiyor gibi bir hali vardı, ya da yapacaklarından memnun olmayan bir hal.
Yüzünü tekrar kameraya çevirdiğinde Chris'in kendisine üzgün bakışlar attığını gördü.
Hadi ama, böyle bakarsa söyleyemezdi ki. Tekrar derin bir nefes aldı.
"Bay Evans, ben artık sizinle konuşmak istemiyorum."
"Ne?"
"Ben böyle sürekli diken üstünde olamam."
"Şu an çok aceleci davranıyorsun."
"Hayır, davranmıyorum. Benim sakin bir hayatım var, sizin gibi oldukça ünlü, yakışıklı ve sürekli takip edilen biri bu sakinliği mahvediyor. Ben sürekli bir haber var mı diye magazin haberlerini takip edemem."
"Kaila..."
"Üstelik kıskanç biriyim. Sizin sadece hayranız olduğum zamanlarda bile sizi rol arkadaşlarınızdan kıskanmaktan kendimi almıyordum. Çalıştığınızın sektöre kafa yapısı olarak oldukça uzağım gördüğünüz gibi. Başkalarının sevdiğim adamı nasıl öptüğünü, onun başka kadınları nasıl kucakladığını görmek beni deli ediyor. Hepsi basit birer film olsa bile."
Chris herhangi bir şey diyemedi.
"Bu yüzden bu konuşmanın burada bitmesi çok daha iyi olacak."
Chris yavaşça kafasını salladı, sesi buruktu.
"Sen nasıl istiyorsan."
Chris her yerde derin nefesler veriyor, farkında mısınız? Sanırım bende nefes darlığı var, iki de bir derin nefes aldırıyorum herkese.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little Talks - Texting | Chris Evans
FanfictionChris Evans bu sefer doğruluk yerine cesareti tercih eder. Bunun sonucunda Scott Evans ondan seçeceği bir mesajı cevaplamasını ister. Belki biraz da Dirty Talks* #1 Marvel.